Sayın Adnan Oktar sohbet programlarında IŞİD’in saldırılarından kaçıp Türkiye’ye sığınan Suriyeli mülteci kardeşlerimizin güvenliği için geciktirilmeden güvenli bölge yapılması gerektiğini söylemişti. Sayın Oktar’ın bu çağrısından sonra başta Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu olmak üzere farklı kesimlerden kişiler tampon bölgenin aciliyetine dikkat çeken açıklamalar yapmışlardır. Son olarak da Sayın Necdet Özel geciktirilmeden güvenli bölge oluşturulmasına dair teklifte bulunmuştur. 21 Eylül 2014, A9 TV ADNAN OKTAR: Tampon bölgeyi ben aylar önce söyledim, yıllar önce söyledim. “Tampon bölge hemen oluşsun” dedim. Kulak ardı ettiler. Modelini de açıkladım, stili, yöntemi de açıkladım, gayet kolay olacakken uzattılar... Derhal tampon bölge oluşması lazım. Otuz kilometre değil en az altmış kilometrelik. On kilometrelik ayrı güvenlik bölgesi oluşturulacak, elli kilometreyi de halk kullanır. Ancak yeter onlara. Elli kilometre çok küçük bir alan. 23 Eylül 2014, A9 TV (Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletlere; ‘uçuşa yasak bölge ve tampon bölge’ oluşturulması talebinde bulundu ancak Birleşmiş Milletler uçuşa yasak bölgenin bir işe yaramayacağını belirterek teklife sıcak bakmadı.) ADNAN OKTAR: Bu mesela son derece mantıksız bir ifade. Daha önce yapmışlardı; gayet güzel işe yaramıştı Saddam döneminde. “Şu enlem, şu boylamda uçak geçmeyecek” dediler. Iraklılar için güvenli bir bölge oluşturmuşlardı. Şimdi aynı şeyi Suriye halkı için yapacaksın. Iraklılar da istifade eder, herkes istifade eder. Senin işine gelmediği için işe yaramaz diyorsun. Çünkü Müslüman katliamı işine geliyor. Evler yıkılıyor, sana iş çıkıyor. Petrol paralarından topluyorsun ve stokladığın bombalar, silahlar kullanılıyor. Mesela yeni uçaklar kullanıldı şimdi, deneme yapılıyor. Yeni birçok silahın denemesi yapıldı son iki gündür. Yeni füzeler var onların denemeleri yapıldı. 24 Eylül 2014, A9 TV ADNAN OKTAR: Yıllar önce söyledim tampon bölge oluşsun diye, daha hala uzuyor bu konu. Bundan doğal ne olabilir? Daha önce Irak’ta da yapıldı bayağı başarılı oldular. “Arkadaş” diyeceksin, “Şu enlem, şu boylam dairelerinde uçuş yasak. Arabayla da giremezsin, tankla da giremezsin, buraya geçiş de yasak. Burası sınır” diyeceksin. “Burada mazlum insanlar duracak. Bunlara dokunmayacaksın” diyeceksin. Suriye bu sözü dinlemek mecburiyetinde. Şimdi başı derdinde zaten. 27 Eylül 2014, A9 TV ADNAN OKTAR: Orada savaştan kaçan, kavgadan kaçan insanların güven içinde yaşayacağı bir bölgeye ihtiyaç var. Karmaşık bir şey yok, bunu niye anlamazdan geliyorlar? IŞİD de bela, PKK da bela, Suriye de bela. Bela üstüne bela, orada bela kaynıyor. Birçok çeteler var, say say bitmez. Halkın, oradaki mazlumların güven içinde yaşayacağı bir alan. Bunun için bu kadar naz, cilve yapmalarına gerek yok. Konuyu uzatmalarına da gerek yok. Vicdansızlık yapıyorlar, çok ayıp yapıyorlar. Kendileri olsa hemen anında oluştururlardı. Kendi rahatlarına engel olsa. Yazık günah! 16 temmuz 2014, A9 TV IŞİD saldırılarının arttığı Suriye’nin kırk bölgesinden 400 bine yakın mültecinin Türkiye’ye geçebileceği ve aralarında çok sayıda PYD üyesi olabileceği uyarısı yapıldı. ADNAN OKTAR: PKK’lıysa olmaz. Onlara sınırda tampon bölgede koruma sağlayabiliriz ama Türkiye’ye almasınlar. Sınırda bir güvenlik hattı oluştursunlar. Mesela ne kadar; 300 metrelik, 300 metre kalınlığında sınıra bitişik güvenlik hattı. Orada kalsınlar, içeriye almayalım. Ama yiyecek versinler, çadır verelim, hayati ihtiyaçlarını karşılayalım. Çünkü her ne olursa olsun insandır. Ama PKK’lı içeri doldurursak bu çok acayip bir şey olur. Olacak iş değil o. Ama o sınır bölgesinde güvenliklerini sağlayabiliriz. Allah vermesin bir hava saldırısı olsa Türk jetleri gereken cevabı verecek kudrette. Ayrıca hava savunma sistemimiz de yeterli. Önceden koordinatlarını bildirirler, ‘şu bölgede, mazlum insanlar var, savaştan kaçan insanlar var. Bunlar bize sığınmış durumdalar. Biz burada bir güvenlik koridoru oluşturduk, eğer buraya gelip bomba atmaya kalkarsanız müsaade etmeyiz. Şu sınırı aşarsanız müdahale ederiz’ dendiğinde gelmezler. Bu kadar. |