Türk  Müslüman ülkeler arasındaki bağlar güçleniyor
ucgen

Türk Müslüman ülkeler arasındaki bağlar güçleniyor

56449

Sayın Adnan Oktar'ın Türk ve Müslüman ülkelere yaptığı iş birliği ve dayanışma çağrıları meyvelerini vermeye başladı. İslam alimlerinin bir araya gelerek, kardeşlik ve birliğin üzerinde durduğu toplantıların, Türk-İslam dünyasının birlik olması gerektiğini ifade eden devlet adamlarını yanı sıra bu birliğin temelini oluşturacak siyasi ve ekonomik önemli adımlar da atıldı. Bunlardan biri, "Demir İpek Yolu" olarak adlandırılan tarihi projenin hayata geçirilmesidir.

İngiltere'yi Çin'e bağlayacak uzun bir güzergahın en önemli geçiş bölgesi olan Bakü-Tiflis-Kars demir yolu inşaatı, hem Türkiye'nin jeo-stratejik önemini artırması açısından hem de Türk devletlerinde yaşayan soydaşlarımız ve kardeşlerimizle insani ve ekonomik bağların güçlendirilmesi açısından son derece önemlidir. Böylece;

   1. Türk-İslam dünyasının Türkiye'nin liderliğinde birlik olması ve bölgeye barış, huzur, istikrar ve refah gelmesinin alt yapısı oluşmaktadır.
   2. Hem Türk kardeşlerimiz ve soydaşlarımız hem de tüm dünya halkları için son derece önemli olan enerji kaynaklarının güven içinde dağıtımının yapılması sağlanacaktır.
   3. Rahat ulaşım sayesinde ekonomik ve ticari iş birlikleri daha kolay kurulacaktır.
   4. Toplumlar arası sosyal ve kültürel aktiviteler artacak, kaynaşma ve dayanışma daha hızlı olacaktır.
   5. Bu proje, bölgesel diğer iş birlikleri için zemin olacaktır.


 


Hürriyet, 25 Temmuz 2008



Türk-İslam dünyasının ittifakına önemli bir zemin teşkil edecek bu projeyle ilgili olarak basında yer alan haberlerde ise, Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamaları da dikkat çekicidir. Sayın Gül öncelikli olarak bu projenin Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan arasında bir "ekonomik bölge" oluşturduğuna dikkat çekmiştir. Ancak Sayın Gül'ün konuşmasında daha da dikkat çekici olan bir husus, Ermenistan'a verilen barış ve dostluk mesajıdır. Sayın Gül, "Proje iyi komşuluk ilişkilerinde olmak arzusu gösteren herkese açıktır" sözleriyle bölgede barış ve istikrarın öncüsü olacak bir davette bulunmuştur. Bundan kısa bir süre önce, Mayıs 2008'in son günlerinde, Sayın Adnan Oktar'ın eserlerinden faydalanılarak hazırlanan ilanlarda da Ermenistan'a barış ve dostluk çağrısı yapılmış, Azerbaycan ve Türkiye'nin yapacağı ortak projelere ağırlık verilmesi gerektiği ifade edilmiş, Türk-İslam Birliği'nin öncüsünün Azerbaycan-Türkiye ittifakı olacağının önemle üzerinde durulmuştur. Tüm bu açıklamaların bu kadar kısa süre içerisinde tesirini göstermesi, ülkemiz ve bölgenin aydınlık geleceği açısından memnuniyet vericidir.

Sabah, 25 Temmuz 2008

Star, 25 Temmuz 2008 

SAYIN ADNAN OKTAR'IN ESERLERİNDEN FAYDALANILARAK HAZIRLANAN "İKİ DEVLET TEK MİLLET OLARAK AZERBAYCAN TÜRKİYE BİRLEŞSİN" BAŞLIKLI İLANDAN ÖRNEKLER:

Eğer Ermenistan dostluktan ve kardeşlikten yana tavır koyarsa, geçmişte yaşanmış tüm olaylar bir kenara bırakılarak, Ermenistanla ticari ve kültürel ilişkiler kurulabilir. Azerbaycan ve Türkiye'nin birleşmesiyle oluşacak dostluk ortamından Ermenistan'ın da fayda göreceği açıktır. Ekonomik, siyasi ve ticari birliktelik tüm taraflara fayda sağlayacak, bu koşullar altında çok rahat ve müreffeh bir yaşama alanı oluşacaktır. Ermeniler de ticaretlerinde, dinlerinde, dillerinde, yaşamlarında daha özgür, daha güven içinde, daha rahat olacaklardır. Bölgede sürekli tırmanan gerilim yerini barışa bırakacaktır. Bu barıştan tüm tarafların fayda göreceği ortadadır.

