17 Mayıs 2010 tarihli Sansürsüz programında, evrime karşı hiçbir değişime uğramamış fosil kanıtların gösterilmesi karşısında Darwinistlerden bu açıklama gelmiştir. Muhteşem fosil kanıtların evrimi ezici etkisi o kadar güçlüdür ki, Darwinistler, durumu bertaraf etmek adına bazı türlerin değişmediğini iddia ederek konuyu kapatabileceklerini sanmışlardır.
17 Mayıs 2010 tarihli Sansürsüz programında, evrime karşı hiçbir değişime uğramamış fosil kanıtların gösterilmesi karşısında Darwinistlerden bu açıklama gelmiştir. Muhteşem fosil kanıtların evrimi ezici etkisi o kadar güçlüdür ki, Darwinistler, durumu bertaraf etmek adına bazı türlerin değişmediğini iddia ederek konuyu kapatabileceklerini sanmışlardır.
Oysa bulunan 300 milyondan fazla fosilin tamamı bu şekildedir. Acaba Darwinistler bunu nasıl açıklayabileceklerdir?
- Türlerin değişmediği elbette doğrudur. Fakat bazı türlerin değişip bazılarının değişmediği iddiası, çok büyük bir aldatmacadır. Bunu iddia edebilmek için bir kişinin DEĞİŞEN HAYALİ TÜRLERİN FOSİLLERİNİ getirip göstermesi gerekir. Bu hiçbir zaman gerçekleşmemektedir, çünkü böyle bir fosil yoktur.
- Nitekim söz konusu programda da canlıların değişmediğini yani Yaratılış’ı ispat eden fosiller getirilmiş, fakat karşı taraftan sahte evrimi kanıtlayacak tek bir ara form fosili her zamanki gibi getirilememiştir. Tümüyle fosil kanıtlara dayalı bir teori olması gereken evrim teorisinin destekçileri, 150 yıldır tek bir ara fosil getirememektedirler. Elbette bunun yegane sebebi, böyle bir fosilin olmayışıdır.
- Darwinizm, tüm türlerin ilkelden gelişmişe doğru bir değişim gösterdiği iddiasına dayanır. Sahte evrimin temel iddiası budur. Şu durumda, yeryüzünde söz konusu değişimi göstermesi gereken milyonlarca hatta milyarlarca fosilin bulunmuş olması gerekmektedir. Eğer bunlardan TEK BİR TANE BİLE YOKSA, DEMEK Kİ BÖYLE BİR DEĞİŞİM YAŞANMAMIŞTIR.
- Bugün moleküler biyoloji ve genetik bilimlerinin ardından evrimi ortadan kaldıran temel bilim dallarından bir tanesi paleontolojidir. Bu aslında Darwin zamanından beri böyledir. Darwin, canlıların mükemmel ve kendi deyimiyle “yerli yerinde” olmalarından tedirgin olmuş, fosil kayıtlarının ara form göstermemesini esefle karşılamıştır.
Charles Darwin:
Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemişse, NEDEN SAYISIZ ARA GEÇİŞ FORMUNA RASTLAMIYORUZ? Neden bütün doğa bir KARMAŞA HALİNDE DEĞİL DE, TAM OLARAK TANIMLANMIŞ VE YERLİ YERİNDE? Sayısız ara geçiş formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün sayılamayacak kadar çok katmanında GÖMÜLÜ OLARAK BULAMIYORUZ?.. Niçin her jeolojik yapı ve her tabaka BÖYLE BAĞLANTILARLA DOLU DEĞİL? Jeoloji iyi derecelendirilmiş bir süreç ortaya çıkarmamaktadır ve belki de BU BENİM TEORİME KARŞI İLERİ SÜRÜLECEK EN BÜYÜK İTİRAZ OLACAKTIR. (Charles Darwin, The Origin of Species, s. 172, 280)
- Bugün durum, evrim açısından Darwin’in dönemindekinden daha vahimdir. Bulunan fosillerin sayısı her geçen gün artmaktadır ve şu anda 300 milyonu geçmiştir. Aralarında TEK BİR TANESİ BİLE ARA FOSİL DEĞİLDİR.
- 300 milyon fosildeki tamlık, düzen, mükemmellik ve eksiksizlik ise, Darwinistlerin çöküşe uğradığı noktadır. Soyu tükenmiş canlıların da, bugün varlığını sürdüren canlıların da milyonlarca yıllık örnekleri, bugünkü komplekslik ve mükemmelliği tekrar tekrar gösterir niteliktedir.
- Şu noktanın önemle üzerinde durmak gerekir: Bir canlının DEĞİŞİM GEÇİRDİĞİNİ GÖSTEREN TEK BİR TANE BİLE FOSİL YOKTUR. Dolayısıyla canlıların bazıları değişmeden kalmış olabilir iddiası büyük bir kaçış ve aldatmacadır. CANLILARIN TÜMÜ DEĞİŞMEDEN KALMIŞLARDIR. Darwinizm, işte bu dev gerçek karşısında müthiş bir çöküş yaşamaktadır.