Sayın Adnan Oktar sohbet programlarında çok defa Öcalan için “Mahkum olan bir insana eziyet edilmesini istemenin doğru olmadığını” söylemiş, ancak Öcalan’ı bırakmak diye bir konunun mümkün olmadığını belirtmiştir. İçişleri Bakanı Efkan Ala da, kendisine yöneltilen Abdullah Öcalan'ın cezai şartlarının iyileştirilmesi ile ilgili soruya “hedefe katkı sağlayacaksa ve milletin aleyhine olmayacaksa düşünülür” cevabını vermiştir. 17 Ekim 2014, A9 TV (Kandil’e verilmek üzere HDP’ye verilen yeni yol haritasında PKK lideri Öcalan’ın devlet ve PKK arasındaki görüşmelerde resmi müzakereci olarak kabul edileceği maddesi var.) ADNAN OKTAR: Bunlar Öcalan’ı bırakmak içinse bunun imkanı yok, bunu söyleyeyim. Ama kimle görüşüyorsa görüşsün, konuşsun. Ben hiç kimseye baskı yapılmasından yana değilim. Akrabası gelsin, dayısı gelsin, görüşsün. Mesela bahçe izni olsun. Mahkumiyet çok zor bir şey Allah vermesin. Yani eziyet ayrı, mahkumiyet ayrıdır. Adama eziyet olmaz öyle şey. Çünkü kanun maddesinde öyle bir şey yok, eziyet edeceksiniz diye bir şey yok. O yüzden görüşebilir. 19 Mart 2014, A9 TV ADNAN OKTAR: Zaten Abdullah Öcalan daha önce de söylemiştim, çıksa onu yaşatmazlar. PKK yaşatmaz bir kere. Kendi iç muhalefeti yaşatmaz. Irak teröristleri yaşatmaz, Suriye teröristleri yaşatmaz. Çok fazla muhalifi var. İnsanlık dışı olmamak şartıyla, makul bir insana yakışır tarzda orda yaşaması lazım. Devlet de bayağı iyi bakıyor orada işin doğrusu. Doktoru var, hemşiresi var, yediği önünde, yemediği arkasında. Ama eziyet ederlerse bu vicdansızlık olur. Yani sözle canını yakarlarsa, lafla canını yakarlarsa, akrabalarıyla görüşmesini engellemek doğru olmaz, tanıdıklarıyla görüşsün, akrabalarıyla görüşsün. Normal insani bir şey olması lazım. 11 Ocak 2013, A9 TV ADNAN OKTAR: Mahkum olan bir insana eziyet edilmesini istemek zaten ahlaksızlıktır, terbiyesizliktir. Yani mahkuma eziyet edilmez. İslam ahlakında yok öyle bir şey. Onun için Abdullah Öcalan’a özel eziyet yapılması ahlaka uygun olmaz. İmana, İslam’a, Kuran’a uygun olmaz. Neyse cezası o uygulanır, o kadar. Herkese eşit yani ne belirlediyse kanun, o. 13 Nisan 2013, A9 TV ADNAN OKTAR: Koşulları iyileştirilsin, tabii, işkence mi görsün diyeceksin? Kimse istemez böyle bir şeyi. Televizyon verilsin mi, verilsin. İstediği kanalı seyretsin. Bahçesine çıksın gezinsin. Ama şehit anneleri her gün gidip, mezara gidiyor, elinde bir havlu canlarım akşama kadar siliyorlar o mezarı. Belli ki bu çok bunalmış, sıkılmış artık. Abdullah Öcalan’ı da bırakacaksın, mezarın kenarından geçecek! Mezarlara sürtünerek geçecek! Şimdi bunu vicdan kabul ediyorsa, bunu bana biri söylesin. Cezasını çekecek, şamataya gerek yok. Kimse işkence yapılsın demiyor. Kötü şartlarda mahkumiyetini çeksin demiyor. İnsani olan, devletin imkanlarıyla sağlanan ne varsa olsun. Ahbapları gidiyor, arkadaşları gidiyor konuşuyor, konuşsun. Diğer mahkumlarla da görüşsün, spor da yapsın, bahçeye çıksın. Ama onu vicdan kabul etmez, bırakma işini. Mesela diyor ki “ben eski yerimde kalmak istiyorum” diyor Abdullah Öcalan, tamam eski yerinde kalsın. Onu oradan zorla çıkartmaya gerek yok. Televizyon, tamam seyretsin. Tövbe etsin, namazlarını kılsın, bilgisini artırsın, Allah’a sığınsın, o zaman Allah kalbine bir ferahlık verebilir. 12 Nisan 2013, A9 TV ADNAN OKTAR: Ben, Abdullah Öcalan’ın bile namaz kıldığını düşünüyorum. Bir bildiğim var ki, söylüyorum. Ama hata yapmıştır, yanlış yapmıştır, günaha girmiştir, herkes hatasının karşılığını ödemekle mükelleftir. Ben işkence yapılsın da demiyorum. Mesela televizyon verilmiş, gerçekten sevindim ben. Çünkü eza edilmesinden rahatsız olurum. Acı çektirilmesinden rahatsız olurum. Hak etmediği bir şey neden yapılsın? Diğer mahkumlara ne yapılıyorsa, aynısı ona olsun. Ben cezaevine girdim, bana televizyon verdiler, biz televizyon seyrettik orada. Mesela deseler ki Abdullah Öcalan’a vermiyoruz, adam düşünür, suçu nedir diye. Çünkü kanunda düzenleme olması lazım. Kanunda böyle bir şey yoksa, hangi haklardan biz yararlanıyorsak, onun da yararlanması lazım. Yani ekstra eziyet olmaz. Bu günah olur. Asıl tabii karşılığı ahirettedir. Onun için tövbe etsin, nedamet getirsin, Kuran okusun dedim, İslam’ı öğrensin. |