Bugün yapılması gereken geçmişi bırakıp geleceğe bakmaktır. Sürekli geçmişte neler olduğunu konuşmak yerine gelecekte neler yapılabileceğini, bölgede ekonomik koşulların nasıl geliştirilebileceğini, kültürel bir atılımın nasıl yapılabileceğini, istikrarın nasıl sağlanabileceğini, anlaşmazlıkların nasıl tamamen ortadan kaldıralabileceğini konuşmak gerekir. Üstünde durulması gereken budur. Geçmişi bugüne taşıyarak, gerginlik ortamı meydana getirmenin kimseye faydası yoktur. Şiddet, gerginlik ve aşırılık hiçbir topluma yarar sağlamaz. Her türlü şiddetten kaçınmak, aşırılık yerine ılımlığı tercih etmek, itidalli davranmak, hoşgörülü ve sabırlı olmak, gündeme gelebilecek tüm sorunları uzlaşıyla çözüme kavuşturmak en akılcı ve mantıklı yoldur.


SAYIN ADNAN OKTAR'IN KUŞADASI TV RÖPORTAJINDAN (14 Temmuz 2008)

Sunucu: Türk İslam Birliği ile ilgili bize neler söyleyebilirsiniz, yani birçok kişi bunu ütopik olarak değerlendiriyor. Birçok kişi böyle bakıyor olaya. Bunun olacağına gerçekten inanıyor musunuz?

Adnan Oktar: ... Aynı dindeniz, aynı dili konuşuyoruz, aynı ırktan geliyoruz. Her şeyimiz aynı. Kültürümüz, ananemiz, örfümüz, yani ayrı olması için hiçbir sebep yok. Onun için bu ülkelerin arasında, Türk devletlerinin ve İslam ülkelerinin arasında bir kere pasaport olayının kalkması gerekir, vize olayının da kalkması gerekir. İstediği gibi gidip gelsin insanlar. Ticaret alabildiğine rahat olsun, bağlantılar alabildiğine rahat olsun. Avrupa Birliği'nde oluyor da bu Türk İslam Birliği'nde niye olamıyormuş? Avrupa Birliği'nde isteyen istediği ülkeye gidiyor, istediği gibi yerleşiyor. Pasaport kullanmıyor, vize de kullanmıyor. Peki biz kardeşler olarak niçin bunu yapamıyoruz? Yani hiçbir sebep yok, tabii ki olur. En güzel manzaraları olan, en güzel coğrafyası olan ülkelerdir Türk İslam devletlerinin olduğu ülkeler ve dünyanın en zengin maden kaynakları bu coğrafyada. En zengin petrol kaynakları bu coğrafyada. Un var, yağ var, şeker var, sadece helva yapılacak. Bu bütün Türk halkının isteği..


SAYIN ADNAN OKTAR'IN DENGE TV RÖPORTAJINDAN (3 Temmuz 2008)

ADNAN OKTAR: Aklı başında bir Türk İslam Birliği Meclisi oluşturulsa bu sorunlar dertler kökünden ortadan kalkar. Ve İslam ahlakının dünyaya hakimiyeti an vesilesi olur. Ve yıldırım gibi oluşur. Onun için birlik konusunun üstünde çok durulması lazım. Bütün Türk Devletleri ki hepsi Müslümandır aşağı yukarı ve bütün Müslüman devletleri tek bir çatı altında toplayıp. Böyle bir Türk İslam Natosu gibi, Türk İslam Ortak Pazarı gibi büyük bir yapılanma içerisine getirmek, hepsini milli devletler olarak ayrı ayrı tutmak, yani devletlerin değişmesine gerek yok. Sistem içerisinde akılcılığı, samimiyeti aşkı ve şevki esas tutmak. Resmi uslubu kaldırmak çok önemli. Yani resmiyet ruhu kırar. Resmiyetten kaçınmak lazım. Aşk bir, samimiyet iki. Son derece aşk içinde, samimiyet içerisinde bu işlerin hallolması lazım.




