Sayın Mehmet Görmez: Hep Başkalarını Suçladık, Bir Kere de Kendimize Bakalım
ucgen

Sayın Mehmet Görmez: Hep Başkalarını Suçladık, Bir Kere de Kendimize Bakalım

2493
Ne demiştiNe oldu

Sayın Adnan Oktar’ın sohbet programlarında değindiği İslam topraklarında yaşanan zulüm ortamında en büyük suçun Müslümanlar’da olduğu, suçu başka ülkelerde aramanın yanlış olduğu yorumunu yakın zamanda farklı kesimlerden kişiler de değinmeye başlamışlardır.

18 Mayıs 2013, A9 TV  

ADNAN OKTAR: Bebek ölümü de acı, genç kızların ölümü de acı, yaşlıların ölümü de acı yani hepsi yanlış. Yapılacak şey İttihad-ı İslam’dır. İttihad-ı İslam olmuş olsa Suriye meselesi olmaz. İttihad-ı İslam’a karşı gelenler Suriye meselesinin sorumlularıdır değil mi? Mesela bir insan tek bir parmağıyla bir şey kaldıramayabilir, iki parmağıyla kaldıramayabilir ama beş parmağıyla birlikte kaldırır. Suriye meselesi de böyledir. Yani Müslüman âlemi paramparça olarak İttihad-ı İslam olmadan tabii ki Suriye meselesi böyle çetrefil hale gelir, kan dökülür, acılar ızdıraplar olur. Yani Amerika’yı suçlamak burada komik olur. Rusya’yı suçlamak da komik olur.   

Bütün suç Müslüman âleminde, Müslümanlar birlik olsa Allah’ın hükmünü yerine getirseler, İttihad-ı İslam’ı oluştursalar Suriye meselesi o gün, o saat hallolur. Hiç kimsenin de buna bir itirazı olmaz. İttihad-ı İslam’a koca koca âlimler karşı koyuyor, kabul etmiyorlar. İttihad-ı İslam çok nadir çıkıyor gazetelerde yazı olarak. O vaziyette Allah’ın gücüne gidiyor işte, Allah’ın gücüne gider. O zaman Allah intikam alır Allah esirgesin. Izdırap verir, acı verir, korku verir, ızdırabın üstünde her türlü uğursuzluk, her türlü bela İslam alemini sarabilir ve sarıyor da. İttihad-ı İslam’a direnmenin bir âlemi yok. Bir an önce çözümü kabul etmeleri lazım. İttihad-ı İslam olsa Afganistan sorunu olur mu? Irak sorunu olur mu? Pakistan’da şurada burada Mısır’da sorunlar olur mu? Derhal hallolur, derhal.


4 Kasım 2013, A9 TV

ADNAN OKTAR: Müslümanlar o kadar iradeli olursa, o kadar kararlı olursa mesele halolur. Ama zayıf iradeli olurlarsa tabii ki herkes tokatlar, herkes ezer, herkes parçalar. Müslüman Kuran’da tarif edildiği gibi güçlü ve kararlı olacak. Birleşecek, İttihad-ı İslam’ı savunacak, İttihad-ı İslam’ı oluşturacak, başlarına bir lider seçecekler. O zaman hiç kimse onları parçalayıp bölüp, olayların içine çekemez. Gayet kolay formül varken, bu formülden şiddetle kaçınıp, Allah’ın emrine şiddetle karşı gelip sonra da “İsrail bizi parçaladı, İsrail bizi mafetti, bir türlü bölünmekten kurtulamıyoruz” demek çok yanlış olur. Onu kendi alimlerinin hocalarının üsluplarında arasınlar. İsrailli hangi alim geliyorda onlara parçalanın diyor? Kendileri istiyorlar parçalanmayı, bölünmeyi. “Parçalanmakta rahmet var” diyor adam. “İhtilaf etmemizde rahmet var” diyor. “Müslümanların birbiri ile uğraşmasında rahmet var” diyor. Savaşmakta rahmet var diyor özetle. Böyle kafadaki adama İsrail’in müdahalesi niye gerekiyor ki?

 

12 Kasım 2013, Time Türk

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet Görmez, uluslararsı “Ümmetin Vahdeti İçin Hz. Hüseyin Sevgisi” sempozyumunda şunları söyledi:

“Müslümanların izzet ve onuru tarihte hiç olmadığı şekilde bugün bizzat birileri eli ile yok ediliyor. Hep başkalarını suçladık, sinsi emellerine atıf yaptık. Ama bir kere de ne olur kendimize bakalım. İnsan yetiştirme düzenimizi gözden geçirelim” dedi.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo