Yüce Rabbimiz'in rızası, rahmeti ve cenneti dışında hiçbir karşılık beklemeden, bir ömür boyu insanlara tebliğ yapıp hakkı tavsiye etmek en önemli mümin özelliklerindendir. Müminler bu konuda Allah (cc)'ın elçilerinin Kuran'da anlatılan hayatlarını örnek alırlar. Bir mümin ne durumda, hangi ortamda olursa olsun insanları Allah (cc)'ın beğendiği ahlaka çağırmakla, onlara, yaklaşmakta olan hesap gününü hatırlatmakla sorumludur. Yeryüzünde güzel ahlakın hakim olup zulmün ve adaletsizliğin ortadan kalkmasını isteyen müminlerin yapması gerekenler de, insanlara üstün güç sahibi Allah (cc)'ın varlığını anlatmak, hesap gününü hatırlatmak, onları Kuran ahlakını yaşamaya davet etmektir. Yüce Allah (cc) Kuran'da bu ibadeti hakkıyla uygulayan müminleri övmekte, onların imanlarının üstünlüğünü şöyle bildirmektedir:
"Siz insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslama uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allah'a iman edersiniz..." (Al-i İmran Suresi, 110)
Müslümanlar insanlara Kuran ahlakını anlatırlarken en başta kendileri, bu ahlakı her an yaşamaya özen gösterirler. Başkalarına tebliğ yaparlarken sözleri kadar tavır güzelliklerinin de ne kadar önem arz ettiğini bilirler. Nitekim üstün ahlak sahibi bir mümini gören bir insanın kalbi Allah (cc)'ın izniyle İslam'a ısınır, bu müminin vesilesiyle kalbi imana açılır. Bu yüzden iman eden bir insanın sözleriyle amel etmesi, samimi ve dürüst olması çok önemlidir.
Değerli İslam büyüğü Muhyiddin Arabi Kuran ahlakını insanlara tebliğ eden müminlere bu konuda şöyle bir hatırlatmada bulunmaktadır:
"Tek bir adamın hidayet bulmasına vesile olman, senin için güneşin, üzerine doğduğu herşeyden daha iyidir." Söylediği ile amel etmeyenlerin akıllarının eksikliği hakkında Allah (c.c) şöyle buyuruyor: Siz, insanlara iyiliği emrederken, kendinizi unutuyor musunuz? Oysa siz kitabı okuyorsunuz. Yine de akıllanmayacak mısınız? (Bakara Suresi, 44) (Fütühat-ı Mekki'den-İbni Arabi, s. 184)
İmam Gazali Hazretleri de Kuran ahlakını yaşayan müminlerin yaptığı hayırlı işleri şöyle anlatmaktadır:
... İlim, iyilik, ihsan, lütufkarlık, bol bol hayırda bulunmak, halka karşı merhametli davranmak, sevecen olmak, halkın hayrını isteyip kendilerine öğütlerde bulunmak, onları doğru yola çağırmak, batıl yollara sapmalarını engellemek gibi Kuran ahlakının öngördüğü daha nice güzel sıfatları kazanmaya çalışmakla mümkündür. Bütün bunlar kişiyi Allah'a yaklaştırır. Bu yakınlık mekanda değil sıfatlarda yakınlık demektir. (İhya'u Ulum'id-Din, 4. Cilt, İmam Gazali, s. 614)
İman edenlerin üzerindeki sorumluluk, insanlara Allah (cc)'ın ayetlerini anlatmak için çok ciddi bir şekilde gayret göstermektir. Bu ibadeti yerine getirirlerken Müslümanların ilmi çalışmalar da yapmaları gerekecektir. İnsanlara Kuran'ın sonsuz hikmetlerini anlatmak, Yüce Rabbimiz'in yaratışındaki mucizelere dikkat çekmek, her insanın yaratılış gerçeğinden, Kuran ahlakının sunduğu güzelliklerden haberdar olmasını sağlamak için akılcı ve ilmi yöntemleri kullanmak müminlerin yapması gereken tebliğ faaliyetlerindendir.