Sayın Baykal'ın ayetler ve hadislerle yaptığı konuşma

Arabnews, 9 Kasım 2008

Adnan Oktar: Türkiye’deki partilerin sosyalist partiler hariç, hepsi İslam ahlakına, Kuran ahlakına taraftar olan partilerdir. Hatta CHP’nin genel başkanı Sayın Deniz Baykal bile, torunlarını alıp camiye götürüyor. Namaz kılıyor. İslam’ın, Kuran’ın güzel ahlakını onların da öğrenmesini istiyor. Ve bunu savunan bir insan. Diğer sağ partilerin de tamamı İslam’a, Kuran’a, güzel ahlaka taraftar olan bunu aşkla şevkle savunan insanlardır. Ordumuz da İslam’a karşı çok hürmetkardır. Çok sevgi doludur. Dikkat ederseniz şehit cenazelerinde askerlerin tamamı cenaze namazlarına katılıyorlar, dua ediyorlar. Sürekli Allah’ı anıyorlar. Ordumuz eskiden beri dindardır. Fakat tabii aydın görüşe sahiptirler. İlerici bakış açısına sahiptirler. Tutuculuğa, muhafazakarlığa karşıdırlar. Ama İslam’a karşı, Kuran’a karşı derin hürmetleri vardır. Bunu da fiilî hareketlerinden görüyoruz. Bütün Kuvvet Komutanları cenaze namazlarında namaza duruyorlar. Ve sünnete tam uygun olarak namazlarını eda ediyorlar. Biz zahire bakarız, zahire göre bu kesin bir alamettir. Ve Müslüman alametidir, iman alametidir. O yüzden ben Türkiye’den çok ümitvarım. Gelişmeler de çok güzel. Türk İslam Birliği'nin liderliği yönünde Türkiye süratle ilerliyor. İslam ülkeleri de bunu çok istiyor. Türk Devletleri de bunu çok istiyor. Bu birliğin ben bu 10 yıl içerisinde kesinlikle oluşacağına inanıyorum. İnşaAllah.

Çay TV, 18 Mart 2009

Adnan Oktar: Ama gönlümüz istiyor ki inşaAllah MHP, Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi, ondan sonra Demokrat Parti, AKP falan hepsi şöyle bir birleşsinler, şu Türk İslam Birliği’ni bir gürül gürül getirsinler. Çünkü hepsi aynı düşüncede, ama şahıs olarak da Deniz Baykal’ı ben çok seviyorum hem saygı duyuyorum, hem de çok dürüst buluyorum, yani ne derse desinler, ben onun samimi, candan bir Müslüman olduğuna inanıyorum. Çünkü o yüz, bozuk bir insanda olmaz. Yani anormal bir insanda olmaz öyle bir yüz. Çok candan, yani neşesi, modernliği, tavrı falan, güzel insan. Bir de, Allah öyle bir partinin başına bir insanı getirdiyse onda bir hayır vardır. Yani herhangi bir insan o göreve gelemez. Bazen diyorlar, yani falanca gelsin hemen değiştirelim, Deniz Baykal’ı götürelim, şu gelsin. Yani sanki liderlik çok kolay bir şeymiş gibi. Sanki bakkal dükkanı gibi görüyorlar. Öyle bir şey değil. Liderlik çok büyük bir olaydır. Bir insan liderse, Allah onu oraya getirdiyse bir şey vardır. Onun için ben, CHP’li kardeşlerime tavsiyem, Deniz Baykal’ın liderliğine tam ittifak etmeleri, onu fikirlerine, düşüncelerine tam saygı duymaları ve yetkisini de son zamanlarda güçlendirdiler ben mesela onu doğru buldum, güzel buldum. Yetkili olsun tabi. Akıldaneleri etrafından onu rahatsız etmeyecek şekilde uzak tutsunlar. Ki eğer Deniz Baykal’ın fikirlerini uygularsa CHP, bence 400-500 milletvekili, ezer geçer, yani çok dürüst yaklaşımı, güzel yaklaşımı. Ama CHP’nin içinde Darwinisti var, sosyalisti var, şunu var, bunu var. Biraz Deniz Baykal’a rahatlık vermiyorlar gibi görüyorum ben. Maocusu var, bilmem nesi var, çıkıyor öyle tipler. Bir de akıl veriyor, yolda yürümekten aciz, geçenlerde gördüm televizyonda. Yani bir lidere insan, değil mi, bir nezaket vardır, bir devlet terbiyesi vardır. Sen onun başbakan olmasını düşünüyorsun. Yani devleti idare etmesini istiyorsun. Üslup, sanki sokakta arkadaşıyla konuşuyor, değil mi bir nezaket vardır, insan liderine güvenir. Yani bir şey yaptıysa güvenir. Mesela bir açılım yapıyor CHP, aaa ne oluyoruz, ne bitiyoruz. Gayet güzel oluyor işte. Nezaketini uyguluyor, Osmanlı evladı, atasına ecdadına uygun şeyler yapıyor. Bunda şaşıracak ne var. Halis Türk milliyetçisidir Deniz Baykal, yani bu yönden de güvenilir bir insandır. Onu da belirtmek istedim.

