İran TV, 28 Eylül 2008
Adnan Oktar: Türkiye hakikaten bölgede aslan gibi bir devlettir. Hakikaten İslam’ ın bin yıl bayraktarlığını yapmış, aklı başında insanların olduğu. Yani ben ırkçı değilim ama gerçekten İslam’ı en iyi temsil eden bir Türkiye görüyorum ben. Ve Osmanlı’dan kalan bir genetik miras gibi Cenab-ı Allah’ ın vermesiyle İnşaAllah. Onun için yani bölgeyi barışa götürecek, bölgeyi huzura götürecek, ülke bence Türkiye’dir. Ben Türkiye bölgeyi işgal etsin demiyorum, bu değil. Türkiye yine milli sınırları içerisinde kalacak, yine milli devlet vasfını koruyacak, üniter vasfını koruyacak ama bölgeye bir ağabeylik, kardeşlik yapacak. Onlardaki adaletsizlikleri durduracak, bölgedeki huzursuzluğu kesecek. Sözü dinlenebilir büyük bir süper devlet olmasını amaçlıyorum.
The Gulf Today, 2 Kasım 2008
Adnan Oktar: Türkiye’nin öncülüğünde, Türk devletlerinin birleşmesi ile meydana gelecek, Türk Birliğinin yardımıyla bir Türk İslam Birliği oluşacak inşaAllah. Bu Türkiye’nin öncülüğü ile olacak, buna doğru zaten adım adım gidiyoruz. Zaten en ideali de Türkiye’nin liderlik yapmasıdır. Her ülke devlet olarak ayrı olacak ama; bir manevi birlik olacak inşaAllah, Avrupa Birliği gibi. Pasaport kalkacak, vizeler kalkacak, ülkeler birbirleriyle rahatça ticaret yapabilecekler, alışveriş yapabilecekler, kardeş olacaklar. Bunun oluşması için ilk zemin inşaAllah Azerbaycan ile olacaktır. Ve İslam ülkelerinden yine Suriye. Azerbaycan da hem Türk hem de Müslüman olan bir ülkedir. Suriye de bizim Müslüman olan kardeşimizdir. Suriye ile de birleşeceğiz inşaAllah. Bunlar ilk adımlar olacaktır. Ve bu peş peşe gelen bir süreç şeklinde gelişecektir. Türk İslam Birliği'nin oluşması önümüzdeki on yıl onbeş yıl içerisinde gerçekleşip bitecek inşaAllah... Bu zaten eskiden beri Türkiye’nin üzerinde olan bir görevdir bu. Bütün hükümetler döneminde de bunu biz gördük. Türkiye her zaman fiilen Türk İslam aleminin liderliğini üstlenmiştir. Her yerde bunu hissettirmektedir. Her yerde bir ağabeylik görevini dolaylı yoldan veyahut dolaysız olarak da göstermektedir. Her türlü anlaşmazlıkta Türkiye devreye girmektedir. Mesela Kafkas İttifakının oluşmasında Türkiye devreye girmiştir. Diğer ülkelerin arasında anlaşmazlık olduğunda Türkiye arabulucu konumunda olmaktadır. Doğalgaz boru hattı projesi olsun, petrol boru hattı projesi olsun, diğer projelerde de Türkiye’nin öncülüğü çok açık görülmektedir. Türkiye bunu zaten resmi bir açıklama yapmadan da şu an fiilen yapmakta ve bu devam etmekte ve gelişmektedir.
| | Hürriyet, 5 Mayıs 2010
Eyüp Can'ın 5 Mayıs 2010 tarihli yazısı:
"Bu muazzam yeni oluş döneminde geliştirdiği Türk vizyonu şu... Kuzeyde Rusya’dan İngiltere’ye bir hat çizin...
Sonra Uzak Asya’da Çin, Hindistan ve Japonya’ya doğru bir hat çizin... Bu iki hattın arasında kalan geniş coğrafyada ekonomisi en güçlü ülke Türkiye.
Dolayısıyla Afrika’dan Ortadoğu’ya Kafkaslar’dan Balkanlar’a nerede bir çatışma varsa bu herkesten önce Türkiye’nin sorunu.
Çünkü bu coğrafyada meydana gelen her türlü kriz herkesten çok Türkiye’yi etkiliyor.
Mesela Amerika’nın Irak’ı işgali, Afganistan, Rusya-Gürcistan, Suriye-Lübnan, İsrail-Filistin, Sırbistan-Bosna, muhtemel bir İran operasyonu...
Türkiye hem tarihsel sorumluluğu, hem de bugünkü siyasi ve ekonomik menfaatleri gereği bunların hiçbirine “Bana ne” diyemez...
Bu yüzden Irak’ta yeni bir hükümet kurulurken Türkiye, Amerika’dan bile daha fazla rol oynuyor, İsrail ile Suriye arasında arabuluculuk yapıyor, savaşın eşiğinde Davutoğlu Rusya ile Gürcistan’a aynı gün ziyarette bulunuyor, Sırbistan-Bosna sorununda tüm dünyayı şaşırtacak bir biçimde iki taraf da Türkiye’nin arabuluculuğuna güveniyor...
Batılı diplomatlar en çok da Sırbistan’ın Türkiye’yi “en güvenilir partner” olarak seçmesine şaşırıyorlar. Hatta biri Sırbistan Başbakanı’na sormuş “Neden biz değil de Türkler?” Cevap şaşırtıcı...
“Bizim Türklerle 500 yıllık geçmişimiz var, sizinle o noktaya gelmemiz için çok zaman geçmesi gerekiyor...” |
|