Müslümanların birlik olması Kuran'a göre farzdır. Türk İslam Birliği'nin kurulması hem tüm Müslümanlara büyük bir güç ve kuvvet kazandıracaktır, hem de Hıristiyanlara, Musevilere, Ermenilere, Ruslara, Amerikalılara kısaca tüm toplumlara esenlik getirecektir. Ancak bu birlik hiçbir şekilde ırk üstünlüğüne dayalı bir birlik değildir. Bu birliğin liderliğini Türk Milleti'nin yapacak olması da, bu milletinin genetik veya ırki bir üstünlüğünden dolayı değil, ahlak üstünlüğü, hizmete talip olma isteği, çileye talip olma isteği, adalet anlayışı sebebiyledir. Unutumamak gerekir ki Türk Milleti, Osmanlı dönemi boyunca yüzlerce yıl bu büyük sorumluluğu en güzel şekilde yerine getirmiştir. Gerek tarihi gerekse mevcut siyasi koşullar Türk Milleti'ni, Türk İslam Birliği'nin doğal lideri yapmaktadır. Ancak tüm bu tarihi gerçeklerin ötesinde, içinde bulunduğumuz ahir zamanda Türk Milleti'nin büyük sorumluluklar yükleneceğinin müjdesini Peygamber Efendimiz (sav) bildirmiştir.
Sayın Adnan Oktar da yazılarında ve kitaplarında olduğu gibi, Türk İslam Birliği konusunda yaptığı hemen her açıklamada bu mübarek birliğin ırk üstünlüğüne dayalı bir birlik olmadığını ifade etmiştir. Burada Sayın Oktar'ın bu konudaki çok sayıda açıklamasından sadece birkaç örneğe yer verilmiştir.
Timothy Furnish, 14 Aralık 2008
ADNAN OKTAR: Benim dediğim birliktelikte sevgi, barış, kardeşlik, makul düşünce, sanat ve estetiğe, güzelliğe önem verme hakim. Refaha, huzura, insanların hürriyetine, demokrasiye önem verme hakim ve Hıristiyanlara, Musevilere karşı da derin bir şefkat, sevgi ve muhabbet hakim. Mesela benim düşüncemde Ermeniler de, İsrail de Türk İslam Birliği’nin içerisindeler. Dolayısıyla bir ırk üstünlüğü, bir kan üstünlüğü, genetik üstünlük iddiası yok. Burada bir şefkat ve sevgi birliği var. Dolayısıyla sertlik yok, insanları tedirgin edecek, huzursuz edecek bir şey yok. İnsanların mutluluğu ve sevinci için gayret eden bir sistem var.
Tempo TV, 24 Eylül 2008
ADNAN OKTAR: ... En önemlisi Kafkas İttifakı projesi yeniden canlandırıldı. Bir tek tabi onlarla kalmıyor aslında Kazakistan’la Türkmenistan’la, Türk Devletleriyle gizli veya açık bir birleşme faaliyeti yoğun olarak devam ediyor, ama burada çok dikkat edilecek şey bu Türk İslam Birliği, Hıristiyanlığı ezmek için bir birlik değil. Hıristiyanların daha rahat etmesi, terörden korunması, bereket ve bolluk içinde yaşaması içindir aynı zamanda. Musevilerin huzur ve rahatlık içinde yaşamasıdır. Çünkü bir ırk üstünlüğü, yani Türk ırkı dünyanın en üstün ırkıdır iddiası değil burada. Biz diyoruz ki Türkler takvadır. Allah’tan korkar, sadık ve güzel insanlardır. Güzel ahlaklıdır, misafirperverdir ve fedakardır. Gelin, bu milleti lider edin, lider olsunlar. Türk İslam Birliğini kuralım. Rusya da rahat etsin, Çin de rahat etsin. Amerika da rahat etsin. İsrail de Ermenistan da hatta İsrail ve Ermenistan’ı da bu birliğin içine alalım. Kardeşçe huzur içinde yaşayalım. Olay bu, yani onları yok etme değil. Onları daha güçlendirme ve daha da diri hale getirme politikası bu. Bunun iyi vurgulanması lazım. Daha önce anlatılırken, sanki Türk Birliği deyince hani bir ırk üstünlüğü, bir yani haşa Hitler gibi yahut Mussolini gibi ırk hakimiyetine dayanan bir diktatörlük gibi düşünülüyor.
MUHABİR: Böyle bir anlayış vardı evet.
