Nvtmsnbc.com haber sitesinde 20 Eylül 2007 günü yayımlanan ve "1.77 milyon yıllık fosiller bulundu" başlığıyla verilen haberde, insanın maymunsu atalardan türediği yalanı bir kez daha tekrarlandı. Yazıda Gürcistan"da elde edilen bazı fosiller malzeme yapılarak Australopithecus ile Homo genusları arasındaki hayali geçişe dair masallar anlatıldı. İnsanın evrimi teorisinin içinde bulunduğu açmazlar örtbas edilerek, evrim teorisini en baştan benimsemiş araştırmacıların dogmatik iddialarına yer veren yazı, aslında gözboyayıcı bir aldatmacadan ibarettir.
Nvtmsnbc.com haber sitesinde 20 Eylül 2007 günü yayımlanan ve "1.77 milyon yıllık fosiller bulundu" başlığıyla verilen haberde, insanın maymunsu atalardan türediği yalanı bir kez daha tekrarlandı. Yazıda Gürcistan"da elde edilen bazı fosiller malzeme yapılarak Australopithecus ile Homo genusları arasındaki hayali geçişe dair masallar anlatıldı. İnsanın evrimi teorisinin içinde bulunduğu açmazlar örtbas edilerek, evrim teorisini en baştan benimsemiş araştırmacıların dogmatik iddialarına yer veren yazı, aslında gözboyayıcı bir aldatmacadan ibarettir. Aşağıda, önce ntvmsnbc.com"un kanıt olarak sunduğu bulguların gerçek yüzü gösterilmekte, daha sonra ntvmsnbc.com yazısındaki iddialar cevaplanmaktadır.
Ntvmsnbc.com"un örtbas ettiği Dmanisi bilmecesi
Ntvmsnbc.com haberine konu olan bulgular, evrim teorisi adına ortaya koyduğu bilmeceler açısından paleoantropolojide yeni bir dizi tartışmayı başlatan Dmanisi kenti kazı alanından elde edilmiştir. Dmanisi, Gürcistan"ın başkenti Tiflis"in 88 kilometre güneybatısında yer almaktadır. İlk olarak 1936 yılında başlatılan kazılar kentte yer alan ve ortaçağdan kalan bir kalenin yakınında sürdürülmektedir. Kazı ekibinin başkanlığını günümüzde Gürcü paleoantropolog David O. Lordkipanidze yürütmektedir. Çeşitli arkeolojik ve paleontolojik bulgular veren kazı alanı, 1991 yılından itibaren ve özellikle 1999 yılında gün ışığına çıkarılan paleoantropolojik bulgularla, evrimcilerin insanın kökenine dair hayali senaryolarını zora sokmuştur. İnsanın kökeniyle ilişkilendirilen fosiller, üç adet çene, üç adet kafatası ve birkaç iskelet parçasından meydana gelmektedir ve günümüzden yaklaşık olarak 1.8 milyon yıl kadar öncesine tarihlendirilmektedir. Evrimciler, Dmanisi fosillerinin, yaklaşık 2 milyon yıl kadar önce Afrika"dan dünyaya yayıldığını öne sürdükleri hayali maymun adamların soyundan geldiğini iddia etmektedirler. Ve Dmanisi"nin de bu masalsı maymun adam göçünde bir yerleşim bölgesini temsil ettiğini öne sürmektedirler.
Ancak fosillerle ilgili temel sorun şudur ki, evrimci paleoantropologlar arasında bunların hangi kategoride sınıflandırılacağı üzerinde bir görüş birliği sağlanamamıştır. Dmanisi fosilleri, kafatası ve çene anatomisiyle Afrika"da daha önce bulunmuş olan Homo erectus fosilleriyle benzerlik göstermektedir (Bazı paleoantropologlar Afrika Homo erectus"unu Homo ergaster olarak kategorilendirmektedir). Ancak bazıları bunları, nispeten küçük ebatlarını gösterge alarak, Homo habilis"le ilişkilendirmiştir (Homo habilis, spekülatif amaçla kullanılmış çok az sayıda fosil bulgusuna dayanan ve daha çok maymunlarla insanlar arasında kurgulanmış hayali bir kategoridir. Bernard Wood ve Mark Collard gibi önde gelen anatomistler, habilis"in insanın ait olduğu Homo genusunda yeri bulunmadığını, bunların Australopitecus maymunlarıyla benzerlik gösterdiğini savunmaktadırlar). Diğer bazı araştırmacılar ise Dmanisi fosillerinin Homo erectus yerine Homo georgicus olarak ayrı bir tür olarak tanımlanması gerektiğini öne sürmektedirler.
