Adnan Oktar’ın 5 Şubat 2011 Kocaeli Tv Aba Tv’deki Sohbetinden
ADNAN OKTAR : Hud Suresi, 9, şeytandan Allah’a sığınırım. “Andolsun, Biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırıp sonra bunu kendisinden çekip-alsak” yani önce o zenginlik bereket, bolluk, rahatlık versek, sonra çekip alsak. “Kuşkusuz o, (artık) umudunu kesmiş bir nankördür.” Hemen Allah’a karşı tavır alır” diyor ve nankörleşir diyor. Nimet verirken ama ses çıkarmaz diyor. Ama nimeti aldığında nankörleşir ve Allah’a tavır alır diyor. “Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet taddırsak” yani onu değiştirsek üstünden kaldırsak. “Kuşkusuz; "Kötülükler benden gidiverdi" der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir.” Onu da Allah’a vermez diyor. Yine kendi imkanlarıyla tesadüfler sonucu olduğunu olduğuna inandığı için, şımarıklığını ve böbürlenmesini yaparak kötülükler benden gitti der diyor. “Sabredenler ve salih amellerde bulunanlar başka.” Sabretmek ne demek? Mesela biz buraya röportaja geliyoruz, iki yıldan beri yoğunlaştık, otuz yıldan beri devam ediyorum. Otuz yıldan beri hiç tatile çıkmadım, hiç. Geceli, gündüzlü faaliyet yapıyoruz. Fevkalade bir durum olmadıktan sonra geliyorum. Bu nedir? Sabırdır. Kitap dağıtmaya devam ediyoruz, kitap basmaya devam ediyoruz, kitap yazmaya devam ediyoruz, Mehdiyet’i anlatmaya devam ediyoruz, İttihad-ı İslam’ı anlatmaya devam ediyoruz. Bu nedir? Sabırdır. Ben mesela desem ki; “ben kitapları dağıttım, Darwinizm ile ilgi görevim bitti, İttihad-ı İslam’ı anlattım, o da bitti. Mehdiyet’i de anlattım, kaç defa anlatacağım, iki kere, beş kere, on kere anlattım, o da bitti. Ben çekileyim işime gücüme bakayım” diyebilirim, demem çünkü bu konuda sabır ve istikrar gerekir. Sürekli devam edilmesi lazım neticeleninceye kadar. “İşte, bağışlanma ve büyük ecir bunlarındır.” Allah’ın rızasını bu kişiler kazanır diyor Allah ve günahlarını da bağışlarım diyor Allah inşaAllah.