Gazeteci Almira Ahmedov İslam dininin tarihten günümüze kadar Rusya’da yayılmasını anlattı. 7. yüzyılda Emeviler ile Kafkaslara gelen İslamiyet, günümüzde 140 milyonluk nüfusu ile, dünyanın en kalabalık nüfuslarından biri olan Rusya’nın 20 milyonunun Müslüman olması ile sonuçlandı. Avrupa’da yaşayan Müslümanların yabancı göçmen kimliğine karşın, Rusya’da yaşayan Müslümanlar ülkenin kendi vatandaşları.
2008 Pekin Olimpiyatları’nda Rus atletlerin kazandığı 23 madalyanın 10’u Müslüman atletlerin başarılarının ürünü.
Rus Müslümanlarının ekserisi Volga-Ural bölgesi ve Kuzey Kafkasya’da yaşıyor. Moskova ve Saint Petersburg gibi Rusya’nın diğer yerlerinde de azımsanmayacak bir Müslüman nüfus bulunuyor.
Rusya Federasyonu’nda Müslümanların hakim olarak yaşadığı yedi cumhuriyet: Volga-Ural bölgesindeki Başkırdistan ve Tataristan ve Kuzey Kafkasya’daki Çeçenya, İnguşya, Dağıstan, Karaçay-Çerkezya ve Kabardey-Balkarya.
Yüz yıl boyunca komünizmin zulmü altında ezilmiş ve manevi yönden pek çok değerini yitirmiş olan Rus toplumunun üzerindeki bozulmalardan kurtulması ülkede İslam ahlakının yayılması ile mümkündür. Komünizm döneminde, ahlaki açıdan bozulmadan kalabilmiş olan Türk devletlerinin ‘Türk İslam Birliği’ çatısı altında birleşmesi, Rusya’nın içinde bulunduğu maddi ve manevi krizden çıkmasında önemli rol oynayacaktır.
Adnan Oktar Azerbaycan 525 Gazetesi ve Azerbaycan Haber Ajansı’na verdiği mülakatta Türk İslam Birliği ile Rusya’nın siyasi ve ekonomik anlamda tam bir güvence altına gireceğini şöyle anlatmıştır:
“Ama Rusya’ya bir kere güvence verilmesi çok önemlidir ve rencide etmemek çok önemlidir. Yani, Rusya’yı mahcup etmek, küçük düşürmeye kalkmak bu yakışık almaz. Bir de tecrit etmek yalnızlığa itmek çok kötü bir şey. Yani Rusya’yı bir yalnızlığa itme politikası var bazı ülkelerin. Rusya’yı yalnızlığa itmek demek buradaki milyonlarca masum insanı bir anlamda yok etmek demektir. Bu vicdanlı bir davranış değil ki. Rus milleti asil millettir. Güzel insanlar Ruslar, yani niçin yok olsunlar, niçin ezilsinler, niye mağdur duruma düşsünler. Onun için onlara bu güvencenin şiddetle verilmesi çok önemli. Biz Rusya’nın dostuyuz. Her türlü faaliyette yanındayız. Askeri yönden de hiçbir risk yoktur. Hatta anlaşmada yapılabilir Rusya ile saldırmazlık yönünde bir pakt imzalanıp hiçbir şekilde böyle bir şey olmayacak diye garanti verilebilir. Bir de Rusya Türkiye’ye niye saldırsın.”
“Türkiye ile Rusya el ele verse Rus ekonomisi de adeta şahlanır. Ermeni ekonomisi de adeta şahlanır. Türk ekonomisi de şahlanır. Ama düşmanlıklarda ve mücadelede ekonomi kasılır kalır, fakirlik yayılır. Yani, insanların telif gücü kalmaz artık insanların kafası çalışmaz hale gelir. Düşmanlık insanı hasta eder, rahatsız eder.”