Bence Suriye sınır kapıları açılsın. Bu konu bütün partilerin desteklemesi gereken hayati bir konu. Başbakanımız’a da biz mektup yazalım, rica edelim. Sınırda geçen gün o çocuklar sıkıştı kaldılar, almadılar içeriye. Sınırlar açılsın, gelsinler içeriye. Geçici olarak da değil, yerleşik gelsinler. Onlara prefabrik evler yapalım. Yavaş yavaş ödesinler sonra. Mesela ayda çok çok cüzi bir miktarla ödesinler. Herkes onları işe alsın. Tarım işçisi olarak da görev yapabilirler. Aslan gibi insanlar. Oraları yeşillendirir onlar, bayağı güzelleştirirler. Bence hayati bir konu bu. Hem de zulümden kurtulmuş olurlar, çok da iyi olur. Gelsin Hatay’da yerleşsinler. TOKİ ev yapsın onlara. Vergisini biz öderiz. 200 bin ev, 100 bin hane gelmiş olsa, 200 bin kişi de olsa, 100 bin ev yapılır.”
Buraya gelen kardeşlerimiz zaten Türkiye’yi sevdikleri için, güvendikleri için geliyorlar. Ama ‘geçici gelin’ dememek lazım. ‘Gelin bizim vatandaşımız olun’ diyelim. Hatta vatandaşlık kaydı da yapılsın onlara. Nüfusa kaydedilsin, hepsi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olsun, kanun çıkarılsın, hepsini vatandaş olarak alalım. Hiç vakit kaybetmeden Hatay nüfusuna kaydettirelim. En az 200 bin kişi inşaAllah.” (Adnan Oktar, 11 Mayıs 2013, A9 TV)