Ayette, Allah’ın sonsuz merhameti ile insanlara, her zaman hatalarından dolayı bağışlanma dileme ve tevbe edebilme imkanı verdiği haber verilmektedir. Hatalarından pişmanlık duyan ve Allah korkusu ile samimi olarak günahlarının bağışlanmasını isteyen her insan, Allah'ın kendisini bağışlamasını umabilir.
Yüce Allah, sonsuz kudret ve güç sahibi, sonsuz şefkat ve merhamet sahibidir. Allah'ın affediciliği, insanlar için çok büyük bir nimet, çok büyük bir rahmettir. Çünkü insan dünyadaki imtihanı gereği zayıf olarak yaratılmıştır. Kimi zaman bilmediğinden, kimi zaman unutup yanıldığından kimi zaman da nefsinin ya da şeytanın telkinlerine uyduğundan hata yapabilir. Her an, pek çok konuda eksik düşünebilir, yanlış bir karar verebilir, hatalı bir tavır sergileyebilir. Ancak insanı yaratan ve ondaki bu eksiklikleri bilen Allah, yapılan hataları da affedicidir.
Bir hata sonucunda insanın tek yapması gereken, hatasından, bir daha geri dönmemek üzere vazgeçmesi, yaptıklarından samimi olarak pişmanlık duyması ve ölüm anı gelmeden evvel, vicdanının sesini dinleyerek tevbe etmesidir. Allah, her kişinin düşündüklerini, sinelerinde saklı olanı bilendir. Kimin Kendisi'ne samimi olarak yöneldiğini ve pişmanlık duyduğunu, kimin samimiyetsiz davrandığını kuşkusuz bilir.
Allah'ın insanların günahlarını bağışlayan olması ve onlara hayatları boyunca her an yeni imkan ve fırsatlar vermesi, Rabbimiz’in tüm insanlara çok büyük bir lütfudur. İnsan, bu büyük lütuf karşısında Allah'ın razı olduğu bir kul olabilmek için hiçbir zaman geç kalmış değildir. Yaşamı boyunca ne kadar hata yapmış olursa olsun, din ahlakından ne kadar uzak yaşamış olursa olsun, samimi olarak tevbe ettiği, hatalarını telafi etmek için çaba gösterdiği ve salih bir kul olduğu takdirde kurtuluş bulabilir. Samimi bir insan için geçmişte yapılan hatalar, birer ibret vesilesi, aynı hatalara tekrar dönmemek, benzerlerini bir daha yapmamak için öğüt alınması gereken hatırlatıcılardır.