Bir okuyucu şöyle yazmış: “Sayın Adnan Oktar, Peygamberimiz (sav)’in hadisi var; “Kahkaha şeytandandır. Tebessüm ise Allah'tandır.” Sizin programınızda maşaAllah kahkaha eksik değil...”
Bak sana söyleyeyim. Sahabeler kahkahayla gülüyorlardı. Ayette var, müminler cennette müşriklerin haline kahkahayla gülüyorlar. Allah küçük düşürüyor onları, böyle rezil ediyor ahirette, yerlerde sürünüyorlar. Cehennemden kaçmaya kalkıyorlar. Gediklerden kaçmaya çalışıyorlar, atlıyorlar, düşüyorlar. Yani oradan çıkabileceğini zannediyor. Bir boş yer bulduğunu sanıyor ve kurnazlık yapıyor. Müslümanlar da onları görüp kahkahalarla gülüyorlar tahtların üstünde. Allah “Bugün onlar onlara gülmektedir” diyor. Müşriklere gülüyorlar kahkahayla. Tebessüm etmiyorlar, kahkahayla gülüyorlar:
Artık BUGÜN, İMAN EDENLER, KAFİR OLANLARA GÜLMEKTEDİRLER.
TAHTLAR ÜZERİNDE BAKIP-SEYRETMEK SURETİYLE. (Mutaffifin Suresi, 34-35)
Kahkaha ferahlıktır, dimağı açar. Sürekli ağlayanlar var. Sabahtan akşama kadar ağlarlar. Ne diyorlar onlar? “Sürekli ağlayın” diyorlar, “Gülmeyin” diyorlar. İnsanın gülme hissi geldiğinde güler. Ne demek hafiften tebessüm etmek? Onun ölçüsü mü var? Öyle şey olmaz, Müslüman rahatça güler. Neşelidir, sevinçlidir.
Eğer sen öyle uydurma hadislere göre hareket edecek olursan zaten, senin o uydurma hadislerine göre, sana sayayım, bitecek gibi değil. Namaz kılmayanı öldürün de deniyor. Kadınlar buçuk kabul ediliyor hadise göre. Yarım insandır ve asla yönetici olamazlar diyor. Her dediklerinin tersini yapın diyor. Senin hadis dediğin uydurma açıklamalara göre bunlar gerekiyor. Ama işte bunların hepsi uydurmadır, hiçbiri Kuran’da yoktur.
Hadis, Kuran ile mutabıksa hadistir. Gülme; içinden geldiği gibi gülersin. Ne alakası var. Sana göre masada da oturamayız biz; yerde oturmamız lazım. Ceket de giyemeyiz. Böyle saç tıraşı da olmaz. Ucu bucağı yok. Senin dediğin uydurma hadislere göre, kadın geçerken, domuz geçerken, eşek geçerken namazı bozacaksın. Adam namaz kılmayacak, öldüreceksin. Zekat vermeyecek, öldüreceksin. Oruç tutmayacak, öldüreceksin. Var mı böyle bir din? Kuran’da bunların hiçbiri yok. Allah, “DİNDE ZORLAMA (VE BASKI) YOKTUR...” (Bakara Suresi, 256) diyor, açık ayet var. Sen ne diyorsun; “Gülmek yasak” diyorsun. Gülme yasak, müzik de yasak. Müzik de dinlemeyeceksin. Masada da oturamayacaksın. Çatal kaşık kullanamayacaksın. Diş fırçası kullanamıyorsun.
Doğrusu, 'suç ve günah işleyenler,' kimi iman edenlere gülüp-geçerlerdi.
Yanlarına vardıkları zaman, birbirlerine kaş-göz ederlerdi.
Kendi yakınlarına döndükleri zaman neşeyle dönerlerdi.
Onları gördükleri zaman ise: "Bunlar elbette şaşkın-sapıklardır" derlerdi.
Oysa kendileri onların üzerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi. (Mutaffifin Suresi, 29-33)
Bak “günahkarlar dünyada iman edenlere gülüyorlardı" diyor Allah. Günahkarlar iman edenlere gülüyorlar. "Müminler yanlarından geçtiğinde birbirlerine kaş göz ederek onlarla alay ediyorlardı” diyor Allah. Şu an Mehdiyet ile alay ediyorlar kendi kafalarınca. Haşa İsa Mesih'le de alay ediyorlar. Allah, “Ailelerine dönerken zevk ve neşe içinde gülüşe gülüşe dönüyorlardı alay ederek” diyor. “Müminleri gördükleri vakit hiç şüphe yok bunlar sapık kimseler” diyorlardı. Dikkat et. Bak müminlere ne diyorlar: “Bunlar sapık kimselerdir.” Hz. Mehdi’ye ne diyecekler. haşa “Sapık”. Ayette ne diyor Allah? “Sapık kimselerdi diyecekler” diyor müminlere. Mehdi için de aynısını kullanacaklar. Hatta Peygamberimiz (sav) hadiste, “İstanbul'daki alim, Hz. Mehdi’ye ‘Bu kişi sapıktır, mürtettir, sakın buna yanaşmayın’ diyecektir” diyor. Hadis bu. Allah ayette “Halbuki onlar Müminlerin başına bekçi olarak gönderilmemişlerdi” diyor. Bak çok manidar, “bekçi olarak gönderilmemişlerdi”. Müminlere bekçilik yapmaya kalkıyorlar. “İşte bugün de müminler kafirlere gülerler”. Tebessüm etmiyor, gülüyor. Kahkahayla. “Koltukları üzerinde etrafı seyrederek” diyor Allah. “Nasıl, bak kafirler yapmakta olduklarının karşılığını buldular mı?” diyor Allah.
Kuran'ın hükümlerine uy, yanlış batıl şeylerin peşine gitme. Allah adına yanlış hükümler verme. Bak, şeytandan Allah'a sığınırım, “Allah adına yalan söyleyenden daha zalim olan kim vardır” diyor Allah, ayet var: “Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden ve O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Şüphesiz O, suçlu-günahkarları kurtuluşa erdirmez.” (Yunus Suresi, 17) “Diliniz yalana alıştığı için” diyor Cenab-ı Allah, çok manidar bu. “Diliniz yalana alıştığı için, şu helaldir şu haramdır demeyin” diyor Allah (Nahl Suresi, 116).
Sen ne diyorsun? Kuran'da olmayan bir hükmü Müslümanlara Allah'ın hükmü diye anlatmaya kalkıyorsun ve Müslümanları da sana uymaya davet ediyorsun. Yani haşa kendince yeni bir Kuran, yeni bir kitap, yeni bir hüküm, yeni bir yol çıkarıyorsun. Haşa Allah'ın hükmünü, Kuran'ı yetersiz görüyorsun. (Allah'ı, Kuran’ı tenzih ederiz) Olmaz. Allah dine ilaveyi haram kılmış. (Adnan Oktar, 2 Şubat 2013, A9 TV)
Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini Kitab'a doğru eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye. Oysa o kitaptan değildir. "Bu Allah Katındandır" derler. Oysa o, Allah Katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah'a karşı (böyle) yalan söylerler. (Al-i İmran Suresi, 78)