Science dergisinde Dmanisi bulgularıyla ilgili olarak daha önce yayınlanan makalede şunlar yazılmıştır:
"Hepsi bir arada incelendiğinde, Dmanisi kafatasları atalarımızın Afrika"yı daha önce, evrimin daha önceki evrelerinde, yani tahmin edilenden çok daha önce terk ettiğini gösteriyor. Ancak Dmanisi kalıntıları insanın evrimi ağacında tam olarak nereye uyuyorlar ve bir veya birkaç türü mü temsil ediyorlar? Bu sorular bir tartışmanın başlamasını ateşliyor". (1)
Burada önemle bir noktayı tekrar hatırlatmakta fayda vardır. Çeşitli homo kategorilendirmeleri ve hayali atalarımızın Afrika"yı terk ettikleri gibi ifadeler, yalnızca evrimci kaynakların bir ürünüdür. Gerçekte atalarımızın farklı şekilde kategorize edilebilecekleri gibi bir evrim veya Afrika"dan göç söz konusu değildir. Burada bu evrimci ifadelerin tekrarlanmasının tek sebebi, evrimciler açısından durumu izah etmek gereğinderdir.
Görüldüğü gibi Dmanisi fosillerinin kimliği üzerinde evrimcilerce benimsenmiş ortak bir bakış açısı bulunmamaktadır. Bu durumda konuyla ilgili bilim haberlerinin bilim adamları arasında sürüp giden bu tartışmaları vurgulaması, ortaya konan iddiaların bilimsel objektiflik taşımayan spekülatif yorumlar olduğunun altını çizmesi gerekir. Oysa Ntvmsnbc.com haberinde bu açıdan büyük bir vurdumduymazlık sergilendiği, hayali evrim senaryolarının, bilimsel nitelik taşımamalarına karşın, Darwinist önyargılar yüzünden körü körüne benimsenip desteklendiği görülmektedir.
Son bulgular ve Ntvmsnbc.com"un hayali Australopithecus-Homo geçişi hakkındaki çarpıtması
Dmanisi"de elde edilen ve Ntvmsnbc.com haberine konu olan son bulgular, İngiliz bilim dergisi Nature"ın 20 Eylül 2007 tarihli sayısında yayımlanan bir makalede tanıtılmaktadır. Lordkipanidze"nin başyazarı olduğu ve 18 kişilik bir araştırmacı ekibince hazırlanan bilimsel rapor, kafatası daha önce incelenmiş bir gencin iskelet kalıntılarını, çenesi daha önce incelenmiş bir erişkinin bazı kol-bacak kalıntılarını ve daha küçük olan iki erişkinin ayak kemikleriyle ilgili bilgiler sunmaktadır(2). Araştırmacılar, küçük beyin hacmi ve beden ebatlarına karşın, ayak kemeri ve omurganın yapısı, kolla bacak ve dişiyle erkek ebatları arasındaki oranların günümüz insanında olduğu şekilde olduğunu, buna gore Dmanisi fosillerinin dik yürüyen kişilere ait olduğunu belirtmektedirler.
Fakat buna rağmen Ntvmsnbc.com haberinde bulgularla ilgili olarak evrim teorisinin bilindik masallarına yer verilmekte ve "Fosiller, kuyruksuz maymun benzeri yaratıklarla (australopithecines), insan türü (homo) arasındaki geçiş dönemini yansıtan özellikler taşıyor" şeklinde bir iddia ortaya konmaktadır.
