Hükümete karşı muhalefetin olmasının demokrasinin bir gereği olduğu ancak eleştirilerin güzel bir üslupla yapılması gerektiği Sayın Adnan Oktar’ın sıkça dile getirdiği bir konu. 9 Şubat 2014, A9 TV ADNAN OKTAR: Muhalefet olur, herkes konuşur. Demokrasi’nin güzelliği o. Ortalık tartışmalarla güzelleşir, eleştirilerle güzelleşir. Tedirgin olmak garip, soğuk bir görünüm verir. Neşe vermesi lazım. Her şeyi konuşsun herkes. Canlı, cıvıl cıvıl bir Türkiye olsun. A9 TV, 27 Aralık 2013 ADNAN OKTAR: Mazlumu ezmeye kalkmak uğursuzluk getirir. Anormal bir harekettir. Tabii ki Cenab-ı Allah lidersiz bırakmaz. Ama bu arada Mehdiyete hizmet eden bir insan varken, İslam'a hizmet eden bir insan varken suni gerekçelerle, kafa kol oyunlarıyla veyahut hakikaten hataları da olmuş olabilir, bir başbakanın başını yemeğe kalkmak vicdansızlık. Ayıp yani. Hukuk böyle bir şey dese tamam. Ama sen hukukla ortaya çıkmıyorsun. Şamatayla ortaya çıkıyorsun. ''Ben şamatayla götüreceğim'' diyorsun. Her şeyi hukukla halledelim, demokrasiyle halledelim. A9 TV, 25 Aralık 2013 ADNAN OKTAR: Böyle bir ortamda herkes yatıştırıcılık görevini yapmakla mükellef. Bu krizin en başından beri söylüyoruz; gerek etiketlerde, gerek diğer izahlarımızla bunu vurguluyoruz. Ama bu görüşümüze, bu ricamıza katılan kardeşlerimizin sayısı çığ gibi artıyor. Yatıştırıcı üslubu kullananların sayısı çok fazla olsun. Herkes yatıştırmanın peşinde olsun. Çünkü bak demokrasi mevzu bahis burada. Biz Norveç gibi, Hollanda gibi, Almanya gibi kaliteli bir ülke olduğumuzu gösterelim. Böyle ortamlarda yaygara yapmak, şamata yapmak, bağırtı çağırtı, ortalığı birbirine katmak üçüncü dünya ülkelerine yakışır. Bize yakışmaz. Sükunetle olayları izleyelim. |