ADNAN OKTAR: Bu anlayışı zaten Allah boğar, boğdu ve ezdi Allah, mahvetti. Hitler’i de, Musolini’yi de, Franco’yu da hepsini mahvetti Allah. Böyle uğursuz bir sistemi Allah hakim etmez. Zulüm hiçbir zaman payidar olmaz. Ancak hak olan, samimi olan, dürüst olan düşünceler hakim olur. Bütün mesele Türk İslam Birliğini son derece samimi dürüst bir inanç olduğunu, şefkate dayalı, merhamete dayalı, ehli kitabı da içine alan, onları da koruyan bir sistem olduğunu samimi olarak anlatmak. Bu anlatıldığında bu konu bitecektir. İnşaAllah.
Manşet Haber, 5 Mart 2009
ADNAN OKTAR: Şimdi biz bir hastalık olduğunda profesöre gidiyoruz değil mi? Uzman oluyor profesör. Türk alemi de bu fitnenin bu kargaşanın profesörüdür, yani uzmanıdır, yani kurtaracak vasıftaki insanlar, kalitede, cesarette azimdeki insanlar Türklerde var. O yüzden de Peygamber Efendimiz (sav) hadislerde övmüştür, yani bu ırk üstünlüğü kromozom üstünlüğü anlamında değil. Ahlak üstünlüğü. Osmanlı döneminde Allah bunu göstertti, biz 700 yıl yaklaşık hakim olduk. Hicri 1400’den yani Hz. Mehdi (as)'ın çıkış döneminden geriye gittiğimizde Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş yıllarına gideriz. O dönemden sonra Hicri 1400’den sonra gene ileriye gittiğimizde yine hakimiyete doğru gider.
SUNUCU: O zaman şöyle diyebilir miyiz, yani Türklerin önderliğinde bir Müslüman birliği?
ADNAN OKTAR: Evet, evet doğru.
MPL TV, 21 Kasım 2008
ADNAN OKTAR: Daha önce bir Türk Birliği düşüncesiyle ortaya çıkılmıştı. Ama bu komünist, Marksist, Leninist, Darwinist, ahlaki değerleri önem vermeyen, Şaman kültürünü kendince yorumlayıp, dinsizlikle karıştırarak ateist bir uygulama içerisine giren, ahlaksızlığı gidip Türk ülkelerinde yaymaya kalkan bir sistemdir. Ve bir amaçları da Türklerin dünyanın en üstün ırkı olduğunu, kan yönünden üstün olduğunu yani genetik üstünlük olduğunu, dolayısıyla diğer ırkların da aşağılık ırklar olduğunu, dolayısıyla diğer ırkların yaşama hakları olmadığını dünyada tek Türklerin yaşaması düşüncesini savunan sapkın inançları vardı. Türk devletleri bunlardan nefret etti ve kovdular bu insanları istemediler. Ve hakikaten bir travma geçirdiler o dönemde. Fakat bu bela şimdi gitti. Şimdi gerçek Türk-İslam Birliği fikri bu ülkeleri sardı. Türk Birliğinde kan ve ırk üstünlüğü yok. Bunda ahlak üstünlüğü var. Biz diyoruz ki Türk milleti, Türkiye İslam’ı en güzel yaşayan ülkedir. Ve liderlik vasıfları en yüksek ülkedir. Ve cesur millettir ve güzel ahlaklıdır. O yüzden lider olması gerekir diyoruz. Buna da kimsenin bir itirazı yok. Ve diyoruz ki Türk devletleri, Türkler birleştiklerinde bu bir ahlak birliğidir. Kan birliği değildir. Ve İslam alemine hizmet kastıyla ve dünyaya hizmet kastıyla ortaya çıkıyoruz. Yani burada diğer dinleri ezmek, diğer ırkları ezmek değil de diğer dinlere ve diğer ırklara hizmet etmek düşüncesi vardır. Yani diğer ırkları zengin etme, diğer dinleri ferahlığa, huzura, hürriyete kavuşturma fikri vardır. Bu düşünceden yola çıkarak diyoruz ki: “Ermenistan’ı Türk-İslam Birliğinin içine katacağız” diyoruz. İnşaAllah. İsrail’i Türk-İslam Birliğinin içine katacağız. Ve bu devletler milli vasıflarını koruyacak, milli devletlerini koruyacaklar, bu devletleri bu şemsiye altında toplayıp bunların güvenliğini sağlamak, bunlara ekonomik destek sağlamak, petrolle, madenle bunları zengin etmek ve