Yüce Rabbimiz Allah, insanların kaderlerinde belirlediği ölüm vakti geldiğinde, birçok olayı buna sebep kılarak, kişilerin hayatına son verir. Bazıları için tedavisi olmayan bir hastalık, bazıları için öldürücü bir yara, bazıları için çok basit bir kaza, bazıları için anlık bir dikkatsizlik, ölüm için yaratılan birer sebeptir. Bazı insanlar ise görünürde hiçbir sebep olmaksızın uykularında ölürler. Uykularında ölen bir çok kişi gece yatarken son derece sağlıklı görünürken, öleceğini hiç düşünmeden ertesi güne dair birçok plan yapar. Sabah giyeceği kıyafeti, yetişmesi gereken toplantısını, bitirmesi gereken işleri, tatil için yapılacak son hazırlıkları, satın alınması gereken alışverişleri ve bunlar gibi birçok şeyi tasarlar. Yatarken aslında bunun son yatışı olduğunu, gece ölüm melekleriyle karşılaşacağını, canının alınacağını aklına getirmez. Uykusunda aniden ve hiç beklemediği bir anda Allah birden onu ölüm melekleriyle karşılaştırır.
Uyku, Allah’ın bize ölümü hatırlatmak ve düşündürtmek için yarattığı çok önemli bir olaydır. Çünkü insan ruh ile anlam kazanan, ruh ile gerçekte var olan, ruhu alındığında sadece et, kemik gibi malzemelerden oluşan bir varlık haline gelir. Ruh sahibiyken gerçek anlamda insanken, ruhu alınınca sadece bir bedenden, bir vücuttan ibarettir. Uyku sırasında ruhu alınan insandan geriye, yatakta yatan, solunum yapan, kalbi atan, hücreleri faaliyetlerini yerine getiren bir beden kalır. Oysa ruh o esnada belki de farklı görüntüler ile muhatap olmakta, yine Allah’ın bir mucize olarak yarattığı rüyada sevinmekte, ağlamakta, konuşmakta, heyecandan nefes nefese kalmakta, durmaksızın konuşmaktadır. Yani uykudayken insanın ruhu bedeninden tamamen bağımsız ve ayrıdır. Allah uykunun bir tür ölüm olduğunu Kuran’da bizlere şöyle haber verir:
Allah, ölecekleri zaman canlarını alır; ölmeyeni de uykusunda (bir tür ölüme sokar). Böylece, kendisi hakkında ölüm kararı verilmiş olanı(n ruhunu) tutar, öbürüsünü ise adı konulmuş bir ecele kadar salıverir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır. (Zümer Suresi, 42)
Kaderinde Allah’ın belirlediği ölüm vakti gelmiş olan kimse yattığı uykudan bir daha uyanamaz. Allah ölüm kararı verdiği kişinin ruhunu tutar ve uykusunda canını alır. Allah’ın yarattığı kaderde ölüm vakti henüz gelmemiş olan kişinin ruhunu ise yine belirlediği vakit gelene kadar bırakır.
Burada şu önemli gerçeğin de unutulmaması gerekiyor: Her sabah uykumuzdan sağlıklı veya genç olduğumuz ya da herhangi bir bedensel problemimiz olmadığı için uyanmıyoruz. Allah’ın her birimiz için ayrı ayrı yarattığı kaderlerimizde daha yaşayacak zamanımız olduğu için, ölüm anımız henüz gelmediği için uyanıyoruz. İnsan son derece aciz ve kendi bedenine dahi güç yetiremeyecek zayıflıkta yaratılmıştır. İnsan ne yaparsa yapsın Allah’ın ayetinde de bildirdiği üzere “kendisi hakkında ölüm kararı verilmiş olanı(n ruhunu) tutar.” Eğer kendisi hakkında ölüm kararı verildiyse, insan uykudan uyanmaya asla güç yetiremez. İnsanın sabah uyanıp, planladığı, yapmayı düşündüğü şeyleri gerçekleştirebilmesi, Allah’ın bildirdiği üzere “öbürüsünü ise adı konulmuş bir ecele kadar salıverir” ayeti gereğince, ölüm zamanı gelinceye dek Allah'ın ruhunu bırakması ile mümkün olur.
Allah’tan gereği gibi korkan, Allah’ın yarattığı kadere tam teslim olan ve Allah’tan gelecek her şeyin güzellik olduğunu bilen bir insan, her olayda olduğu gibi, Allah’ın uykuyu yaratmasında da büyük hikmetler olduğunu görür. Allah Kuran’da, tüm bunlarda düşünebilen insanlar için gerçekten ayetler olduğunu bildirmektedir. Samimi ve yaşamının her anında Allah’ı razı etmeyi düşünen bir insan, uykuda Allah’ın dilerse ruhu geri bırakmayacağını ve her an ölümle karşılaşabileceğini, her an karşısında ölüm meleklerini görebileceğini, Allah dilerse yattığı yerden bir daha kalkamayacağını, eğer kalkıyorsa da Allah böyle dilediği için tekrar ruhuna kavuşarak kalktığını bilir.
Allah’ın Kuran’da bildirdiği gibi, insanın kendisinden kaçtığı ölüm mutlaka bir gün, kaderinde belli olan an ve yerde kendisiyle karşılaşıp-buluşacaktır:
De ki: "Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp-buluşacaktır. Sonra gaybı da,müşahede edilebileni de bilen (Allah)a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir." (Cuma Suresi, 8)