Kanal 35, 14 Şubat 2009

Adnan Oktar: Hayırlı olacak inşaAllah, güzel olacak. Yani bizim partilerimiz genelde hepsi çok iyi insanlar, güzel insanlar. Ben düşünüyorum, hepsi birbirinden iyi insanlar, çok efendi insanlar. Devlet Bahçeli öyle, Muhsin Yazıcı öyle, Tayyip Bey çok efendi, Anadolu insanı, Deniz Baykal elinden yüzünden efendilik akan tam bir Müslüman evladı. Hepsi mükemmel insanlar. Ama tabii bizim milletimiz en samimi, en sıcak olana yanaşır. Kim Kuran ahlakıyla yaklaşıyorsa, kim vicdanen çok temiz görünüyorsa onlara, kim candansa ve kim hürriyetçiyse, kim demokrasiyi savunuyorsa, kim onları korkularından arındıracaksa ona yönelirler. Bizim milletimiz paradan çok, sevgiyi ve huzuru arar. Onun için mesela CHP’nin de bu atılımı da çok manidardır dikkat ederseniz. Çok güzel. Tam Atatürk’ün ruhuna ve kişiliğine uygun bir tavır içindeler. Çünkü Atatürk İslam aşığıydı, bir Kuran aşığıydı, bir Allah sevdalısıydı. O’nun güzel mirasını, ahlak mirasına uygun tavrı güçlendirmeye başladılar. Bu çok çok güzel bir gelişme. Takdir ediyorum o yönüyle. Ama tabii milletimiz sevgi, huzur, barış, kardeşlik ve demokrasi arar. Hani millet aç falan, bizim milletimiz açlığa alışık. Bizim açlıkla bir sorunumuz yok. Biz, sevgiyle sorunumuz var. Biz sevgiyi arıyoruz. Güveni, dostluğu ve kardeşliği arıyoruz. Bizde bu olursa, bize şu kadar bir ekmek olsun, bir parça da peynir olsun bize bol bol yeter inşaAllah.

Ntvmsnbc, 14 Nisan 2010

İnternethaber, 15 Nisan 2010

Yeni Asya 16 Nisan 2010

Bu yıl sürpriz bir çıkış yaparak Kutlu Doğum Haftası etkinliğine katılan Deniz Baykal, kürsüde yaptığı konuşamaya Tekfir Suresi'nden bir ayet okuyarak başladı. Konuşması boyunca sık sık alkışlanan Baykal, ayet ve hadislerden örnek vererek konuşmasını sürdürdü.
Hz. Muhammed'in hayatı hakkında bilgi de veren Baykal, "Umutsuzluğumuza umut, çaresizliğimize çıkış yolu, hatalarımıza rahmet olarak gönderilen Kur'an-ı Kerim'i Hz. Muhammed hem davranışları ile hem de sözleri ile tefsir etmektir. Hz Muhammed'in hayatı Kur'an-ı Kerim'in tefsiridir. Hz. Muhammed Kur'an-ı Kerim'in yaşanılabilir olduğunu göstermiştir. Ulaşılmaz, hiç kimsenin tümünü gerçekleştiremeyeceği soyut bir anlayışı sergilemediği, hayata geçirilebilir, uygulanabilir yaşama dönüştürülebilir bir anlayışla Kur'an-ı Kerim'in bezenmiş olduğunu hepimize göstermiştir. Hz. Muhammed insanlık tarihinde bir dönüm noktasıdır. Hz. Muhammed bir peygamberdir, diğer peygamberler gibi uluhiyeti bizzat temsil etmemiş, bir beşerdir, O bir mesajı taşımıştır." ifadelerini kullandı.

Konuşmasında İslam dininin özünün güzel ahlak olduğunu dile getiren Baykal konuşmasına şöyle devam etti: "Hazreti Muhammed bilimi teşvik etmekle kalmamış. İlk okuma yazma seferberliğini de başlatmıştır. Kur'an insanı özgürleştirirken toplumsal hayatta da adaletin belirleyici olmasını sağlamıştır. Kur'an-ı Kerim bir kavme veya soya değil tüm insanlığa inmiştir. Dinin bir servet veya ün elde etmek amacıyla ele alınması İslamiyet'in özüne yapılabilecek en büyük saygısızlıktır. Her insan aklı ve kendi hür iradesi ile inanır. Hiç kimse bir başkasının günahını çekmez. Cennete ancak hak eden gider... İyi insansan kimsenin sana aracılık yapmasına ihtiyaç yoktur... Şura, adalet ve işlerin ehillerine verilmesi temel değerlerdir. Ama bunlar hiçbiri siyasetin tekelinde olmayan ve her zaman gözetilmesi gereken unsurlardır. İstişare şarttır..."

Bir süre öncesine kadar siyasetteki hamleleri yüzünden belli kesimlerin "Hizipçi" diye adlandırdığı Baykal'ın son bir haftada sergilediği tavır da büyük şaşkınlık yaratıyor. Anayasa Paketi konusunda AK parti'ye ve Cumhurbaşkanı Gül'e gönderdiği mesajlar, eski o sinirli halenden uzaklaşması, yapıcı yorumları ile adeta başbaşka bir Baykal portresi çiziyor CHP lideri..

Haberler, 14 Nisan 2010

Zaman, 16 Nisan 2010

Cumhuriyet, 17 Nisan 2010

ESERLER

KATEGORİLER

Sayın Baykal'ın ayetler ve hadislerle yaptığı konuşma