hürriyet vermek yani üstlerinden terör belasını, ekonomik sıkıntıları veyahut hapsedilme azabını kaldırmak. Çünkü Ermenistan şu an hapsedilmiş durumda orada. Küçük bir toprağın içerisinde dış dünya ile bağlantıları yok, ekonomik yönden çökmüş durumdalar yani insanlarda meyus var, neşeli değil Ermeni halkı, mutlu değiller görülüyor. İsrail daha da beter, duvarlarla çevrili etrafı. Kendileri çevirdi, kendi kendilerini hapsetti İsrail, kendilerine hapishane kurdular. Yani görülmüyor, kapattı manzarasını, güzelliğini kapattı, göremiyor etrafı, her yer surlarla çevrili. Biz bu surları yıkacağız, açacağız diyeceğiz ki bu insanlara “Hürsünüz, istediğiniz yere gidin, istediğiniz gibi ticaret yapın, burası sizin anavatanınızdır, burada da kalın, kimse size zarar vermez, siz de kimseye zarar vermeyin, mutlu kardeş gibi yaşayalım, ilminizi, kültürünüzü, teknolojinizin en ince detaylarını dünyaya yayın, her yerde fabrikalar açın, imkanlarınızı açın, tesislerinizi geliştirin ama bu fitne kalksın, Filistin ile İsrail’in arasını bulun, Filistinlilere devlet kurma hakkını vermek, Filistin devletini kurmak, Kudüs’ü başkentleri ilan etmek Filistinlilere ama İsrail’le de kendi bulundukları yerlerde yaşama hakkı vermek, yine onlar da Kudüs’de, tabi ki atalarının kaldığı yerdir Kudüs yani onların Kudüs’den çıkarılması diye bir konu olamaz, mutlu beraber kardeşçe yaşayalım, bütün dinlerin mensupları gelsinler orada dua etsinler, turistik gezi yapmak isteyenler gelsin, bu karmaşa, bu kaos kalksın amaç bu bundan hiçbir ülke rahatsız olmaz. Çin de rahatsız olmaz, Amerika da rahatsız olmaz, Rusya’da rahatsız olmaz. Ama bunun samimiyetle böyle uygulanacağının ispat edilmesi ve gösterilmesi lazım. Biz bunu yapıyoruz. Bu inancı kitleler zaten kabul ettiğinde bu konu biter yani, bu konu o kadar karmaşık bir şey değil. Yani pasaport ve vize kalkması Bakanlar Kurulunun bir toplantısındaki bir karara bağlıdır bu ne demektir “Türk-İslam Birliği” demektir. Yani Türk devletlerine ve İslam devletlerine pasaportu ve vize zorunluluğunu kaldırdık dediğinde hükümet konu biter. Türk-İslam Birliği kurulmuştur. Onlar için de aynı kararların alınması gerekiyor bundan sonra bu konu bitmiştir bu kadar. Ama bu asıl gönüllerde olacak birliktir. Bu resmi zorlamalara, resmi baskılara ihtiyacı olan bir birlik değildir yani resmi baskıyla sevgi oluşmaz, muhabbet oluşmaz, resmiyet dışında oluşması lazımdır. Çoşkun bir muhabbet vardır. Basarsın gidersin buradan Suriye’ye. Sınır kapısı diye bir şey yok kapı sonuna kadar açıktır. Malı yüklersin, götürürsün istediğin gibi satarsın Şam’da. Onlar getirirler İstanbul’a getirip satarlar. Para oluk gibi akar böyle bir ortamda, para müthiş hareketlenir, mal müthiş hareketlenir, üretim müthiş hareketlenir ama yani çok şiddetli bir hareketlenme yani mal ve zenginlik insanların tahminin üstünde olur çok çok şiddetli olur.
ABN Radio, 15 Kasım 2009
ABN RADIO: O zaman söylediğinize göre Mehdi (as) zaten gelmiş durumda. Peki şu an nerede olduğunu düşünüyorsunuz ve neden bir İslam Birliği’nden değil de, Türk İslam Birliği’nden bahsediyorsunuz? Çünkü Türk İslam Birliği dediğinizde bir Müslüman ülkenin diğerlerinin üzerinde hakim olmasından söz ediyorsunuz. Neden bir Müslüman Birliği denmiyor? Bunda ne sorun olabilir? Eğer Mehdi (as) zaten buradaysa, şu an nerede olduğunu düşünüyorsunuz?
