
Arabalar, alışveriş merkezleri, dükkanlar, restoranlar, lüks semtler şehre tepeden bakıldığında aslında hiç de hayal edildiği gibi muhteşem değildir. Alışveriş merkezleri sadece vitrinlere bakan, satın alma gücü olan insanlara hasetle bakan yüzlerce insanla doludur. Plastik tabak, bardaklarda, demir sandalye ve masalarda en basit, en ucuz malzemelerle hazırlanmış hazır yiyecekleri yiyen bu insanlar adeta büyülenmiş gibi bu sefilliğin farkına varmazlar. Bu kişiler birbirlerinden nefret ettiği için hiç kimseyle de gözgöze gelmemeye çalışırlar. Herkesten korkup, herkesten kaçarlar. Dostluk, sevgi, merhamet, şefkat, acıma duygularını tamamen yitirmiş adeta robotlaşmışlardır.
Gözleri ve vicdanları körelmiş şehirler dolusu bu insanları içinde yaşadıkları mutsuzluktan kurtaracak tek yol din ahlakını yaşamaktır. Allah'ı seven insan O'nun yarattığı tüm insanları sever. Sevgi beraberinde merhameti, acımayı, düşkünlüğü, fedakarlığı, güzelliklerden zevk almayı getirir. Ancak o zaman tepeden bakıldığında ışıltılı, ihtişamlı görünen bu şehirlerde birbirinin yüzüne sevgiyle bakan, fedakar, güzelliklerin kıymetini bilip en mükemmel şekilde davranan insanların yaşadığı huzurlu, modern bir hayat varolur.