Allah bu ayetinde şükretmenin önemine dikkat çekmektedir ve şükredenlere nimetini artıracağını haber vermektedir. Bu, Kuran'ın sırlarından biridir.
Yüce Allah lütfuna, merhametine ve nimetine karşı nankörlük eden insanları azabının şiddetli olduğunu bildirerek uyarmaktadır. Nankörlük dünyada ve ahirette karşılığından çok sakınılması gereken bir ahlak bozukluğudur. Allah insanın yegane dostu, yardımcısı ve koruyucusu, sığınıp yardım dileyebileceği tek Varlık’tır. Var olduğu andan itibaren insanı hayatta tutan, an an onu koruyup kollayan, sevgisinin merhametinin tecellilerini gösteren, nimetlendiren, rızıklandıran yalnızca Rahman ve Rahim olan Allah'tır. Bu nedenle bu apaçık gerçekleri görmezden gelmek, ayette bildirildiği gibi Allah'ın şiddetli azabıyla karşılık bulabilir.
Oysa her insan, hayatı boyunca her anı için Allah'a muhtaçtır. Soluduğu havadan yediği yemeğe, sahip olduğu mal ve mülkten konuşabilmesine, hareket edebilmesinden, gülüp neşelenmesine kadar Allah'ın yarattıklarına ve kendisine bağışladıklarına muhtaç olarak yaşar. Müminler, sahip oldukları her nimet için ne kadar aciz ve muhtaç olduklarını düşünerek Allah'a şükrederler.
Her şeyin sahibinin ve hakiminin Allah olduğunu bilen müminler sağlıkları, güzellikleri, ilimleri, akılları, imanı sevmeleri, küfrü çirkin görmeleri, hidayet ehli olmaları, tertemiz müminlerle birlikte olmaları, anlayış, basiret ve feraset sahibi olmaları, güçleri dolayısıyla şükrederler. Gördükleri güzel bir manzara için veya işleri kolay hallolduğunda, istedikleri bir şey gerçekleştiğinde, güzel bir söz işittiklerinde, sevgi ve saygı gördüklerinde ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çok nimetle karşılaştıklarında hemen Allah'a şükreder, O'nun merhametini, şefkatini, Rahman ve Rahim olduğunu düşünürler. Allah, müminlerin bu güzel ahlakına karşılık ayette de bildirdiği gibi üzerlerindeki nimetini artırmaktadır. Mesela sağlığı ve gücü için şükredici olan bir Müslümanın Allah gücünü ve sağlığını daha da artırır. İlmi veya mülkü için şükredenlere Allah daha çok ilim ve mülk verir.