ADNAN OKTAR: Mehdi (as), Said Nursi Hazretlerinin izahlarına göre ve hadis-i şeriflere göre şu an İstanbul’da. 8 tane hadis-i şerif var, şu an hatırımda olan, ayrıca Said Nursi’nin izahlarına göre de bunun bu şekilde olduğu çok açık. Müslümanların kardeş olduğu çok açıktır, Peygamber Efendimiz (sav) diyor, “Acemin Araba, Arabın aceme bir üstünlüğü yoktur, üstünlük ancak takva iledir” diyor. Burada kast edilen Türk milletinin cesareti, sabrı, güzel ahlakı, sevecenliği, misafirperverliği, fedakarlığı ve yiğitliğidir. Osmanlı döneminde de böyle, Türk İslam Birliği olarak dünyada çok güzel hizmetler yapmışlardır. Şu anda da İslam aleminin doğal lideri olduğu için Türkiye ve Türk devletlerini de bir araya getirerek bir güç oluşturduğu için, oluşturacağı için bu şekilde söylüyoruz. Yoksa bir ırk üstünlüğü, kan üstünlüğü, genetik üstünlük anlamında değil bu. Fiili bir durum var, Peygamber Efendimiz (sav) çünkü Mehdi (as)’nin ordusunun, Hz. Mehdi (as)'ın askerlerinin Türklerden olacağını söylediği vaki. Bu açıkça hadis-i şeriflerde belirtiliyor. Fiili durumu da bu. Çünkü Mehdi (as)’nin yanında kutsal emanetler de bulunacaktır, kutsal emanetler şu an İstanbul’da Topkapı’dadır. Topkapı Müzesindedir. Her cihetten Türk milletinin görevli olduğunu bütün hadis-i şeriflerden anlıyoruz, inşaAllah.
Afganistan Ayna, 12 Aralık 2008
ADNAN OKTAR: Türk Milleti’nin özelliği şu: Türk Milleti güzel ahlaklı ve dindar bir millet. Böyle bir milletin lider olması onun hakkıdır. Bu işi hakkıyla yerine getirir, güzel liderlik yapar. Bu anlamda; yoksa kanı üstündür, işte ensesi buruşuktur, kafatası şöyledir, böyle bir şey yok. Bu faşistlik bu, bu delilik ve rezillik ve bereketsizlik, uğursuzluktur bu. Bunu düşünenin Allah belasını verir. Bu felaketle sonuçlanır bu. Böyle bir şey olmaz.Türkiye’nin öncülüğünde, Türk Devletleri’nin desteğinde bir Türk-İslam Birliği. Biz Allah’ın kullarıyız. İnsanlar takva ile üstün olur. Irk üstünlüğü iddiası yok. Ama liderlik için Türk milleti tam biçilmiş kaftandır. Allah çok güzel yaratmıştır bu milleti. Yani lider millettir. Çileye açıktır, zorluğa açıktır, acıya açıktır, fedakardır, cesurdur, imanlıdır, güzel ahlaklıdır, merttir, dürüsttür. Türk milletinin özelliği bu. Böyle bir millet lider olsun diyoruz. Kim yapacak başka, başka yapacak kimse yok. Yani tek yapacak Türk milleti görülüyor. Bir de Osmanlıdan gelen tecrübe var. Yani Allah genetik bir tecrübe de vermiş inşaAllah. Şahane yapacak birikime sahip, şu an bu güç olarak. Şahane olarak bu liderliği yapacak bir güce sahip Türkler. Bu gücü deruhte etmesi, yerine getirmesi mevzu bahis. Bu zaten kader böyle yani inşaAllah. Bu olacak. Yani hadislere baktığımızda Türk milletinin böyle bir görev alacağını biz açık açık görüyoruz. Rivayetlerden bu açık açık görülüyor. Onun için yani tarihin akışı zaten böyle. Kim ne derse desin bu şekilde olacak inşaAllah.
