Kara canlısı olan sürüngenlerin nasıl olup da uçmaya başladıkları konusunda evrimcilerin öne sürdükleri belli başlı iki açıklamadan biridir. Bu teoriye göre sürüngenler yerden yukarı doğru havalanmışlardır.
Dinozorların sinek avlamaya çalışırken kanatlanıp kuş oldukları' komedi türünde bir hikaye değil, evrim teorisyenlerinin kuşların kökeni konusundaki en "ciddi" tezidir. |
Teorinin temel argümanı, bazı sürüngenlerin böcek avlamak için ön kollarını uzun süre ve sık sık çırptıkları ve zaman içinde de bu ön kolların kanatlara dönüştüğü şeklindedir. Kanat gibi son derece kompleks bir organın, sinek yakalamak için birbirine çırpılan ön kollardan nasıl meydana geldiği hakkında ise hiçbir açıklama yapılmamaktadır. Cursorial teorinin önde gelen savunucusu John Ostrom, her iki hipotezi savunanların ancak spekülasyon yapabildiklerini itiraf ederek şöyle der: "Benim 'cursorial predator' teorim gerçekten de spekülatiftir. Fakat arboreal teori de aynı şekilde spekülatiftir".99 (bkz. Arboreal teori)
Ayrıca herhangi bir mutasyonun bir sürüngenin ön ayaklarında belirsiz bir değişime neden olduğunu varsaysak bile, bunun üzerine yeni mutasyonlar eklenerek "tesadüfen" bir kanat oluşmuş olabileceğini öngörmek tamamen akıl dışıdır. Çünkü ön ayaklarda meydana gelecek bir mutasyon, canlıya çalışır bir kanat kazandırmadığı gibi, onu ön ayaklarından da mahrum bırakacaktır. Bu ise, bu canlının, diğer türdeşlerine göre daha dezavantajlı (yani sakat) bir bedene sahip olması anlamına gelir. Evrim teorisinin kurallarına göre de, doğal seleksiyon vasıtasıyla bu sakat canlı elenecektir. Kaldı ki, biyofizik araştırmalara göre, mutasyonlar çok nadir gerçekleşen değişimlerdir. Dolayısıyla, bu sakat canlıların milyonlarca yıl eksik ve güdük kanatlarının küçük küçük mutasyonlarla tamamlanmasını beklemeleri, her yönden imkansızdır.
99 John Ostrom, "Bird Flight: How Did It Begin?", American Scientist, January-February 1979, vol 67, s.47