İngiltere"nin Manchester ve Manchester Metropolitan Üniversiteleri"nden araştırmacılar, yaklaşık 30 milyon yıl yaşında olan ve 671 örümcek türünü içeren çok sayıda kehribarın (amber) bilimsel karşılaştırmasını yaptılar. Royal Society"nin Journal Biology Letters dergisinde detayları yayımlanan çalışmada, örümceklerin ebat ve yayılımları incelendi.
İngiltere"nin Manchester ve Manchester Metropolitan Üniversiteleri"nden araştırmacılar, yaklaşık 30 milyon yıl yaşında olan ve 671 örümcek türünü içeren çok sayıda kehribarın (amber) bilimsel karşılaştırmasını yaptılar. Royal Society"nin Journal Biology Letters dergisinde detayları yayımlanan çalışmada, örümceklerin ebat ve yayılımları incelendi. Dominik Cumhuriyeti ve Polonya bölgelerinden kehribar kalıntılarının incelendiği söz konusu çalışmada, kehribar içinde hapsolan organizmaların ilk kez bilimsel olarak karşılaştırılması mümkün oldu.
Çalışmanın liderliğini yapan ve Manchester Üniversitesi"nin Yer Bilimleri Okulu"nda Atmosferik ve Çevresel Bilimler bölümünde görevli olan Dr. David Penney, konuyla ilgili olarak şu yorumu yaptı:
"Kehribar, geçmiş dönem ormanlarına dair eşsiz bir pencere açıyor. Sadece örümcekler değil, yaşadıkları çevre hakkında da inanılmaz miktarda bilgi sağlıyor. 600"ün üzerinde örümceğin ebat dağılımını karşılaştırmakla kalmadık, aynı zamanda bu canlıların içinde yaşadığı ormanlarla ilgili de önemli bilgiler elde ettik."
Kehribar nedir ve evrim teorisinin masallarını nasıl deşifre etmektedir?
Kehribar, fosilleşmiş reçinedir ve günümüzden milyonlarca yıl geriye giden örnekleri mevcuttur. Kehribar, Dr. Penny"nin de güzel bir şekilde ifade ettiği gibi, geçmişe pencere açan bir özellik göstermektedir. Çam ağacı üzerinde milyonlarca yıl önce gezinmekte olan böcekler, çam ağacının kabuklarından taşarak ağırlığınca aşağı kayan reçinenin içinde aniden hapsoldukları zaman, bu oksijensiz ortamda adeta mumyalanmış bir biçimde hiç bozulmaksızın günümüze kadar korunabilmektedirler. Organizmanın anatomisini son derece iyi şekilde muhafaza ettiği için geçmiş yaşam formlarını inceleyen paleontologların da üzerinde çalışmalar yaptığı kehribarlar, böceklerin milyonlarca yıl önceki anatomileriyle günümüzdeki anatomilerini karşılaştırma imkanı vermiş, evrim teorisinin iddialarını test etme açısından paha biçilmez bir araç olmuşlardır. Kehribar içindeki fosillerin evrim teorisi hakkında gösterdikleri ise evrimciler açısından hiç de iç açıcı olmamış, onların anlatageldikleri değişim masallarının fosil kayıtlarında hiçbir karşılığı bulunmadığını ortaya koymuştur. Kehribarların açık ve net olarak ortaya koyduğu gerçek, karınca, arı, sivrisinek gibi böceklerin onmilyonlarca yıl boyunca hiçbir değişim göstermedikleridir. Dilerseniz, bu son çalışmada geçmişe pencere açan kehribarların evrim teorisinin iddialarını yıkan birçok örneğini Harun Yahya"nın yaşayan fosiller sitesinde inceleyebilirsiniz.