Akhaberler, 2 Kasım 2008
ADNAN OKTAR: Türk İslam Birliği bizim anlattığımız, sevgiye dayalı, ırkçılıktan uzak, büyüklük iddiasından uzak. Büyük olan Allah’dır, biz kuluz. Bütün milletleri seven, onları da koruyup kollayan, Hıristiyanlara, Musevilere kucak açan, onları Türk İslam Birliği’nin içine almak için can atan bir düşünce.Daha önce böyle değildi. Türk Birliği iddiası vardı. Biraz kafatası düşüncesi var içinde. En büyük, en güçlü ırktır, dolayısıyla diğer ırklar hiçtir gibi mantığa götürebiliyorlardı. Halbuki öyle birşey yok. Bütün ırkları Allah yaratıyor. Hepsi bizim kardeşimizdir. Türk İslam Birliği içerisinde Rusya ihya olacaktır. Ermenistan’ın zaten Türk İslam Birliği’nin içerisine girmesini istiyoruz. Gürcistan’ın Türk İslam Birliği içerisine girmesini istiyoruz. Hatta İsrail’in de Türk İslam Birliği içerisine girmesini istiyoruz biz. Bizim Karaim Yahudilerinden bir sürü Türk kardeşimiz var. Velev ki, Türk olmasalar da, Hz. Musa’nın evlatları, Hz. İbrahim’in evlatları, peygamber nesli. Alınlarından öperiz biz onların inşaAllah. Yeter ki Allah’ı coşkuyla sevsinler, yeter ki helale harama dikkat etsinler, yeter ki, peygamberlere, meleklere karşı saygıları, sevgileri devam etsin. Öyle olduktan sonra zaten ayrımız, gayrımız olmaz inşaAllah.
Azerbaycan Azadlık, 14 Eylül 2008
ADNAN OKTAR: Arap milliyetçiliği etrafında toplanırlarsa Allah onları mahfeder onu söyleyeyim. Kim sırf ırk düşüncesi üzerine dayalı olarak ırk üstüne dayalı birleşmeye kalkarsa, Allah onu mahveder o baştan yıkılmış bir olaydır. Böyle olmaz. Türk İslam Birliği olabilecek en mükemmel sistemdir. Türklerin önderliğinde bir İslam Birliği, bu kadar. Bunun çözümü nettir. Bu Kuran’a uygun, sünnete uygun, akla uygun, vicdana uygun, milli menfaatlerimize uygun, herşeye uygun dünyanın bütün menfaatlerine uygun. Dünya ülkelerinin toptan kabul edeceği bir sistem. Çünkü sevgiye dayalı, muhabbete dayalı. Ve ırk üstünlüğü yok. Bütün dinlere saygılı, bütün ırklara saygılı hizmet gücü. Biz dünyaya hizmet edelim diye ortaya çıkıyoruz. Diyoruz ki, gelin bizi bırakın, size hizmet edelim. Maden çıkaralım, satalım sizlere madenleri. İşçi gönderelim, siz bize işçi gönderin. Birbirimizi sevelim, arkadaş olalım, dost olalım, bunu istiyoruz.
Azerbaycan Apa, 16 Ağustos 2008
Muhabir. Azerbaycan’la, Kazakistan’la. Bunun mekanizmasını nasıl görüyorsunuz Hocam? Ne önerirsiniz siz?
Adnan Oktar. Bunun bir kere nedenini söyleyeyim. Türk milleti İslam’ın bayraktarı bir millet. Bin yıl bunu göstertmiş. Allah bu milleti görevlendirmiş. Rivayetlerde bunu bu şekilde göstertiyor. Hadislerde de, ahir zamanda mehdi dahil Türkiye’de çıkacaktır. Hatta İstanbul’da görev yapacaktır. Ve Türk milletinin necip bir millet olduğunu tarihinden, hayatından, uygulamalarından hali hazırdaki ahlakından bunu görüyoruz. Mesela, Kazakistan da öyle, Doğu Türkistan da öyle, hakikaten çok seçkin, güzel bir millet. Şimdi sorsak İslam alemine kim lider olsun, herkes Türkiye diyecek, Türkiye diyor. Bu bir ırk üstünlüğü değil, yetenek üstünlüğü, kabiliyet üstünlüğü o yüzden bu nimeti bir an önce oluşturmak durumundayız. Önce bir Türk birliği oluşturup süratle, hatta öncelik sırasına da gerek yok. Mesela, Suriye ile Azerbaycan aynı anda Türkiye’ye bağlanabilir. Aynı