Ebu Hamza şöyle diyor: “İmam Sadık (a.s)’a dedim ki, “İMAMSIZ (MEHDİ OLMADAN) YERYÜZÜ BAKİ KALIR MI?” İMAM, “EĞER YERYÜZÜ İMAMSIZ KALIRSA ALTI ÜSTÜNE GEÇER” buyurdular. (Usul-u Kafi, İslamiye baskısı, 1381, c. 1, s. 334) |
Veşşa diyor ki: “İmam Riza’ya (a.s), “Yeryüzü imamsız kalır mı” diye sordum. İmam (a.s.) “Hayır” diye buyurdu. ...İmam (a.s) daha sonra şöyle buyurdular: “YERYÜZÜ İMAMSIZ KALMAZ, AKSİ TAKDİRDE YERYÜZÜ ALTÜST OLUR.” (Usul-u Kafi, c. 1, s. 334) |
Mufazzal bin Ömer Emirülmüminin aleyhisselam: Küfe şehrinin minberinde şöyle buyurdu: “BİLİNİZ Kİ YERYÜZÜ ALLAH’IN HÜCCETİ (HZ. MEHDİ (A.S.)) OLMADAN AYAKTA DURAMAZ... EĞER ALLAH’IN HÜCCETİ (HZ. MEHDİ (A.S.)) BİR AN YERYÜZÜNDEN ÇEKİLSE, YER HALKIN ÜZERİNE ÇÖKER.” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 162) |
(Mehdi’nin) İkinci vazifesi: Hilafet-i Muhammediye (a.s.m.) ünvanı ile (Peygamberimiz (sav)'in halifesi, yani Müslümanların manevi lideri ünvanı ile) şeair-i İslamiyeyi (İslam ahlakının esaslarını) ihya etmektir (yeniden canlandırmaktır). Alem-i İslam’ın vahdetini (İslam aleminin birliğini) nokta-i istinad edip (dayanak noktası yapıp) BEŞERİYETİ (insanlığı) MADDİ VE MÂNEVİ TEHLİKELERDEN VE GADAB-I İLÂHİ'DEN (Allah'ın azabından) KURTARMAKTIR... (Emirdağ Lahikası, s. 259) |