“Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe Suresi, 71)
Bu ayette Allah, tüm müminlerin birbirlerinin dostu ve yardımcısı olduğunu, kadın ve erkek tüm müminlerin iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmakla yükümlü olduklarını bildirmektedir.
İman edenlerin en önemli ibadetlerinden biri tebliğdir, yani insanları doğru yola çağırmak, iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındırmak, onları Kuran ahlakına davet etmektir. Bu ibadet, müminlerin günlük hayatlarının ayrılmaz bir parçasıdır. Müminler, sözleriyle ve davranışlarıyla yaşamlarının her anında Allah'ın bildirdiği din ahlakını birbirlerine ve diğer insanlara anlatmakla ve İslam ahlakını temsil etmekle yükümlüdürler. Ayetin devamında müminlerin Allah'ın farz kıldığı namaz, zekat gibi ibadetleri yerine getirdikleri bildirilirken, Allah'a ve elçilere uymanın önemine de dikkat çekilmektedir.
İman sahibi bir insanın en belirgin özelliklerinden biri ibadetlerine gösterdiği titizliktir. Allah'ın farz kıldığı namaz, oruç, zekat gibi ibadetlerini yaşamı boyunca şevkle sürdürür. Örneğin 5 vakit namaz, müminlere hayatları boyunca sürdürmeleri emredilen, vakitleri belirlenmiş bir ibadettir. Bu ibadet, müminin bilincini ve iradesini canlı tutar, sürekli olarak Allah'a yönelip dönmesini sağlar ve Rabbimiz'in emirleri doğrultusunda bir yaşam sürdürmesine yardımcı olur.
Allah bu ayette ayrıca müminlere rahmet edeceğini vaat etmektedir. Müminler, daima Yüce Allah'a güvenen, hep O'na yönelip dönen, sürekli O'nu razı etmeyi düşünen, ibadetlerini yerine getiren ve Kuran ahlakından asla taviz vermeyen insanlardır, bu nedenle Allah'ın hiç bitmeyen rahmeti, fazlı, koruması ve sevgisi hep onların üzerindedir. Her türlü eksiklikten münezzeh olan Allah'ın sonsuz rahmetinin ve sevgisinin hep kendi üzerinde olduğunu bilmek, Allah'ın cennetiyle mükafatlandırılmayı ummak ise, müminin kalbine büyük bir ferahlık ve huzur verir.