anda, hiçbir sıralamaya bile gerek yok. Türkiye’nin önderliğinde, liderliğinde bu birliği hemen bir oluşturmak lazım. Bu oluştuğunda zaten, yani kimsenin bir sorunu olamaz, olmaz. Mesela, Gürcistan niçin böyle bir olayın içine girsin. Rusya niye böyle bir ızdırabın içine girsin. Günlerden beri şu çekilen acıya bakın. Televizyonlarda görüyorsunuz kadınlar nasıl feryat ediyorlar. Bu son derece makul. Avrupa birliği oluyor da, Akdeniz birliği oluyor da, hiç alakasız ülkeler bir araya geliyor da, aynı soydan, aynı dinden, aynı gelenekten, aynı görenekten ve her şeyi aynı olan insanlar nasıl bir araya gelemiyor. Bir kere din kardeşiyiz, soy kardeşiyiz. Hiç beklenecek bir şey yok, hemen birleşmemiz gerekir. Bu bölgeye büyük bir zenginlik, bereket, huzur ve kalite getirecektir. Bir kere hiç görülmemiş bir medeniyet meydana gelecektir. Yani tarihte görülmemiş bir medeniyet. Yani Türk tarihinde görülmemiş bir medeniyet oluşacak inşaAllah. Ve Amerika’nın, Rusya’nın, Çin’in ekonomik yönden şahlanması demektir buda. Mesela, Amerika ekonomik sıkıntıda şu an. Çin topun ağzında yani eğer, Amerika pazarını, Türkiye ve dünya pazarını Çin, herhangi bir şekilde kaybetmiş olsa, feci şekilde çöker Çin. Amerika da öyle yani, zoraki ayakta duruyor şu an. Rusya zaten fakir bir ülke ama Türk-İslam birliği oluştuğunda bunların hepsine yoğun bir bereket ve bolluk gelecektir ve huzur gelecektir. Ama zeminden buna destek çok önemlidir. Mesela, Azeri kardeşlerim var gücüyle bu konuda bastırsınlar, bizde buradan bastıralım ve bunu birleştirip, iki güzel ülkeyi birleştirip iki devlet, bir millet olarak bir araya gelelim. Yani, mesela şimdi İstanbul’dan arabaya atlayalım basıp gidelim, Azerbaycan’ın ortasına kadar gidip bir lokantada beraber yemek yiyelim.
Çay TV, 23 Temmuz 2008
ADNAN OKTAR: Bu kadar doğal. Dinimiz bir, dilimiz bir, her şeyimiz bir, aynı köklerden geliyoruz, kardeşiz fakat ayrıyız. Bugün Azerbaycan’a desek ki hadi birleşelim. Bir gün düşünmezler kabul ederler. Yani bunun sadece resmi olarak talep edilmesi gerekiyor. Yani iki devlet bir millet olarak, çok rahat birleşebiliriz. Hiçbir engel yok. Kazakistan’da öyle, Kırgızistan’da öyle, Türkmenistan’da öyle, Doğu Türkistan’da öyle hepsi rahatlar ve bu birleşmenin sonucunda İslam alemi de öyle Irak, Suriye can atıyorlar Türkiye ile birleşmek için. Bütün mesele Türkiye’nin bunu açıkça ortaya koymasında yani adı konulması gerekiyor. Sadece talep olması yeterlibuna ait.
Çay TV: Yani Türkler gibi Araplarda bu anlamda bu birlikteliğe yakın diyorsunuz.
ADNAN OKTAR: Çok çok istiyorlar. Yani tek kurtuluş yolu olarak görüyorlar. Bu Amerika’nın da kurtuluşu demektir. Çin’in de, Rusya’nın da kurtuluşu demektir. Hem ekonomik yönden çok rahatlarlar. Hem terör tamamıyla ortadan kalkar. Özellikle İsrail tam anlamıyla rahatlar hiçbir sıkıntısı kalmaz. Ermenistan’da rahatlar ve çok güzel bir medeniyet meydana gelir. Hiçbir engel yok. Çünkü bu bir barış birliği, bir kardeşlik birliği, bir sevgi birliği bu bir ırk üstünlüğü, başkalarını ezelim anlayışı değil. Bu bir hizmet talebi. Bütün insanları kurtarma talebi, bütün insanlığa hizmet etme talebi bu.
İran IRIB, 30 Eylül 2008
MUHABİR: İslam-Türk tezini siz ortaya attınız, bu nereden kaynaklanıyor?
