Adnan Oktar'ın 28 Aralık 2009 tarihli Kral Karadeniz, Adıyaman Asu ve Ekin TV röportajından
ADNAN OKTAR: Cenab-ı Allah Hud Suresi’nde diyor ki; “Andolsun, Biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırıp sonra bunu kendisinden çekip-alsak,” önce bir rahmet, mesela bolluk veriyor, zenginlik, sağlık, sıhhat, veriyor. Fakat “sonra bunu kendisinden çekip-alsak,” imtihan için, “kuşkusuz o, (artık) umudunu kesmiş bir nankördür.” Allah’a isyan ediyor, niye böyle... Kim verdi onu sana? Allah verdi. Kim alıyor? Allah alıyor. E ne oluyorsun? İnşaAllah. “Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet taddırsak, bu sefer de kuşkusuz; "Kötülükler benden gitti" der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir.” Kendisi yaptığını düşünüyor. Mesela kanser oluyor. En iyi hastaneye gittim diyor. Muazzam tedavi uyguladım diyor. İşte bilmem ne otundan yedim diyor, falan ilaçları aldım diyor. İlaçların etkisiyle diyor şey gitti benden diyor, hastalık gitti diyor. Senden hastalığı Allah götürdü. Ve de şımarıyor, böbürleniyor bu sefer de televizyonlara çıkıp o şımarıklığını göstertiyor. Allah’a hamd edeceğine, tabii. Bu diyor bilimin başarısı diyor. Bilimi kim yaratıyor? O ilaçları kim yaratıyor, değil mi? İnşaAllah.