Bir yerimiz kesildiğinde hiç telaşa kapılmayız, çünkü zaman içinde kanamanın duracağını biliriz. Kanayan yerde bir pıhtı oluşacak, bu pıhtı zamanla sertleşecek ve yara iyileşecektir. Sık sık yaşandığı için pıhtılaşma sıradan bir olay olarak görülebilmektedir. Oysa, biyokimyacıların yaptıkları araştırmalar bunun oldukça kompleks bir sistemin işlemesiyle meydana geldiğini ortaya çıkarmıştır. Bu sistemin parçalarından herhangi birinin eksilmesi veya zarar görmesi sistemi işlemez hale getirecektir.
Bir kanamanın ardından, kan doğru yerde, doğru zamanda pıhtılaşmalı ve şartlar normale döndüğünde bu pıhtı ortadan kalkmalıdır. Herşeyin normal işlemesi için sistem en küçük ayrıntıya varana dek kusursuz bir biçimde çalışmalıdır. (Harun Yahya, İnsan Mucizesi)
Kanama esnasında insanın kan kaybından ölmemesi için oluşacak pıhtının gecikmemesi gerekir. Ayrıca, pıhtının yaranın üzerinde boylu boyunca oluşması ve en önemlisi de sadece yaranın üzerinde kalması gereklidir. Pıhtılaşmanın vücuda yayılması durumunda ise insanın tüm kanı pıhtılaşıp sertleşir ve ölüme neden olur. Bu nedenle kanın pıhtılaşması sıkı bir denetim altında olmalı ve pıhtı doğru zamanda doğru yerde oluşmalıdır.
Gün İçinde Sürekli Yaşanan Pıhtılaşmalar
Kanın pıhtılaşması, sadece gözle görülür yaralar için değil, bedenimizde her gün sürekli gerçekleşen kılcal damar parçalanmalarının tamiri için de çok önemlidir. Biz fark etmeyiz ama gerçekte gün boyunca sürekli küçük iç kanamalar geçiririz. Kolumuzu kapının kenarına çarptığımızda ya da bir koltuğa sertçe oturduğumuzda, yüzlerce küçük kılcal damarımız parçalanır. Bu parçalanma sonucunda oluşan iç kanama, pıhtılaşma sistemi sayesinde hemen durdurulur, daha sonra da vücut aynı kılcal damarları yeniden inşa eder. Eğer çarpma biraz şiddetliyse, pıhtılaşma öncesindeki iç kanama biraz daha şiddetli olur ve bu yüzden çarptığımız yerde bir "morluk" oluşur.
Kandaki pıhtılaşma sisteminden mahrum olan bir insanın, hayatı boyunca en ufak bir darbeden korunması ve adeta pamuk içinde yaşaması gerekir. Nitekim kanları pıhtılaşmayan ileri derecede "hemofili" hastaları, genellikle fazla uzun yaşayamazlar. Yolda yürürken tökezleyip düşmeyle oluşan bir iç kanama bile, hayatlarını sona erdirmek için yeterlidir.
Bu gerçekler karşısında her insanın kendi bedenindeki yaratılış mucizeleri üzerinde düşünmesi ve bu bedeni kusursuzca yaratmış olan Allah'a her an şükretmesi gerekir. Bizim tek bir sistemini, hatta tek bir hücresini dahi üretmekten aciz olduğumuz bu beden, Allah'ın bizlere bir lütfudur. Allah insanlara Kuran'da şöyle bildirmektedir:
"Sizleri Biz yarattık, yine de tasdik etmeyecek misiniz?" (Vakıa Suresi, 57)