Evrim Bilim Değildir, Sahte Bir Teoridir
ucgen

Evrim Bilim Değildir, Sahte Bir Teoridir

39685

Darwin"in evrim teorisi bir dindir, bilimle hiçbir ilgisi yoktur. Darwin"in evrim teorisi 1.5 asırdır bilimsellik adına dünyayı aldatan bir teoridir. Paleontoloji, embriyoloji, arkeoloji, mikrobiyoloji, genetik, zooloji birer bilim dalıdır. Fakat evrim bilim değildir. Evrimin şimdiye dek ortaya atılan bütün iddiaları yalanlanmıştır. Evrim, proteinlerin tesadüfen oluştuğunu iddia eder; oysa tek bir proteinin bile tesadüfen ortaya çıkması imkansızdır.

Darwin"in evrim teorisi bir dindir, bilimle hiçbir ilgisi yoktur. Darwin"in evrim teorisi 1.5 asırdır bilimsellik adına dünyayı aldatan bir teoridir. Paleontoloji, embriyoloji, arkeoloji, mikrobiyoloji, genetik, zooloji birer bilim dalıdır. Fakat evrim bilim değildir. Evrimin şimdiye dek ortaya atılan bütün iddiaları yalanlanmıştır. Evrim, proteinlerin tesadüfen oluştuğunu iddia eder; oysa tek bir proteinin bile tesadüfen ortaya çıkması imkansızdır. Evrim, ara geçiş formlarının olduğunu iddia eder; oysa tek bir ara geçiş formu bile bulunmamıştır. Evrim, canlıların milyonlarca yıl boyunca değiştiklerini iddia eder; oysa fosilleri bulunan canlıların büyük bir kısmı günümüzde yaşayan, milyonlarca yıl boyunca değişmemiş kompleks canlılardır. Evrim, teorinin lehinde delillerin olduğunu iddia eder; oysa evrimcilerin delil olarak ortaya sunduğu fosillerin tümü sahte ve geçersizdir. Şimdiye dek Darwinistlerin birer kanıt olarak gösterdikleri tüm fosil ve kafataslarının teoriye bir delil teşkil etmediği kesin olarak ispat edilmiştir. 
 
1891 yılında bulunan ve Java adamı olarak isimlendirilen fosil ile 1923 yılında bulunan ve Pekin adamı olarak isimlendirilen fosilin 1939 yılında sahte birer ara geçiş formu olduğu anlaşılmıştır. 1922 yılında bir ara form olduğu iddiasıyla en büyük delil olarak sunulan ve Nebraska adamı olarak isimlendirilen tek bir dişin 1927 yılında bir yaban domuzuna ait olduğu anlaşılmıştır. 1912 yılında bulunan ve Piltdown adamı olarak tanıtılan kafatasının, 40 yıl sergilenmesinin ardından 1953 yılında bir sahtekarlık ürünü olduğu anlaşılmıştır. 1959 yılında bulunan ve Zinjanthropus olarak isimlendirilen fosilin sıradan bir maymun olduğu anlaşılmıştır. 1930"lu yıllarda bulunan ve 50 yıl boyunca ara form olarak sergilenen Ramapithecus, 1981 yılında sıradan bir babun cinsi olduğunun anlaşılmasıyla iptal edilmiştir. 1974 yılında Afrika"da bulunan Lucy"nin 1999-2000 yıllarındaki bir çalışma sonucunda geçersizliği anlaşılmıştır. 1924 yılında bulunan ve Taung çocuğu olarak isimlendirilen kafatası fosilinin genç bir gorile ait olduğunun anlaşılmasıyla, bu fosil de 1954 yılında iptal edilmiştir.
 
 
 
Sudan karaya hayali geçişin en büyük delili olarak sunulan coelacanth"ın halen günümüz denizlerinde yaşamakta olduğunun anlaşılması, Darwinizm sahtekarlığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Karadan havaya hayali geçişin en büyük delili olarak savunulan Archeaopteryx"in 150 milyon yıllık uçucu bir kuş olduğunun anlaşılması, bu en büyük sözde delili de ortadan kaldırmıştır.
 
Yüzyılımızın bilim ve teknolojisi ve bulunan fosil kayıtları, bir teori olarak ortaya atılmış olan ve hiçbir delil ile desteklenmeyen evrim teorisini kesin olarak yalanlamış bulunmaktadır. Dolayısıyla evrim teorisini bilim olarak saymak, bilime, akla ve mantığa aykırı bir harekettir. Örneğin Big Bang de bir teoridir. Fakat bu teori bilimseldir; bilimsel kökeni bulunmaktadır, çeşitli bilimsel bulgularla desteklenmektedir. Ancak evrim teorisi için bu durum geçerli değildir. Evrim teorisinin başlangıç noktası hiçbir bilimsel kökene dayanmadığı gibi, gündemde olduğu son 150 yıldır da teorinin lehinde tek bir bilimsel delil bulunmamıştır. Evrim teorisi yalnızca bir din olarak ayakta tutulmaktadır. Sahte bir inanç sistemi, sahtekarlıklarla ayakta tutulmaya çalışılan bir yalandır. Bilimi savunmak amacıyla hareket eden bilim adamlarının, bu gerçeği öncelikli olarak dikkate almaları gerekmektedir. 
 
Milyonlarca yıldır hiçbir değişikliğe uğramamış sayısız fosilin sergilendiği ve açıkça evrim teorisini reddeden Yaratılış Atlası serilerinin Darwinist çevreler tarafından tepki ile karşılanmasının sebebi de evrimin bilimsel dayanağı olmadığını, bir yalandan ibaret olduğunu açıkça ilan etmesidir. (Detaylı bilgi için bkz. www.yaratilisatlasiyorumlar.com )
 
Darwinizm"in bilim diye gösterilmeye çalışılması, bu şekilde insanların kandırılması büyük bir ayıptır. Bu teorinin çeşitli bilim adamları, profesörler tarafından savunulur olması, sahte evrim haberlerinin dünyaca ünlü bilim dergilerinde yayınlanması yalnızca insanları aldatmak içindir. Bilimsel kılıf, Darwinizm"i din olarak benimseyen insanların geliştirdikleri bir yöntemdir. Bu insanlar, çeşitli bulguları evrim teorisine uyarlayarak, gerekirse bu uğurda sahtekarlık yaparak, bilimsel olarak geçersiz kılınmış fosilleri tekrar tekrar gündeme getirerek çöküş içinde olan bu teoriyi ayakta tutmaya çalışmaktadırlar. Bu batıl dini bilim olarak göstererek, bilimsel çevrelerde, parlamentolarda tartışılır şekle sokmaktadırlar. Bilimsel delilleri ortadan kaldırabilmek, sayısız yaşayan fosili görmezden gelebilmek ve insanlardan gizleyebilmek için taraftar toplamaya çalışmaktadırlar. "Evrim vardır" diyerek açıkça yalan söylemekte, milyonlarca yaşayan fosilin varlığını insanlardan saklayarak gerçekleri gizlemeye çalışmaktadırlar. Darwinistlerin yaptıkları bir şarlatanlık, büyük bir kandırmacadır. 
 
Bu bilim dışı inancın, bu sahte dinin ortadan kaldırılması, artık bilimsellik kisvesi altında insanları aldatmaması gerekmektedir. Avrupa Parlamentosu"nun aldığı karar, bu büyük sahtekarlığı devam ettirmeye yöneliktir. Oysa insanların çok büyük bir bölümü, artık Darwinizm"in bilim olmadığının, bilimin ve fosil kayıtarının bu teoriyi yalanlamış olduğunun kesin olarak farkındadırlar. Evrim teorisinin okullarda okutulması bu gerçeği değiştirmemekte, Darwinist sahtekarlıkların ortaya çıkması bu yöndeki kanaati daha da artırmaktadır. Her geçen gün daha fazlası sergilenen yaşayan fosil örnekleri, canlıların evrimle değil, Allah"ın üstün yaratışıyla var edildiklerini daha açık bir şekilde insanlara göstermektedir. İnsanlar artık, bilim adı altında yapılan propagandalara değil, somut bilimsel delillere inanmaktadırlar. Darwinizm dininin savunucuları ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, bu gerçeğin önüne geçemeyeceklerdir.
 
Bu Aldatmacaya Dikkat!
 
Darwinistler, Darwinizm"in çöküşüne dair gördükleri her delil karşısında, yeni bir sahte iddia ile ortaya çıkarlar. Ya yeni bir kafatası fosili ortaya çıkarırlar, ya yeni bir ara fosil bulundu derler, ya da insan geninin maymun geni ile benzerliğini ispat ettiklerini iddia ederler. Daha olmazsa, kendilerinin bir hücre veya kromozom ürettiklerini açıklarlar. 
 
Oysa bunların tümü yalandır. 
 
Darwinizm"i destekleyen tek bir fosil bulunmamaktadır. Şimdiye dek yapılmış olan kazılarda tek bir ara fosil bulunmamıştır. Laboratuvarlarda hiçbir şekilde hücre oluşturulamamıştır. Bilim adamlarının ürettiklerini iddia ettikleri koromozom ise bir canlıya ait başka bir kromozomdan yapılmıştır. Üstelik bu çalışmayı yüzlerce bilim adamı, yüzlerce mühendisin geliştirdiği üstün bir teknik donanımın yardımıyla akıl kullanarak, plan yaparak, emek harcayarak gerçekleştirebilmiştir. Bir başka deyişle bu üretim tesadüfen olmamıştır. Bu gerçek, Darwinizm"i kesin olarak çürütmektedir. Önemli olan bu yapay kromozomun tesadüfen oluşmamasıdır; onu yaratan bir Yaratıcı vardır. Buna can vermek ise ayrı bir şeydir. Morgdaki bir insan bedeninde de hücre ve kromozom bulunur, ama bu beden cansızdır. Ona can veren Allah"ın bahşettiği ruhtur.
-       Tek bir proteinin oluşması için DNA gerekir
-       Protein olmadan DNA oluşamaz
-       DNA olmadan protein oluşamaz
-       Protein olmadan protein oluşamaz
-       Tek bir proteinin oluşması için 60 ayrı protein gerekir
-       Bu proteinlerin bir tanesi bile eksik olsa protein var olamaz
-       Ribozom olmadan protein oluşmaz
-       RNA olmadan da protein oluşmaz
-       ATP olmadan protein oluşmaz
-       ATP’yi üretecek mitokondri olmadan da protein oluşmaz.
-       Hücre çekirdeği olmadan protein oluşmaz
-       Sitoplazma olmadan da protein oluşmaz
-       Hücredeki organellerden bir tanesi eksik olsa protein oluşamaz
-       Hücredeki bütün organellerin var olması ve çalışması için de proteinler gereklidir
-       Bu organeller olmadan da hiçbir şekilde protein olmaz. 

Bu sistem, bir arada çalışmak zorunda olan iç içe bir sistemdir. Biri olmadan diğeri olamaz. Tek bir parçası var olsa bile, sistemin diğer parçaları olmadan bu parça hiçbir işe yaramaz.
Kısacası,  
BİR PROTEİNİN VAR OLMASI İÇİN HÜCRENİN TAMAMI GEREKİR.Hücre, bugün incelediğimiz ve çok az bir kısmını anlayabildiğimiz mükemmel kompleks yapısı ile var olmadığı sürece, TEK BİR TANE BİLE PROTEİN MEYDANA GELEMEZ.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo