Bacağımızı masanın kenarına çarptığımızda ya da yerdeki kırık cam parçasına bastığımızda ağrı ya da acı hissederiz. Ağrı ve acı hislerinin hayatımızda çok önemli bir yeri vardır, çünkü bize vücudumuzda bir sorun olduğunu bildirirler. Cildimizdeki alıcı hücreler bize zarar veren şeylere tepki verdiklerinde -beynimize acil mesajlar gönderdiklerinde- ağrı ve acı hissederiz. Bunun üzerine biz de, bu rahatsızlığı gidermek için birtakım tedbirler alırız.
Bazı insanlar yaralandıkları anda ve yaralandıktan sonra bir süre acı hissetmezler. Böylece insan, yaralı olduğu halde kendisini koruyacak veya tehlikeden kaçabilecek güç bulur. Acı hissinin iletilmesi de sinir hücreleri aracılığıyla olur. Söz konusu hücreler, acı, sızı, ağrı ve üzüntüyü yok eden, vücudu rahatlatan ``endorfin`` maddesi içerirler. Endorfin, adeta beynimizin ürettiği bir ağrı kesicidir. Endorfin ağrının ilk hissedildiği anda salgılanır, ama ilk kriz atlatıldığında etkisi geçer. Bu sayede ciddi olarak yaralanan insanlar bile belli bir süre için şiddetli bir ağrı hissetmezler. Ağrı kesici ilaçlar da aynı mantıkla işlev görürler. Pek çoğu hastalıkları ve yaraları tedavi etmezler; bunlar sadece ağrıyı hissetmemizi engelleyen kimyasal madddelerdir. Yaralanma esnasında acı hissinin azalması Allah`ın insanlar üzerindeki rahmetinin bir örneğidir.