Samimi Müslümanlar İslam ahlakının insanlar arasında yaygınlaşması ve yaşanması için ciddi çaba gösterirler. Rabbimiz'e büyük bir teslimiyetle bağlanır, O'nun rızasını kazanacak davranışlarda bulunma konusunda hiçbir şeyi kendileri için engel olarak görmezler. Büyük bir dikkat ve titizlikle Allah (cc)'ın rızasına, rahmetine ve Müslümanlar için hazırladığı cennetine layık bir insan olmak için gayret gösterirler. Yüce Allah (cc) onların süreklilik içindeki bu samimi çabalarını Kuran'da şöyle bildirmektedir:
"Ey insan, gerçekten sen, hiç durmaksızın Rabbine doğru bir çaba harcayıp durmaktasın; sonunda O'na varacaksın." (İnşikak Suresi, 6)
Kuran'da yer alan ayetlerin büyük bir kısmında Yüce Allah (cc), peygamberlerin ve Müslümanların İslam dinine olan derin bağlılıklarından ve bu uğurda göze aldıkları fedakarlıklardan bahseder. Kuran'da Müslümanların karşılaştığı zorluklardan söz edilirken, "Onların kalpleri üzerinde (sabrı ve kararlılığı) rabtetmiştik…" (Kehf Suresi, 14) ayetinde olduğu gibi, onların bu zorluklar karşısında, derin bir cesaret, sabır ve kararlılık içerisinde oldukları da haber verilmiştir. Başka bir ayette ise Allah (cc), müminler arasında Allah (cc)'a olan derin sadakatleri ve Rabbimiz'e verdikleri söze sadık kalmalarıyla dikkat çekip öne çıkan insanların ahlakını şöyle övmektedir:
"Müminlerden öyle erkek-adamlar vardır ki- Allah ile yaptıkları ahide sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirdi, kimi beklemektedir. Onlar hiçbir değiştirme ile (sözlerini) değiştirmediler." (Ahzab Suresi, 23)
Müslümanlar, Allah (cc)'ı ve -ayette bildirildiği üzere- O'nun iman edenler için "… Seçip beğendiği dinlerini…" (Nur Suresi, 55) herşeyin üzerinde tutan bir anlayış içerisindedirler. Allah (cc)'a ve Kuran'a olan bu bağlılıkları ve teslimiyetleri, imanlarının gücünden kaynaklanmaktadır.
Derin bir Allah (cc) sevgisi ve iman ruhu ile hareket eden bu kişiler güzel ahlakları, ortaya koydukları başarılı çalışmalar ve bu çalışmalardan elde edilen güzel sonuçlar ile ahiretteki asıl hayatları için ciddi bir çaba içinde olduklarını belli ederler. Hayatlarını, Rabbimiz`in rızasını kazanmak için çaba harcayarak geçiren Müslümanların, bu çabalarının karşılığını alacaklarını Yüce Allah (cc), İsra Suresi'nde şöyle bildirmiştir:
"Kim de ahireti ister ve bir mü'min olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır." (İsra Suresi, 19)
Şeyhü`l Ekber Muhyiddin İbn Arabi Hazretleri, müminlerin böyle samimi bir ahlakta kararlılık gösterdiklerinde ahirette almayı umabilecekleri güzel sonucu Peygamberimiz (sav)'in hadislerinden bir örnek vererek şöyle açıklamıştır:
"Güzel ahlaktan ayrılma! Huyların en güzelini kendine huy edin ve onunla amel et. Ahlakın kötüsünden uzak dur. Çünkü peygamber (s.a.v) şöyle buyuruyor: Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim. Yukarıdaki hadiste görüldüğü gibi Allah Resulü ahlakını güzelleştiren kimseye, cennetin en yüksek yerinde bir köşkü garanti etmiştir.`` (Muhyiddin İbn-i Arabi, Fütühat-ı Mekki`den-İbni Arabi, Altın Sahifeler, s. 74-75, Pamuk Yayıncılık)