ADNAN OKTAR: Ben Türk milletinin tarihi misyon içerisinde hep öncülük ettiğini, İslam alemine bayraktarlık ettiğini görüyorum. Ve hakikaten takva bir millettir yani İslam’a, Kuran’a titiz bir millettir. Bir de fıtraten liderlik yapmaya çok yatkın bir millettir, ama rivayetler de çok açık olarak zaten Türk milletinin öncü olacağı, Hz. Mehdi (as)'ın zuhurunda da yine Türk milletinin öncü olacağı açık açık belirtiliyor, hatta diyor Mehdi Türk’ün içinde çıkar diyor rivayet var sunni kaynaklarda var. Türk’le mücadelesini yapar diyor, hatta Horasan taraflarına dikkat çekilmiştir. Horasan da yine Türklerin yurdudur. Onun için ben Türk milletinin bu mukaddes görevde, bu mühim görevde öncü rol alacağını, öncü devlet olacağına inanıyorum, rivayetlerden de onu anlıyorum, ama bu bir ırk üstünlüğü anlamında değil. Yani kafatası , kan üstünlüğü değil. Bir takvadan dolayı, çile ehli oldukları için bu görevi iyi yapacaklarını düşünüyorum, güzel yapacaklarını düşünüyorum, yani liderlik vasıflarının çok iyi olduğunu düşünüyorum, hadislerin de buna işaret ettiğini görüyorum o yüzden Türk milletinin öncülüğünde bir Türk İslam Birliği şeklinde büyük bir yapılanmanın olacağına inanıyorum.
Türkiye İslam aleminin bütün İslam aleminin liderliğini Allah’ın dilemesi ile zaten İnşaAllah kaderde yapan bir millet. Yani o yüzden bu görevi yapacak, yani kader böyle inşaAllah. Yoksa bu hani biz kanımız asil kan, işte soyumuz asil, bütün devletler basittir, sıradandır, biz çok gelişmiş bir ırkız yani böyle bir şey demiyoruz, demem. Türk milleti necip bir millettir, hakikaten çilekeştir, acıya tahammüllüdür, savaşçıdır, Allah yolunda gözünü hiçbir şeyden kırpmaz, mücadele eder, zorluklara katlanır, bir takva yönünden müsait ve güzel görüyorum, üstün görüyorum, bu olay bu.
Kaçkar TV, 15 Aralık 2008
ADNAN OKTAR: Eğer bir ülkede insanlar bir şeyi aşkla istiyorsa o olmuştur zaten. Sadece onun detayları kalmıştır geriye. Türk Devletlerinin tamamında biz bir araştırma yaptık hepsi de Türkiye ile birleşmeyi istiyorlar, bu çok net. İslam ülkeleri ile görüştük bunlar da istiyorlar. Ama korkuları var, eskiden bir Türk Birliği denince ırkçı birlik anlamındaydı bu, bu çok tehlikeli tabi ki, bu faşizmdir. Irk üstünlüğüne dayalı bir birlik kastedilmiyor burada. Burada ahlaka dayalı bir birlik var, sevgi birliği, şefkat, merhamet, dostluk, kardeşlik ve yardımlaşma birliği var. Bunu bütün dünya ister, şu an bunun önünde hiçbir engel yok, zaten hükümetin de bu yönde çok ciddi çalışmaları var, kapılar sürekli bu yönde açılıyor. Özellikle bu ekonomik krizden sonra zaten başka hiçbir kurtuluş yolu yok. Yani sınırların açılması gerekiyor, Türk Devletlerinin de, İslam Devletlerinin de sınırlarının açılması ve onlarla ticaretin, kültür bağlantısının tam anlamıyla özgür hale gelmesi gerekiyor. Bu bütün bölgenin mükemmel hale gelmesi demektir. Medeniyette, kültürde, bilimde bir çağ atlama demektir. Olağanüstü bir çağa gireceğiz İnşaAllah. İnsanlarımızın yüzündeki bu donukluk, bu mutluluğun olmaması olayı kalkacak. Herkeste bir sevinç, herkeste bir bayram havası olacak. Biz bu yönde ilerliyoruz inşaAllah.
MUHABİR: Neler yapılması gerekir bunun olması için?
ADNAN OKTAR: Bütün basının, dergilerin, televizyonların bu Türk Birliği, Türk-İslam Birliği konusunda açıkça candan tavırlarını koymaları gerekiyor. Bizim milletimiz zaten bunu canı gönülden ister. Ama hadi bakalım denmesi gerekiyor, hadi bakalım denmesi için de herkesin bu şuura erişmesi gerekiyor. Internet kullanılabilir, sohbetler olabilir, televizyon konuşmaları olabilir, hepsi olabilir, biraz daha gayret edilirse bu konu tam anlamıyla rayına oturacaktır. Çünkü hükümet zaten bu yönde gönüllü, partilerimizde bu yönde gönüllü, yani MHP’nin zaten istediği bir şeydir bu, BBP’nin istediği bir şeydir, AKP’nin istediği bir şeydir, bunu istemeyen parti yok gibi bir şey Türkiye’de. Ama bu aşk meselesidir, coşku, sevgi meselesidir yani sevgi ve coşkuyla olabilecek bir şeydir. Resmiyetle, soğuklukla olacak bir şey değildir bu.