Oysa bu, tamamen bir aldatmacadan ibarettir. Ntvmsnbc.com bu ifadelerle sanki böyle bir geçiş dönemi varmış, son fosiller bunun yeni delillerini ortaya koymuş gibi bir izlenim uyandırmaya çalışmaktadır. Ancak Australopithecus ile Homo genusları arasında fosillerle delillendirilen böyle bir geçiş bulunmamaktadır. Bunun en güzel göstergesini, fosil bulgularıyla ilgili yorumlarında bu alanda dünyanın önde gelen otoritelerinden biri olan Daniel E. Lieberman"ın yorumları oluşturmaktadır. Harvard Üniversitesi antropoloğu olan Lieberman, araştırmacıların Nature yazısına eşlik eden ve aynı dergide yayımlanan yorum yazısında "Austrolopithecus ile Homo arasındaki geçiş daima karanlıkta kalmıştır" demektedir. Prestijli New York Times gazetesinin bilim yazarı John Noble Wilford da Lieberman"ın bu yorumunu aynen aktarmaktadır ki, bu durum insanın ait olduğu Homo genusuyla evrimcilerce hayal edilen maymunsu ataları arasında geçişin kanıtları olmadığının açık ve net bir kanıtını oluşturmaktadır. Amerikan ve Avrupalı yayın organlarında teyid edilen bu durum Ntvmsnbc.com haberinde okurlardan gizlenmekte, tamamen aldatıcı ve taraflı bir tutum sergilenmektedir.
Ntvmsnbc.com, fosillerin küçük ebatlarıyla ilgili olarak evrim teorisini en baştan bir dogma olarak benimsemiş araştırmacıların yorumlarını körü körüne aktarmakta ve "Bugünkü insana benzeyen bu özelliklere karşın kollar ve göreli olarak daha küçük bir beyni gösteren kafatasları, australopithecines türüne benziyor" şeklinde hiçbir geçerliliği olmayan bir iddia ortaya koymaktadır.
Oysa Lieberman"ın yorumlarında fosillerin ait olduğu bireylerin boyları insan varyasyonunun dışında kalmadığı görülmektedir. Erişkinin 48-50 kilogram ve 147-166 cm boya sahip olacağı tahminini yapan Lieberman, genç bireyin 40-43 kilogram ve 145-161 cm uzunluğunda olacağını ifade etmekte, bu kişinin erişkin halinde bu değerlerin daha da artacağını eklemektedir. Fosillerin Australopithecus özelliği gösterdiği öne sürülen beyin hacmi ise gerçek kafataslarına dayanmamaktadır. Beyin hacmiyle ilgili değerler, diğer kemiklerden ve beden-beyin oranlarının önceden bilinen değerlerine gore tahmin edilmektedir. Daha önceki Dmanisi kafataslarının 775 ve 650 cc"lik beyin hacimleri günümüz insanının ortalama beyin hacmi için küçük bir değer olsa da, bu beyin hacmine sahip insanlar yok değildir. (Gelişim engelli mikrosefalik beyinler 600 cc. kadar düşük hacimde olabilmektedir). Dolayısıyla Dmanisi fosillerinin tahmini değerlere dayalı küçük beyin hacmini Australopithecus kategorisiyle ilişkilendirmek evrimci önyargılarla ilgili bir durumdur, bilimsel hiçbir sonuca dayanmamaktadır.
Sonuç:
Dmanisi fosilleriyle ilgili bilinmezlik evrimciler arasında devam etmektedir. Ntvmsnbc.com"un buna rağmen yeni bulguları maymunsu atalardan insana geçiş iddiasına kanıt olarak göstermesi aslı olmayan bir Darwinizm propagandasıdır. Ntvmsnbc.com yetkililerine bilimdışı evrim propagandasına son vermelerini, evrim masallarını bilimsel bir görünümde telkin politikasından vazgeçmelerini tavsiye ediyoruz.
(1) Michael Balter and Ann Gibbons, "Were "Little People" the First to Venture Out of Africa?", Science, Volume 297, Number 5578, Issue of 5 Jul 2002, pp. 26-27