Allah (cc), Kuran`ın "Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Resûlü`ne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir." (Tevbe Suresi, 71) ayetiyle müminlerin birbirlerinin yardımcıları olduğunu bildirmiştir. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) ise, "Hediyeleşin, birbirinizi sevin..." (Kütüb-i Sitte, cilt 16, s. 239) hadis-i şerifiyle, Müslümanların birbirlerini sevmeleri ve dost olmalarını öğütlemiştir. Çekişme, ihtilafa düşme, farklılıkları birer ayrılık konusu kılma Müslümanların sakınmaları gereken durumlardır. Hz. Muhammed (sav)'in müminlere vasiyet ettiği ahlaka eksiksiz uymak iman edenlerin yükümlülüğüdür. Sevgili Peygamberimiz (sav) bir diğer hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:
... Birbirinize hased (çekememezlik) etmeyiniz. Birbirinize buğz (düşmanlık) etmeyiniz. Birbirinizle iyi ilişkileri kesmeyiniz. Birbirinizden yüz çevirip küsüşmeyiniz ve ey Allah'ın kulları, kardeşler olunuz. (Mace, cilt 10, s. 32)
Unutmamak gerekir ki, Allah (cc) Kuran'da müminlere "çekişip birbirlerine düşmemelerini" (Enfal Suresi, 46) emretmekte ve bunun Müslümanları zayıflatacak bir durum olduğunu bildirmektedir. Müslümanlar, Rabbimiz'in "Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın..." (Al-i İmran Suresi, 103) buyruğuna göre birlik ve beraberlik ruhu içinde olmalı, "birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak" (Saff Suresi, 4) yakınlık kurmalıdırlar. Müminlerin dostluk ve kardeşlik duygularından uzaklaşıp birbirlerini veli edinmemeleriyse, Rabbimiz'in bildirdiği gibi yeryüzünde karmaşaya ve kötülüğe sebep olabilecek büyük bir hata olur. Hiçbir Müslümanın bu sorumluluğun vebalini üstlenmek istemeyeceği açıktır. Allah (cc), bu tehlikeyi şöyle bildirmiştir:
"İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur." (Enfal Suresi, 73)
Silsile-i aliyye adıyla anılan büyük İslam alimlerinden Seyyid Abdülhakim Arvasi Efendi, sohbet ve vaazlarında kardeşliğin önemini şu sözleriyle vurgulamıştır:
Hak Teala`nın hakimliğini tanıdığınız, emaneti ve emniyeti bozmayarak çalıştığınız zaman, birbirinizi ne kadar sevecek, birbirinize ne kadar bağlı kardeşler olacaksınız. Sizin o kardeşliğinizden Allah'ın merhameti neler yaratacaktır. Kavuştuğunuz her nimet, hep Hakk'a imanın hasıl ettiği kardeşliğin neticesi ve Allahü Teala`nın merhamet ve ihsanıdır. Gördüğünüz her musibet ve felaket de; hep kızgınlığın, nefretin ve düşmanlığın neticesidir. Bunlar ise Hakkı tanımamanın, zulüm ve haksızlık etmenin cezasıdır."
Peygamber Efendimiz (sav) ise diğer hadislerinde bu konunun önemini şöyle hatırlatmıştır:
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Selem) buyurdular ki: "Nefsim, kudret elinde olan Allah`a kasem (yemin) ederim ki siz iman etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de (kamil) iman etmiş olamazsınız. Size bir şey göstereyim mi; (öyle bir şey ki) onu yaptığınız zaman yek (bir) diğerinizi seversiniz? Selamlaşmayı aranızda yayınız. " (İbni Mace/1. cilt, s. 116)