(Bu bölüm Ömer Çelakıl'ın "Kur'an-ı Kerim'de Evrenin Yapıtaşları" kitabından faydalanılarak hazırlanmıştır. Bu bölümde doğruluğu teyit edilmiş tespitlere yer verilmiştir.)
Enerji kaynaklarının başında gelen petrol, bu isimle ilk defa Alman minerolog Georgius Agricola'nın, 1556 tarihli De Re Metallica (Minerallerin Doğası Üzerine) adlı eserinde geçmektedir. Kuran'dan yüzyıllar sonra isimlendirilen bu enerji kaynağına, Kuran'da önemli işaretler yer almaktadır. (En doğrusunu Allah bilir.)
Petrol kelimesini oluşturan harfler (Be-Te-Re-Le) tüm Kuran'da tek bir ayette yan yana geçmektedir. En'am Suresi'nin 59. ayetinde, "yerin karanlıklarındaki" anlamına gelen "fi zulumati elardi" ifadesi de, petrolün yerin altındaki oluşumuna işaret edercesine aynı ayette yer almaktadır.
.... Karada ve denizde olanların tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez; yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru dışta olmamak üzere hepsi (ve herşey) apaçık bir kitaptadır. (En'am Suresi, 59)
Kuran'dan asırlar sonra kullanılan petrol kelimesinin farklı dillerdeki yazılışı veya okunuşu hemen hemen aynıdır; Türkçe, İngilizce, Arapça'da olduğu gibi…
* Arapça'da "P" harfi yoktur, bu sese denk olarak "Be" harfi kullanılmaktadır.
Ayrıca bilimadamları petrolün oluşumunu açıklarken, hayvan ve bitkilere ait kalıntıların uzun bir zaman aralığının ardından petrole dönüştüğünü ifade etmektedirler. Kuran'da bu oluşuma dikkat çeken bir diğer ayet şöyledir:
'Yemyeşil-otlağı' çıkardı. Ardından onu kuru, kara bir duruma soktu. (A'la Suresi, 4-5)
(Konu ile ilgili detaylı açıklama için bakınız, Harun Yahya, Kuran Mucizeleri, 1. cilt, 8. Baskı, Temmuz 2006)