Başkent TV, 4 Nisan 2009 Adnan Oktar:Türkiye’nin ahlakını dünya beğeniyor. Obama da beğeniyor, yani dünyaya örnek olacağını ve olgun kaliteli bir millet olduğunu anladılar... Dolayısıyla Türkiye’nin büyük bir göreve hazırlandığını bütün dünya biliyor. Bu çok acayip, yani materyalist adam da hissediyor içgüdüyle, dindar insan da hissediyor, bakın herkes İstanbul’a akın akın geliyor, Ankara’ya geliyor akın akın, Türkiye’de bir şey var diyorlar, yani bir şey olacak; anlamışlar demek ki. O bir şey denen şey, Türk İslam Birliği’nin lideri olmasıdır Türkiye’nin işte. Dünyaya yepyeni bir medeniyet, yepyeni bir çağ açması, dünyanın ufkunu açması, kıyamete doğru giden, felakete doğru giden bu dünyayı geçici olarak inşaAllah huzura kavuşturacak. Yani süratle batmaya doğru giden bu dünyayı bir süreliğine yaklaşık işte 70 yıl kadar, 60-70 yıl kadar bir huzur içerisinde yaşatacaktır Türkiye, onun arkasından gene bir bozulma bekleniyor. Hicri 1545’lerde diyor Said Nursi kıyamet kopar diyor. Ama muazzam bir düzelme olacak işte. İşin şaşılacak yanı da bu yani öyle tahayyül edecekleri gibi değil, her 5 sene, her 3 sene, her 2 sene dünyayı bambaşka bir şekle getirecek mesela, her yıl dünya bambaşka bir şekle girecek. Yani olağanüstü bir gelişme ve olağanüstü medeniyet olacak İnşaAllah. Adnan Oktar: Fakat Müslüman kardeşlerimizin, Peygamber Efendimiz (sav)'in ahir zamanı tarifini önemsememelerinden bu olaylar biraz da kaynaklanıyor gibi geliyor bana. Çünkü hem Kuran’da Allah Ahir zamanı tarif etmiştir, Müslümanların nasıl davranması gerektiğini söylemiştir. Hem de hadislerinde Peygamber Efendimiz (sav) ahir zamanı çok detaylı anlatmıştır. Bir kere Müslümanların birlik olması gerekiyor, yani tek çatı altında toplanmaları gerekiyor. Türk İslam Birliğinin oluşması gerekiyor. Ayrı gayrı, bölük pörçük Müslümanların kurda kuşa yem olması zaten Allah’ın dilemesiyle kaçınılmaz olur o. Çünkü Allah’ın emrine karşı bir hareket bu. Allah Müslümanların bir arada olmasını istiyor. Kalben, manen, ruhen sevgi birliği içerisinde olmasını söylüyor. Ahir zamanda bu tip olayların olacağını Peygamberimiz (sav) belirtmiş. Fitneler olacağını, katliamlar, kargaşalar olacağını; devrimiz Mehdiyet devridir, Hz. İsa’nın nüzulü devridir. Hz. İsa’nın nüzulüne ehemmiyet vermeyenler, Mehdinin zuhuruna ehemmiyet vermeyenler, kendi kafasına göre olayları değerlendirmeye kalkanlar, mecburen açmaza girmek durumunda kalıyorlar. Mecburen zorluklar içerisinde kalıyorlar. Buna karşı çözüm, Ahir zamanın bütün detaylarını Müslümanların öğrenmesidir. Peygamber efendimiz (sav) bunları boş yere anlatmamış. Ahir zamanda olacak olayları boş yere anlatmamış. Yani, Peygambere ehemmiyet vermeyen dine de ehemmiyet vermemiş olur. O yüzden, Ahir zamanı iyi gözlemlersek, iyi bakarsak, çözümlerini de Peygamber (sav) burada çok iyi anlatmış. O çözümlere göre hareket edersek, çok güzel neticeler alırız. Hilal TV, 27 Aralık 2008 |