Sayın Adnan Oktar'ın eserlerinden yararlanılarak hazırlanan, Haziran 2008 içerisinde yayınlanan ve Türk-İslam dünyasının siyasi, ticari, ekonomik, askeri, kültürel olarak ittifak etmesini teşvik eden ilanlardan örnekler:

ENERJİ VE HAMMADDE KAYNAKLARINDAN TÜRK-İSLAM BİRLİĞİNİN GÜVENCESİNDE EN İYİ ŞEKİLDE FAYDALANILACAĞI:

Türk-İslam Birliği'nin vesile olacağı aydınlanma tüm dünyaya güzellik sunacaktır. ABD, Rusya, Çin, İsrail ve tüm Avrupa Devletleri Türk-İslam Birliği'nin kurulmasıyla uzun yıllardır devam eden kökleşmiş sorunların bir anda çözüme kavuştuğunu görecek, bu durumdan herkes fayda sağlayacaktır. Türk-İslam dünyası dışında kalan büyük devletlerin güvenliğe, ekonomiye, kültürel değerlere dair tüm endişeleri bu birliğin kurulmasıyla tamamen ortadan kalkacaktır. Terörle mücadele sona erecek, kültürel çatışma riski tamamen ortadan kalkacak, yer altı kaynakları ve hammaddeden tüm insanların en güzel şekilde faydalanması sağlanacak, ekonomi istikrara kavuşacak ve buhran ihtimali bertaraf edilecek, askeri giderlere ayrılan bütçe insanların daha kaliteli ve güvenli bir yaşamaları için sarfedilecektir. Açıktır ki, güçlü bir Türk-İslam Birliği'nin varlığı bütün milletlerin menfaatinedir.


EKONOMİK VE TİCARİ İŞ BİRLİKLERİNİN TEŞVİK EDİLMESİ:

Türk-İslam Birliği'nin ticareti canlandıracak, ekonomiyi güçlendirecektir. Ekonomide, siyasi alanda ve kültürel sahada Müslüman ülkeler arasında gerçekleştirilecek bir bütünlük, geri kalmış olanların hızla ilerlemesine, gerekli imkana ve alt yapıya sahip olanların bunları en verimli şekilde kullanabilmelerine olanak tanıyacaktır. Ekonomik büyüme, bilim ve teknolojiye yapılacak yatırımları artıracaktır. Ekonominin gelişimi ile birlikte eğitim seviyesinde de doğal bir yükselme olacak, toplum çok yönlü gelişecektir.
 

Sayın Adnan Oktar'ın 2003 tarihinde yayınlanan İslam Birliği'ne Çağrı adlı eserinden konuyla ilgili bölümler:

"Yapılacak ortak yatırımlar ve ortak girişimler bu noktada önemli bir adım olacaktır. Ortak girişimler sayesinde, hem ülkeler karşılıklı olarak birbirlerinin tecrübelerinden istifade edecekler, hem de oluşturulan yatırım sahaları her iki tarafın ekonomisi için de gelir kaynağı olacaktır."


"İslam dünyasının imkanlarını ve gücünü birleştirmesini sağlayacak ortak girişimlerle, yüksek teknoloji ürünü olan pek çok malzeme Müslüman ülkelerde de üretilebilecektir. Oluşturulacak İslam ortak pazarı sayesinde, bir ülkede üretilen ürünler, gümrük, kota gibi sınırsal engellere takılmadan bir diğer ülkede kolaylıkla pazarlanabilecektir. Ticaret alanı genişleyecek, tüm Müslüman ülkelerin pazar payı artacak, ihracat gelişecek, bu, Müslüman ülkelerdeki sanayileşme sürecini hızlandıracak, ekonomide sağlanacak kalkınma ile teknolojide de gelişme yaşanacaktır. Müslüman ülkeler diğer yatırım gruplarına karşı ortak bir güç olarak hareket edebilecek ve küresel ekonominin önemli bir parçası haline geleceklerdir."


"Ekonomik iş birliği, hem istikrarın sağlanması hem de kalkınma açısından önemlidir. Pek çok Müslüman ülkenin acil ihtiyacı, ekonomisinin istikrara kavuşması ve sağlam temeller üzerine oturtulmasıdır. İslam dünyasında endüstrinin gelişimine önem verilmesi, gerekli yatırımların yapılması zaruridir. Bütün olarak bir kalkınma projesi geliştirmek gerektiği de açıkça görülmektedir. Eğitim, ekonomi, kültürel yapı, bilim ve teknoloji birarada gelişmelidir. Bir yandan çalışma alanları teknolojik olarak geliştirilirken, öte yandan çalışanların eğitim düzeyinin ve kalitesinin artırılması sağlanmalıdır. Toplumlar daha üretici olmaya özendirilmelidir."
PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER