Yalan söylemenin doğru bir davranış olmadığı konusunda herkes hemfikirdir. Ancak bu genellikle sadece sözde kalmakta çünkü insanların büyük bir çoğunluğu bu çirkin davranışı çekinmeden yapabilmektedir. Bunun önemli bir sebebi, yalanı makul hale getirmek için ``beyaz yalan``, ``küçük yalan`` gibi kılıflarla masum ve meşru bir davranış olarak gösterilmesidir. Oysa yalanın iyisi-kötüsü, büyüğü-küçüğü olmaz. İnsan Allah Katında yaptıklarından sorumlu olacağını unutmamalı ve her ne durumda olursa olsun mutlaka doğruyu söylemelidir. Kuran ahlakına uygun olan doğru davranış budur.
Yalan söylemek, Yüce Allah`ın yasakladığı kötü bir davranıştır. Çoğu zaman pek önemsenmeyen, masum bir davranış olarak görülen, zaman zaman da anlamazlıktan gelinip göz yumulan yalancılık, sanıldığından çok daha yaygın olan bir davranış bozukluğudur. İnsanların rızasına göre hareket eden, tek hedefleri elde edecekleri dünya menfaatleri olan bazı insanlar, amaçlarına ulaşmak için yalan söylemekten çekinmezler. Allah bir Kuran ayetinde insanların pekçoğunun bu şekilde davrandığını bildirmektedir:
Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah`ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak ‘zan ve tahminle yalan söylerler.` (Enam Suresi, 116)
Beyaz Yalanlar Aldatmacası
Söz yalan söylemekten açıldığında; bazı insanlar kesinlikle yalan söylemediklerini, sadece gerektiği zaman ``beyaz yalanlar`` söylediklerini ve bunda bir sakınca görmediklerini belirtirler. Neyin beyaz neyin başka türlü yalan olduğuna da herkes kendine göre karar verir. Bunun sonucu olarak neredeyse her türlü yalan beyaz yalanların içine dahil edilerek normal karşılanmaya başlanır. Oysa, Allah`tan korkup sakınan bir insan, her ne durumda olursa olsun, Allah`ın razı olmayacağı bir tavır göstermez. Yalancılık için de aynı şey söz konusudur. Yalanlarına farklı isimler takarak meşru göstermeye çalışanlar sadece kendilerini aldatırlar. Zira Yüce Allah insanlara yalan söylemeyi yasaklamıştır; buna ``beyaz yalanlar`` olarak isimlendirilen yalanlar da dahildir.
``Beyaz Yalanlar``a Bir Örnek
Sözgelimi, birine bir işini yaptırmak isteyen kişi, ona suni iltifatlarda bulunur, gerçekte böyle düşünmediği halde güzelsin, şıksın, çok beceriklisin veya çok zekisin gibi yalanlar söyler. Evine geç gelip ailesine yalan söyleyen biri, eğer doğruyu söylerse ailesinin kızacağını ancak bu ``beyaz yalanları`` söylediğinde ailede bir huzursuzluk çıkmadığını söyler. Böylece yalanlarını masum ve hatta iyiliğe hizmet amaçlı söylenmiş sözler gibi göstermeye çalışır.
Beyaz yalanlar sözde, kimseye zarar vermeyen, masumane, insanı o an bir sıkıntıdan kurtaran, küçük yalanlardır. Oysa, bu tür yalanlar, ne için söylenirse söylensin, sonuçta aldatmaya yöneliktir. Yalan söyleyen kişi, karşısındaki insanı kandırmakta, ona karşı samimiyetsiz davranmakta, ona saygısızlık etmektedir. Ayrıca, böyle bir tavır gösterenlerin dürüst ve güvenilir olmadıkları da açıktır. Bu nedenle yalanı, siyah veya beyaz yalan diye sınıflandırıp, ``bu yalandan birşey olmaz``, ``bu zararsızdır`` gibi çıkarımlar yapmak, Kuran ahlakına uygun olmayıp, ahirette de büyük sorumluluğu olan bir davranıştır.
Yalan Söyleyen Kişi, Allah`ın Herşeyi Bildiğini Unutmamalıdır
Yalan söyleyenlerin böyle bir davranışı çekinmeden yapabilmelerinin asıl nedeni ise Allah`ın herşeyi gören ve işiten olduğunu bilmemeleri veya bu gerçeği düşünmek istememeleridir. Ancak gerçek şu ki Allah her an herşeye şahittir. Hiçbir şey O`ndan gizli kalmaz. Gizliyi de gizlinin gizlisini de bilir. Herhangi bir nedenle yalan söyleyen bir insan, çevresindekileri aldatabilir, onları yanlış birşeye inandırabilir, bazı şeyleri onlardan gizleyebilir, kendince bir kazanç elde edebilir. Ancak, içinden geçenleri, gerçekleri, herşeye gücü yeten, herşeyi gören, işiten ve bilen Allah`tan asla gizleyemez. Allah bu gerçeği birçok Kuran ayetinde bildirmiştir:
Sözü açığa vursan da, (gizlesen de birdir). Çünkü şüphesiz O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilmektedir. (Taha Suresi, 7)
Ve şüphesiz, senin Rabbin, sinelerinin gizli tuttuklarını ve açığa vurduklarını kesin olarak bilmektedir. (Neml Suresi, 74)
Şüphesiz, yerde ve gökte Allah`a hiçbir şey gizli kalmaz. (Al-i İmran Suresi, 5)
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) de, yalanın Allah`ın hoşnut olmadığı ve yasakladığı bir davranış olduğunu sık sık dile getirmiştir.
Peygamber Efendimiz (sav)`in bu konuyla ilgili hadislerinden bazıları şöyledir:
Yalandan uzak durun, zira yalan fücur ile birliktedir ve her ikisi de ateştedir. (İmam Gazali, İhya`u Ulum`id-din, 3. Cilt, s.299; İbni Mace ve Nesai`den)``
Kıyamet günü Allah Katında mahluklarının en sevimsizleri yalancılar, kibirliler ve kardeşlerine karşı sinelerinde amansız kin besleyenler olacak... (İmam Gazali, İhya`u Ulum`id-din, 3. Cilt, s. 355)