Türkiye İsrail’le ortak çalışma yapsın; Esad’ı Suriye’den çıkarıp, Amman kabul ettiği için Ürdün’e götürsünler, çok iyi olur çoluğuyla çocuğuyla. Türkiye ve İsrail, Esad’ın, çocuklarının ve karısının güvenliğini sağlasın. Esad Ürdün’e yerleşsin, Ürdün’de güzel rahat bir yer versinler. Ama muhalifler de büyük yaygara, şamata, böyle katliam tarzı anormal şeyler yapmasınlar. Hemen demokrasi gelsin Suriye’ye. Ailevisiyle Sünni’siyle hepsi kardeşler, muhabbet ehli olsunlar. Esad’ı hem hava kuvvetleri desteklesin, hem Israil jetleri hem Türk jetleri helikopterle alıp götürsünler. Veya karayoluyla, ama karayolu tehlikeli olur, helikopterle götürsünler inşaAllah.
Rusya’yla da tabi işbirliği yapılması lazım. Rusya’ya bildirsinler, birlikte alıp götürsünler, onun da rızasıyla inşaAllah. Çoluğu çocuğu, mal varlığı varsa kendini biraz idare edecek kadar malını da alsın; yani kimseye muhtaç olması yakışık almaz tabi, olmaz. Makul, kendine yetecek kadar da mal varlığı alsın, çıksın inşaAllah.
Ama orada bir gayrimüslim katliamı çok büyük ahlaksızlık olur. Türkiye öyle bir duruma karşı kesin tavrını koysun. Muhalifler kontrol edilemeyecek adamlar değiller. Ne gayrimüslimlerin ne Alevilerin kılına dahi dokunulmaması lazım. Ama cinayete falan karışmış adamlar varsa onları yargılasınlar, tutuklanmaları gerekiyorsa tutuklayabilirler. Tutuklama makul. Tutuklasınlar, yargılasınlar, gerekiyorsa hapsetsinler. Tabi hayvan gibi muamele yaparak değil. Makbul, normal tutuklama şekliyle tutuklasınlar. Bütün katilleri tutuklasınlar, neyse cezaları yargılasınlar. Ama öyle katliam falan, çok büyük münasebetsizlik olur.
Israil de garanti versin, Türkiye de garanti versin, Rusya da garanti versin. Muhaliflere de uyarı göndersinler. Muhalifler zaten Türkiye uyarırsa felç olurlar; öyle anormal bir hareket yapamazlar, yani Türkiye’nin izin vermediği bir şeyi yapmaları mümkün değil.
Sessiz sakin Esad’ın bütün akrabalarını, kim var kim yoksa hepsini alsınlar. Ama katilleri hiç alıp götürmeye gerek yok. Onlar tutuklanacaklar; onların çözümü yok yani. Ama tutukladıklarına da; esir alındıysa, tutuklandıysa nezaketli muamele yapılır. Yani böyle yerlerde sürüklemeler, işkence yapmalar, dövmeler bu ahlaksızlık olur. Teslim olmuş adama oturup şamata yapmaya gerek yok. Tutuklarsın, hapsedersin. Cezası neyse versinler. Ama yaygın idamlar falan buna müsaade etmesinler, ne Türkiye ne İsrail ne de Rusya. İdam cezasıyla cezalandırma olmaz.
Alevilere karşı çok şefkatli, Hristiyanlara karşı çok şefkatli koruyucu özel önlem alsınlar. Sessiz sakin hükümeti hemen kursunlar, konu bitsin.
İstiyorlarsa bir ortak askeri güç olabilir. Hem Türkiye hem İsrail bir tümen gönderebilir. Türkiye bir tümen gönderebilir. İsrail bir tümen gönderebilir. Yani ortalık yatıştığında da çekilsinler, çekilmek şartıyla. Ama İsrail’den biraz rahatsız olabilirler. İsrail pek bu işe girmese iyi olur. İsrail, askeri olarak bir müdahale yaparsa, ondan çok rahatsız olurlar, istemezler. Fakat Türkiye’nin girmesini kabul ederler. Yatışınca da ortalık, çeker askeri.
Türkiye girsin, yatışınca ortalık çeker askerini. Yani zaten sınırımız, komşumuz, yani alkışlarla karşılarlar Suriye’de Türk ordusunu, hiçbir sorun çıkmaz. Ama çıkarsınlar Esad’ı, yani özellikle de karısını. Yazık o kadına, gencecik kız, çoluk çocuk; kadın masum, onun ne alakası var kardeşim.
Türkiye-Israil işte müsait şu an; konuşsunlar, beraber alıp götürsünler, ortalık hemen sakinleşir. (Adnan Oktar, 26 Mart 2013, A9 TV)