ADNAN OKTAR'IN A9 TV'DEKİ CANLI SOHBETİ
(22 Temmuz 2012; 23:00)
ADNAN OKTAR: “Sana iyilik dokunursa bu onları fenalaştırır.” Mesela sağlık, sıhhat, iyilik, güzellik, itibar, güç, başarı, İttihad-ı İslam’ın yayılması, İttihad-ı İslam’la ilgili haberler, harikaların oluşması, Müslümanların İslam’a karşı muhabbetinin artması, Müslüman’ın malının mülkünün çoğalması, etrafında güzel insanlar, kaliteli, değerli insanların oluşması, Müslümanların tebliğ gücünün dünya çapında artması, radyo, gazete, televizyon her türlü. “Sana iyilik dokunursa bu onları fenalaştırır.” Şu anda da yobaz takımı fenalaşıyor, bunalıyorlar. “Bir musibet isabet edince ise;” Farz edelim bir operasyon olmuş olur veya bir iftira olur yahut saldırı olur, “'Biz önceden tedbirimizi almıştık,'” yani “Zaten onlardan uzak durmuştuk, yaklaşmamıştık,” “derler ve sevinç içinde dönüp giderler.” “Çok şükür malı da kurtardık, hayatımızı da kurtardık, çok rahat ettik” diyor. Halbuki malı onu cehenneme götürüyor. Kurtuldum dediği mesela, farz edelim eşi oluyor; onu daha da dinsizliğin içine çekiyor. Cehennemde beraber odun taşıyacağı adamla birlikte olduğundan haberi olmuyor. İşine gücüne ağırlık veriyor. İş güç onu yıpratıp, çökertip, yaşlandırıp, mutsuzlaştırıyor ve perişan ediyor. Şevkini, neşesini kaçırıyor. Onu hastalık sahibi ediyor. Yani binbir türlü hastalık, bela geliyor üstüne. O da çok uyanık olduğunu zannediyor. Mesela o iş stresinden fıtık oluyor, boyun fıtığı oluyor, omur fıtığı oluyor. Beyin kanaması geçiriyor, kalp enfarktüsü geçiriyor şiddetli gerilimden. O, dünya malına tamah edip kudurmuş gibi savaşmayı bir üstünlük olarak görüyor. Allah’tan ona bir bela olarak verildiğinin farkında değil. Cehennem azabı olarak ona verildiğinin farkında değil.