İnsanların büyük bir bölümü, söylediği her sözün, kurduğu her cümlenin hesabını ahirette eksiksiz olarak vereceğini aklına getirmez. Bu nedenle düşünmeden konuşur. Ancak Rabbimiz`in Kuran ayetleriyle haber verdiği bu vaat kesin olarak gerçekleşecektir. Belki insan ağzından çıkan kelimelerin çok büyük bir bölümünü nerede ve ne şekilde sarf ettiğini hatırlamayacak, ama tüm bunlar ahirette eksiksiz olarak karşısına çıkacaktır. Allah "Oysa gerçekten sizin üzerinizde koruyucular var, 'Şerefli-üstün' yazıcılar. Her yapmakta olduğunuzu bilirler." (İnfitar Suresi, 10-12) ayetleriyle, meleklerin insanın ağzından çıkan her sözü yazmakta olduklarına dikkat çekmektedir. Bu nedenle insanın dünya hayatındaki hedefi, Allah'ın huzuruna vardığında utanacağı, açıklamasını yapamayacağı, pişmanlığa kapılacağı tek bir söz dahi sarf etmemek olmalıdır.
Rabbimiz`in Kuran ayetleriyle haber verdiği bu önemli gerçeğin en açık şekilde şuuruna varan ve bu üstün ahlakı en güzel şekilde yaşayan kimseler, hiç şüphesiz 'iman sahipleri'dir.
Müminler, güçlü bir imana sahip olduklarından her zaman her yerde Allah'tan korkup sakınarak, "Müslümanca" konuşurlar. "Müslümanca konuşmak", insanın, Allah'ın her an kendisiyle beraber olduğunu, ilmiyle herşeyi sarıp kuşattığını, ağzından çıkan her sözü duyduğunu ve ahirette O'nun huzurunda hesap vereceğini bilerek, her an vicdanını kullanarak, nefsinin kötülüklerinden sakınarak konuşmasıdır.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)`in sünneti, Kuran ayetleri ve İslam ahlakı üzerine yapılan hikmetli sohbetler tüm iman sahipleri için çok kıymetlidir. Bu hayırlı konuşmalar Müslümanların imanda derinleşmelerine, tefekkürlerinin güçlenmesine, kavrayış güçlerinin artmasına ve yaratılış delilleri üzerinde daha çok düşünmelerine vesile olur.