Şehit ailelerinden para almıyor
ucgen

Şehit ailelerinden para almıyor

1008
Ne demiştiNe oldu

Çay TV, 11 Mart 2009

ADNAN OKTAR:
Bir de gazilerimiz bizim unutulmuş vaziyette oluyor. Biz gazileri göremiyoruz. Gazi, selamün aleykum diyecek pastaneye girecek gelip oturacak, millet eğilip alnından öpecek onu. Ondan para alınmaz. Mesela taksiye bindi, para yok. Mesela mağazaya girdi, para yok.Gaziden para alınmaz, o madalyayı takacak, biz göreceğiz onun madalyasını. Mesela kolu kopmuş, o kopmuş kolundan öpecek insanlar. O bir aslan o, niye evinde oturtalım biz gaziyi; lütuf olarak değil bu hak ettiği için, aslan olduğu için bu inşaAllah. Veyahut uçağa bindi, niçin para alınsın, bedava, her yerde bedava olacak.Yahut gitti bir gömlek aldı, ayıptır yani mağazada oturup ondan, gaziden para alınır mı? O bereket getirir, güzellik getirir. Bitti diyeceksiniz, gel bir sarılayım diyeceksin, Allah selamet versin. Mesela bazısı tekerlekli arabayla geliyorlar, kimisi de koltuk değneğiyle geliyor, aslan onlar. Turistik tesisler, hepsi bedava olması lazım onlara. Aksi çok acayip, evlerine gidip oturuyor o çocuklar. Bütün ömürleri evlerinde geçiyor, olur mu öyle şey aslanlara.Hele şehit ailelerine her yerde böyle muhabbet, coşku, her yerde o sevgiyi, o asaletlerini onlara hissettirmek lazım, kat kat fazlasıyla.

 



Asu TV, 5 Temmuz 2010

ADNAN OKTAR: Vatanı, milleti, namusu, haysiyeti, şerefi korumak için kardeşlerimiz gidip canını veriyor, aslan gibi delikanlılar. Kolu kopuyor dibinden, ayağı kopuyor ve evinde oturuyor bu insan. Bu nasıl tahammül edilir bir şey? Gaziler bir kere her yere dolacaklar, biz onları alıp kucaklayıp, havalandıracağız nereye giderlerse, değil mi? Alınlarını öpeceğiz her gördüğümüz yerde.Bir yere geldiğinde gazi, biz onu madalyasından tanıyacağız, biz nereden anlayacağız. Sarı pirinç madalya gördüğümüzde bizim içimiz burkulur, ben istemiyorum. Altından olsun istiyorum. Para bulacağım diyorum. Bulacağız, toplayacağız, biz millet olarak vereceğiz, veririz inşaAllah. Ve biz onları iyi hayat şartlarında gördüğümüzde mutlu oluruz. Ben bir gazi ailesi, mesela gecekonduda oturuyor, unutulmuş, kimse gitmiyor ziyaretine… Rica ediyorum, istirham ediyorum... Lokantaya götürecek gaziyi, oturacak, yemeğini yiyecek, iltifat edilecek. Hatta araba tutacak lokantanın sahibi, sarı taksi, ne ise, “efendim götürsün istediğiniz yere” diyecek…

Senin canını kurtarmış, malını kurtarmış, namusunu, vatanını kurtarmış. Ve bu uğurda kolunu, bacağını kopartmış gitmiş, yani sen nasıl ondan para istersin? Bir şehit babası evde yalnız başına otururken, bir insan nasıl rahat eder vicdanen? Gazi arabayla gidiyor, gazi olup olmadığı belli değil. Ve genellikle de evlerinde oturuyorlar, niye öyle olsun kardeşim? Düğüne götüreyim mi, alıp götürürüm. Evde mesela bir yemek var, “getirin gazimizi” derim. Kucaklarız omzumuzla, alır karşımıza oturturuz. Gözünü kaybediyor bak gençliğinde, dünyayı bir daha göremiyor Allah için. Sarıl sarıl alnından öp değil mi?... Bereket olur, bir güzellik olur, insanın içi açılır, beynine kan gelir insanın. Öbür türlü insan kasılır, çöker, azaptır bu.


Milliyet, 8 Eylül 2011

İstanbul’da taksicilik yapan Ergün Beyazcan, aracına binen şehit ailelerinden ücret almıyor.Beyazcan, "Şehit ailesi o kadar onurlu ki ben ücret talep etmediğim halde parayı camdan atıp kaçıyor" dedi.

Beyazcan, "Hem şehit ailelerini ücretsiz taşıma onuruna sahip olurum, hem şehitlerin sadece 45 saniye değil, sürekli olarak hatırlanmasını sağlarım. Ayrıca taksiye arkadan bakan insanlar ülkemizde böyle olaylar olduğunu hatırlarlar" diye düşünerek böyle bir şeyin aklına geldiğini söyledi.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo