Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiştir. O'na mülkünde ortak yoktur, her şeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir. (Furkan Suresi, 2)
Allah altın oranla takdir etmiştir. Heryerde bir ölçü var, heryerde bir matematik oran var.
Dediler ki: "Bu elçiye ne oluyor ki, yemek yemekte ve pazarlarda dolaşmaktadır? Ona, kendisiyle birlikte uyarıcı olacak bir melek indirilmesi gerekmez miydi?" (Furkan Suresi, 7)
Peygamberimiz (sav)’e vahiy geldiğinde Cibril’in ağırlığı üstüne çöküyordu. Üzerine örtü örtüyorlardı. Deve ağırlıktan olduğu yere çöküyordu. Herkes oradakiler biz de ağırlığı hissediyoruz diyorlardı. Cibril orada. Ama göremiyorlar. Peygamberimiz 2 defa gördü Cibril’i, ilkinde asliyetiyle gördüğünde, bayıldı. Ama Cübbeli ben görürüm diyor.
"Ya da kendisine bir hazinenin bırakılması veya (ürünlerinden) yemekte olduğu bir bahçesi olması (gerekmez miydi)?" Zulmedenler dedi ki: "Siz olsa olsa, ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz." (Furkan Suresi, 8)
Hz. Mehdi (as) zengin de olmayacak. Onda da bunalıyorlar. Veya bağı bahçesi olsun istiyorlar.