Tüm evrenin ve canlılığın kör tesadüflerin eseri olduğunu iddia eden Darwinizm, günümüzün en tehlikeli ideolojisidir. Komünizm ve faşizm başta olmak üzere insanlığa felaket getiren tüm zararlı akımların temel dayanak noktası olan Darwinizm, bilimsel olarak tamamen çürütülmüş olmasına rağmen, ideolojik kaygılarla ayakta tutulmaya çalışılmaktadır.
Darwinizm'in ve ondan dayanak bulan materyalist felsefenin yaygınlaşmasıyla birlikte, "insan nedir?" sorusuna sapkın cevaplar verilmeye başlanmıştır. Daha önceden bu soruya "insan, Allah'ın yarattığı ve O'nun öğrettiği güzel ahlaka göre yaşaması gereken bir varlıktır" cevabını veren insanların bir kısmı, pek çok aldatıcı telkin neticesinde, "insan rastlantılarla var olmuş, yaşam mücadelesiyle gelişmiş bir hayvandır" yanılgısına kapılmaya başlamıştır. Bu büyük yanılgının faturası ise çok ağırdır. Irkçılık, faşizm, komünizm gibi vahşet ideolojileri ve diğer pek çok barbar, çatışmacı dünya görüşü, bu yanılgıdan güç bulmuştur.
Bu Büyük İlmi Mücadeleyi Göz Ardı Etmemek Gerekir
Darwinizm son derece tehlikeli bir ideolojidir ve bu sapkın ideolojiyle yapılacak fikri mücadelenin önemi çok açıktır. Buna rağmen bazı kimseler halen, "Neden Darwinizm konusu bu kadar önemli?" diyerek kendilerince bu ilmi mücadeleyi küçümsemekte ya da "Zaten Darwin'e artık inanılmıyor, dolayısıyla bu konuda uğraşmaya gerek yok" gibi gerçek dışı mantıklar öne sürerek Müslümanların Darwinizm'le mücadelesini engellemeye çalışmaktadırlar. Bu ve benzeri iddialar, aslında Darwinizm'le fikren mücadele etmekten kaçınmak için öne sürülen mazeretlerdir.
Bu mazeretlerin öne sürülmesinin çeşitli sebepleri vardır. Bu sebeplerden en önemlisi, bilgi yetersizliği nedeniyle Darwinizm'den korkulmasıdır. Evrim teorisinin bilimsel delillere dayandığını zanneden kimseler, Darwinizm'le mücadele ettiklerinde bilime karşı mücadele edeceklerini sanıyor olabilirler. Hatta bilimin evrimi ispatladığını sandıkları için, bu konuyla yakından ilgilendiklerinde kendilerinin de bu telkinlerin etkisinde kalıp inançlarının sarsılacağından, dünya görüşlerinin değişeceğinden korkuyor olabilirler. Oysa bunlar tamamen yersiz korkulardır. Çünkü, evrim bilim dışı bir teoridir. Son elli yıldır bilimin tüm alanlarında elde edilen her yeni bulgu, evrim teorisinin yalan olduğunu yaratılışın ise apaçık bir gerçek olduğunu ispatlamaktadır. Bilimin gösterdiği gerçek, Allah'ın tüm evreni yoktan yarattığı, evrim teorisinin ise bilimsel hiçbir değerinin olmadığıdır.
Darwinizm'in bilim karşısındaki yenilgisinden habersiz olanların içine düştükleri hatalardan biri de, kendilerince Darwinizm'le İslam'ı bağdaştırmaya çalışmaktır. Karşı koymanın mümkün olmadığını düşündükleri için, kendilerince "orta bir yol" oluşturmaya çalışmakta, bu şekilde tehlikeyi bertaraf edebileceklerini düşünmektedirler. Oysa bu son derece yanlış ve hatalı bir tutumdur. Öncelikle, daha önce de belirttiğimiz gibi evrim bilim tarafından geçersizliği ispatlanmış bir teoridir. Ayrıca, iddia edildiği gibi, Kuran'da evrime işaret eden tek bir açıklama dahi bulunmamakta, tüm evrenin ve canlılığın Rabbimiz'in "Ol" emriyle yoktan bir anda yaratıldığı bildirilmektedir.
Dolayısıyla, Darwinizm'le ilmen mücadele etmekten kaçınmak ya da "İslami evrim" gibi hayali senaryolar öne sürmek yerine, bilgiye ulaşmanın son derece kolay olduğu günümüzde Müslümanların kendilerini bu konuda yetiştirmeleri ve bu büyük fikri mücadeleye destek olmaları gerekir.
Şunu da belirtmek gerekir ki bu ilmi mücadelenin son derece kapsamlı; teknolojinin her türlü imkanından tam anlamıyla faydalanılarak, bilimsel tüm gelişmeler yakından takip edilerek, bu gelişmelerin ortaya koyduğu gerçekler toplanarak, açık ve net deliller sunularak yapılması son derece önemlidir. Yeterince bilgi ve delil sunmadan, "Madem insanlar maymundan geldi, niye o zaman hala maymunlar var, onlar niye insana dönüşmüyor" gibi yıllardır alışılagelmiş bazı örnekler verilerek Darwinizm'in fikren mağlup edilebileceğini sanmak, olayın boyutlarının yeterince düşünülmemesinden kaynaklanmaktadır. Çok çeşitli kaynaklardan sürekli Darwinizm propagandasına maruz kalan bir insanın, basit ve sıradan örneklerle kalıplaşmış düşünce yapısını değiştiremeyeceği açıktır. O nedenle bilimin evrim teorisini desteklediğini sanan insanlara, bizzat bilimin ortaya koyduğu sonuçları sunarak, evrimin bilim dışı olduğunu göstermek gerekir. Darwinizm'e karşı yürütülen fikri mücadelenin özü de budur.
Darwinizm'le Fikri Mücadele Birlik Olmayı Gerektirir
Böyle kapsamlı bir ilmi mücadelenin etkili olabilmesi için Müslümanların birlik ve beraberlik ruhu içinde hareket etmeleri büyük önem taşımaktadır. Allah Kuran'da Müslümanların inkar ahlakına karşı verecekleri fikri mücadelede birlik olmaları gerektiğini bildirmiştir. Bir ayette, Müslümanların birlik içinde hareket etmemeleri durumunda yeryüzünde bozgunculuk çıkacağı şu şekilde haber verilmiştir:
İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur. (Enfal Suresi, 73)
Dinsizlik dünyanın pek çok bölgesinde yaygınken, terör ve anarşi tüm insanları tehdit ederken, pek çok mazlum ve masum insan, zulüm ve baskı altında ezilirken samimi olarak iman edenlerin yapması gereken tüm imkanları sonuna kadar kullanıp dinsizlikle fikren mücadele etmektir. Müslümanların aralarındaki düşünce farklılıklarını öne sürerek birlik sağlayamamaları, yapılması gereken bu büyük ilmi mücadelede güçlerinin azalmasına neden olacaktır. İçinde bulunulan koşullar görüş ayrılıklarını bir kenara bırakıp, din ahlakının yayılması için ittifak etmeyi zaruri kılmaktadır.
Darwinizm'e karşı yürütülen ilmi mücadelede her Müslüman sorumluluk üstlenmelidir. Tüm Müslüman sivil toplum kuruluşları, organizasyonlar, vakıflar ve dernekler ortak bir şuurla hareket etmeli, "Bu bizim organizasyonumuzun çalışması değil" ya da "Bu bizim vakfımızın eseri değil" diye düşünmeden, Darwinizm'le mücadeleye katkıda bulunmalıdır. Mensup olduğu vakfın, derneğin, organizasyonun çalışmaları dışındaki tüm çalışmaları göz ardı etmek, "Bizim camiamızdan değil, o nedenle fikrine de önem vermeyiz" mantığında olmak, Müslümanlara hiç yakışmayan bir yaklaşımdır. Bu koşullar altında çeşitli bahaneler öne sürerek Darwinizm'le fikren mücadele etmekten kaçınmak, birlik ve beraberlik ruhuyla hareket etmemek hem dünyada hem de ahirette sorumluluğu olan bir davranış olabilir. Samimi Müslümanların bu hataya düşmekten sakınması son derece önemlidir.