Irk üstünlüğü, kafatası üstünlüğü, kan üstünlüğü olmayacak. Yoksa millet olarak, ahlaken üstün bir millettir Türk milleti, bu yönüyle tabi ki lider olacaktır.
Kıbrıs Postası, 23 Eylül 2009
MUHABİR:Nedir yani bu birliğin yalnız dinsel bir birlik mi, İslami bir birlik mi olacak bu. Ekonomik bir birlik mi olacak. Nasıl bakıyorsunuz? Birlik derken neyi kast ediyorsunuz?
ADNAN OKTAR: Bu bir manevi sevgi birliği, bir ruh birliği. Yoksa mesela Türkiye kendi sınırları içinde yine laik yapısını korur. Mesela, Azerbaycan da kendi yapısını korur. Ama sınırlar kalkar. Pasaportu kaldırırsın. Vizeyi kaldırırsın. Vızır vızır kamyonlar gelir gider. İstediğin yere gidersin. Hazar denizinin kenarına masayı kurar yemeği yersin. Yani böyle bir sistem.
MUHABİR:Avrupa Birliği gibi bir sistemden bahsediyoruz biz.
ADNAN OKTAR: Onun daha güzeli, daha sevgi dolu olanı, daha aşka dayalı olanı. Avrupa Birliğinde aşk yok, bunda aşk var. Sevgi var. Allah aşkı, millet sevgisi, insan sevgisi var. Avrupa Birliği biliyorsunuz biraz olaylara materyalist bakar, teknik bakar... Burada bir coşku var. Hamiyetperverlik var. Bir koruma hissi var. Bir adalet hissi var. Osmanlı'nın adaleti malumdu. Ve Türk ordusuna karşı dünyada güven tamdır. Türk ordusu dedin mi dünyada her yerde çok seviliyor. Mesela Bosna’ya gitti, Türk askerlerini sevinçle karşıladılar. Mesela, başka ülkelere gidiyor. Farz edelim, Afganistan’a gidiyor orada da sevgiyle karşılıyorlar. Her yerde Türk ordusuna karşı müthiş bir sevgi var. Bu Türklere karşı olan sevgiden kaynaklanıyor. Çünkü, Türklerde genellikle bir merhamet, adalet, sevecenlik duygusu var. Bu diğer dünyadaki ülkelerde rastlanan bir şey değil. Mesela Almanlarda bunu pek göremezsiniz. Bunu kendileri de kabul eder. Ama bir ırk üstünlüğü değil bu, bir ahlak güzelliği bu, bir sevgi güzelliği.
Kral Karadeniz, 2 Ocak 2009
ADNAN OKTAR: Bu birliğin güzel yönü bunda ırkçılık yok, bunda sevgi var.... Bu mantıkta, benim anlattığımda coşkun bir sevgi, muhabbet, Allah sevgisi ve Allah’ın kullarına yardım etme düşüncesi vardır. Burada Hıristiyanları da, Musevileri de kucaklayan bir sistem var. Bütün Arap alemini, bütün İslam alemini kucaklayan, İslam’ın o sıcak sevgisi ile saran bir yapı var... Tabii ki alakası yok. Bu Türk İslam Birliği, Osmanlı’dan, ecdadımızdan gelen ruhtur bu. Ecdadımızın bize öğrettiği bir ruhtur bu. Bu mübarek birlik, bu güzel birlik mutlaka oluşacak. Bu bizim kaderimiz, ama bu, aşk, hırs işidir. Türkiye’de bunu isteyenlerin sayısı %90’ı buldu mu bu konu bitmiştir. Yani zaten kalplerde oluştu mu, kapıyı açmak 10 dakika sürmez. Yani kapıyı açmak sorun değil, bunun kalplerde kabulü ve kalplerde yaşanması çok önemlidir. Kapı inanın en fazla on, on beş dakika sürecektir kapının açılması, o kadar. Yani tutacaksınız, kapıyı sonuna kadar açacaksın, tutacaksın sonuna kadar açacaksın, tutacaksın sonuna kadar açacaksın. Bu kadar karmaşık bir şey yok.