Çay TV, 23 Temmuz 2008 Adnan Oktar: Bu kadar doğal. DİNİMİZ BİR, DİLİMİZ BİR, HERŞEYİMİZ BİR, AYNI KÖKLERDEN GELİYORUZ, KARDEŞİZ, fakat ayrıyız. Bugün Azerbaycan’a desek ki hadi birleşelim. Bir gün düşünmezler kabul ederler. Yani bunun sadece resmi olarak talep edilmesi gerekiyor. Yani iki devlet bir millet olarak, çok rahat birleşebiliriz. Hiçbir engel yok. Kazakistan da öyle, Kırgızistan da öyle, TÜRKMENİSTAN DA ÖYLE, Doğu Türkistan da öyle. Hepsi rahatlar bu birleşmenin sonucunda İslam alemi de öyle Irak, Suriye can atıyorlar Türkiye ile birleşmek için. Bütün mesele Türkiye’nin bunu açıkça ortaya koymasında, yani adı konulması gerekiyor. Sadece talep olması yeterli. TASCA (TÜRK-ARAP BİLİM, KÜLTÜR VE SANAT DERNEĞİ), 21 Kasım 2008
Adnan Oktar: HALBUKİ İSLAM’IN ÖZÜNDE SEVGİ VAR, MUHABBET VAR, HUZUR VAR, KAFA RAHATLIĞI VAR, İÇ AÇILMASI VAR, SEVİNÇ VAR. BAYRAM FERAHLIĞI VAR. DOSTLUK VAR. Bunları Müslüman ülkeler arasında oluşturmak, Türk devletleri arasında oluşturmak. Türk devletlerinin öncülüğünde Türkiye’nin liderliğinde bir Türk-İslam Birliği oluşturmak. Burada iyi niyetin hâkim olması, samimiyetin hâkim olması, karşılıklı sanayide, bilimde, teknolojide, her türlü yatırımın tamamen özgürce uygulanabilmesi, bunun için de biz pasaport ve vize sorununun kalkmasını istiyoruz. Bu zorunluluğun kalkmasını istiyoruz ki rahat rahat ticaret olsun, rahat rahat yatırım olsun, rahat rahat sevgi ve dostluk alışverişi olsun. Yani kimliğini çıkartan sınırdan içeriye girebilsin. Aslında kimseye göstermesine bile gerek yok. Yani ben nüfus cüzdanımı alıp Azerbaycan’a gidebilmeliyim. Suriye’ye gidebilmeliyim. Kazakistan’a gidebilmeliyim. Fas’a, Tunus’a, Cezayir’e gidebilmeliyim. Buradan gemiye binerim ben, Tunus’a, Cezayir’e gelirim. Ve orada kardeşlerimle sohbet ederim. Akşam yemek yeriz birlikte, Allah’ı anarız. Ertesi gün dönerim. Ve ticaret de yapmam gerekiyorsa ticaret de yaparım. Böyle bir sistem, yani sevgi birliği. Ama tabi hazır devletler varken, hazır işleyen bir sistem varken onlar niçin bozulsun. Zaten belediyeler mükemmel görevini yapıyor, hükümetler mükemmel görevini yapıyor, taşkınlığa zaten izin vermiyorlar. Bu sevgi ortamında, terör de, kargaşa da, kavga da, fakirlik de hepsi kalkar. Yani dayatma değil de sevgi esastır ve samimiyet esastır. |