Arapça bir metnin tam olarak anlaşılması için yani tercümesinin doğru yapılabilmesi için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır:
1-Kelimelerin Arapça kullanımlarının dikkate alınması
Hanımlara ait tesettürün kıstaslarının tam belirlenmesi için dikkat edilmesi gereken bir konu, örtü kelimesinin Arapçada nasıl kullanıldığıdır.
Genel olarak Arapçada örtü kelimesi, örtülecek nesne ile birlikte vurgulanarak kullanılır. Örneğin örtmek kelimesinin yanına masa kelimesi geldiğinde masa örtüsü olur, bunun gibi "örtmek" ("hımar") kelimesinin yanına "baş" ("re’s") kelimesinin gelmesiyle birlikte “hımarü-re’s” yani “başörtüsü” kelimesi oluşmaktadır. Eğer Kuran’da kadınların başlarının örtülmesi bildirilseydi kullanılacak ifadelerden biri de bu, yani “hımarü-re’s” olacaktı.
Nitekim Kuran’da abdest alınmasıyla ilgili Maide Suresinin 6. ayetinde, başın mesh edilmesi konusunda “baş” kelimesi “res” ile vurgulanmıştır.
Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı mesh edin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da. (Maide Suresi, 6)
Arapça Okunuşu: Ya eyyuha elleziyne amenuu iza kumtum ila essalati fe iğsiluu vucuhekum ve eydiyekum ila elmerafiki ve imsehuu bi ruusikum.
Açıkça görüldüğü gibi, eğer Allah kadınlar için baş örtüsü emri vermiş olsaydı, bu emir açık ve sarih olarak Kuran’da belirtilirdi. Ancak kadınların kıyafetleriyle ilgili ayetler incelendiğinde baş ile ilgili bu şekilde bir vurgulamanın Kuran’da geçmediğini görürüz.
2-Kuran’daki kelimelerin diğer ayetler ile incelenmesi
Kuran’da bir inceleme yaparken, ilgili kelimenin ayetteki diğer kelimelerle nasıl kullanıldığına ve diğer ayetlerde bu kelimenin nasıl geçtiğine bakılması da gerekir.
Nur Suresi, 31. ayetteki ’hımar’ (’örtü’) kelimesinin yanında kullanılan ve konuyu vurgulayan kelime ’cuyub’ kelimesidir ki, bu kelime yukarıda da incelediğimiz gibi bu kelimenin geçtiği tüm diğer ayetlerde de ‘göğüs’ bölgesi için kullanılmaktadır. Dolayısıyla kapatılması gereken yer göğüs bölgesidir.
3-Arapça kelimelere parantez içinde anlamlar yüklenirken dikkatli olunması
Arapça, diğer birçok dile göre daha fazla sözcük bulunduran, içerdiği mana zenginliğiyle çok geniş bir dildir. Çok az kelimeyle çok şey anlatılabilir ve bir kelimenin çok farklı kullanımları ve dolayısıyla farklı anlamları olabilir. İşte bu nedenle ayetteki anlam son derece açık olmasına rağmen birçok tefsirde parantez içinde yorumlar yapılmakta, eklemeler kullanılmakta ve çevirmenin kişisel yorumuna göre bir yönlendirme yapılmaktadır.
Burada hatırlatalım, Kuran tercümelerini yapan kişilerin bazıları geleneksel İslam anlayışına sahip kişilerden oluştuğundan veya genel olarak bu kişilerin tercümelerine itibar edildiğinden, ayet çevirilerinde yapılan kişisel yorumlar da çoğunlukla geleneksel kabul ve mevzu hadisler ışığında olmaktadır. Parantezler veya açıklamalarla söz konusu mealciler, -bilerek veya bilmeyerek- mevzu hadislerin anlamlarına uygun şekilde ayetin anlamını değiştirmeye meyletmektedirler.
Nur Suresi 31. ayeti meallerden incelediğimizde, ayetin hiçbir yerinde başörtüsü kelimesi geçmemesine rağmen, tefsirciler tarafından parantez içinde ya da direkt olarak metnin kendisinde “başörtüsü” kelimesinin kullanıldığı görürüz. Ayette baş yani “re’s” kelimesi kesin olarak bulunmamasına ve örtü kelimesi göğüs kelimesi ile birlikte kullanılmış, yani örtülmesi gereken yer –göğüs- açıkça belirtilmiş olmasına rağmen; “herhangi bir örtü” anlamına gelen “hımar” kelimesi sanki yanında baş kelimesi geçiyormuş gibi “başörtüsü” olarak çevrilmektedir. İşte bu nedenle ayetteki hüküm değiştirilmekte, değiştirilen hüküm bu şekilde yaygınlaştırılıp bir gelenek haline getirilmekte ve kadınların başörtüsü kullanması gerektiği gibi bir sonuç çıkarılmaktadır.
Oysa tefsirciler tarafından sonradan eklenen bu yorum kaldırıldığında, ayetin oldukça açık bir şekilde göğüs bölgesinin örtülmesine işaret ettiği açıktır. Ayeti doğrudan okuyan herkes sadece bu anlamla karşılaşır.