Ramazan ayının 27. günü olduğu kabul edilen mübarek Kadir gecesine Rabbimizin izniyle bir kez daha kavuştuk. Allah tüm İslam alemine daha nice Ramazanlara ve Kadir gecelerine ulaşmayı nasip etsin.
Hiç kuşku yok Müslümanlar için bir neşe, sevinç, huzur vesilesi, birbirlerini sevgiyle, kardeşlikle kucakladıkları mukaddes ve faziletli bir gece olan Kadir gecesinin İslam alemi için farklı bir ayrıcalığı var. Nitekim Yüce Allah ayetlerinde Kadir gecesinin bin aydan daha hayırlı olduğunu ve Kuran'ı bu gecede indirdiğini belirtiyor ve bu feyzli günü bir esenlik olarak ifade ediyor.
Gerçek şu ki, Biz onu Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sana bildiren nedir? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh onda Rablerinin izniyle her bir iş için inerler. Fecrin çıkışına kadar bir esenliktir (selamdır) o. (Kadir Suresi, 1-5)
Ayette geçen "bin aydan daha hayırlı" ifadesindeki "bin" sayısı, Kadir gecesinin üstünlüğü ve fazileti için apaçık bir gösterge. Çünkü Arapça'da "bin", genellikle üstünlüğü, büyüklüğü ifade etmek için kullanılan bir kelime. Bundan da anlaşılıyor ki, "bin aydan daha hayırlıdır" ifadesi o gecenin üstünlüğünü anlatmak için özel bir hikmetle kullanılmış.
Öte yandan meleklerin ve Cebrail Aleyhisselam'ın Kadir gecesi yeryüzüne indirilmesi de bu geceyi çok kıymetli kılan bir diğer özellik.
Bizler Kuran'da methedilen bu hayırlı geceyi ibadet ederek, Kuran okuyarak ve dua ederek geçirirken unutmamalıyız ki aslında her günümüz en az Kadir gecesinde olduğu gibi ibadetle dolu olmalı. Kuran'ı sık okumak, ayetleri ve anlamlarını akılda tutmak, iyiliği emretmek, kötülükten men etmek, adaleti ayakta tutmak, inananların arasını bulmak, yeryüzünde fitne kalmayıncaya kadar hakkı savunmak hiç kuşkusuz üzerimize düşen en büyük sorumluluklardan. Birliğe ve beraberliğe son derece ihtiyaç duyduğumuz ve yeryüzünün bir an önce barış ve güvenliğe kavuşmasını iştiyakla istediğimiz bu günlerde Nur Suresi'nin 55. ayetinde bildirilen şu gerçeği ve Allah'ın bizlere farz kıldığı büyük sorumluluğumuzu bir kez daha düşünmeliyiz:
Allah içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır. (Nur Suresi, 55)
Ayette işaret edildiği gibi yeryüzüne barış ve güvenliği getirmek ancak ve ancak Allah'a ortak koşmadan iman etmek ve Kuran'da emredilen ibadetleri ve ahlaki vasıfları hayatın her anında yaşamakla doğru orantılı. Dolayısıyla gerek kendimiz ve yakınlarımız, gerekse tüm Müslüman alemi için dua ettiğimiz bu Kadir gecesinde de Allah'ın biz Müslümanlara farz kıldığı ibadet ve ahlak özelliklerini yeniden tek tek gözden geçirmemizde ve kalplerimizdeki samimiyeti pekiştirmemizde fayda var:
Yalnızca Allah'a kulluk etmek (Fatiha Suresi, 4)
Allah'ı her şeyin üzerinde tutmak (Al-i İmran Suresi, 173)
Allah'ı her şeyden çok, can-ı gönülden ve derinden sevmek (Bakara Suresi, 165)
Allah'tan başka ilah aramamak (Kasas Suresi, 88)
Allah'a teslim olmak (Tevbe Suresi, 51)
Allah'a güvenmek (Furkan Suresi, 58)
Her şeyin Allah'tan olduğunu bilmek (Hadid Suresi, 22)
Asıl hedef olarak Allah'ın rızasını edinmek (Bakara Suresi, 207)
Allah'tan korkmak, O'nun beğenmediği bir ahlak içerisinde bulunmaktan şiddetle sakınmak (Rad Suresi, 21)
Dine bağlı olmak (Araf Suresi, 89)
Her şart ve durumda Allah'a şükredici olmak (Bakara Suresi, 172)
Bağışlayıcı olmak (Hicr Suresi, 85)
Tevazu sahibi olmak (Furkan Suresi, 63)
Merhametli ve yumuşak huylu olmak (Tevbe Suresi, 128)
İyiliği tavsiye etmek, kötülükten sakındırmak (Al-i İmran Suresi, 104)
Birlik ve beraberlik ruhu içerisinde olmak (Saf Suresi, 4)
Daima hakkı ve adaleti savunmak (Nisa Suresi, 105, Nisa Suresi, 58)
Boş şeylerden yüz çevirmek, faydalı amellerde bulunmak (Furkan Suresi, 72)
Sabırlı olmak, zorluklardan yılmamak (Al-i İmran Suresi, 146, Hud Suresi, 55)
İyi ve güzel davranışlarda bulunmak (Bakara Suresi, 277)
Hakkı söylemekten çekinmemek (Maide Suresi, 54)
Hiç kuşku yok ki toplumlar bu vasıflara sahip oldukları takdirde savaşlar, çatışmalar, zorluk ve sıkıntılar, belalar, hile ve sahtekarlıklar, ahlaki dejenerasyon, açlık ve sefalet tamamen ortadan kalkacak, barış, adalet, güvenlik, huzur ve kardeşlik dünyanın her noktasını kuşatacaktır. Kesintisiz akan kan derhal duracak, Filistin'de, Irak'ta, Suriye'de, Afganistan'da, Keşmir'de, Doğu Türkistan'da, Patani'de, Moro'da ve daha pek çok yerde zavallı kadınların, çocuklar ve yaşlıların yaşadıkları zulüm anında son bulacaktır.
Nur Suresi'nin 55. ayetinde açıkça vurgulanmış olduğu üzere iman edip salih amellerde bulunan, Kuran ahlakı üzerine davranan insanlar, yeryüzüne barışı ve güvenliği getirecek olan insanlardır. Vicdanıyla düşünen ve haktan yana hareket eden her Müslüman bu kutlu ve şerefli topluluk içinde yer alabilir. Vicdan sahibi Müslümanlar olarak bizlere düşen zulüm altındaki insanların kurtuluşu için en başta kendimizi Allah'ın razı olacağı ahlaka eriştirmek, ardından sesimizin ulaştığı herkese Kuran ahlakını emretmek, her yerde hakkı savunmaktır. Kadir gecesinde İslam aleminin üzerindeki zulmün kalkması için ettiğimiz duaların tüm dünyaya barışın, dostluğun, sevgi ve kardeşliğin yayılması yolunda vesile olması ümidiyle...
Adnan Oktar'ın New Straits Times & Daily Mail'da yayınlanan makalesi:
http://www.nst.com.my/node/16429
http://www.dailymailnews.com/2014/07/26/columns-articles/1.php