Kaçkar TV, 12 Ağustos 2010 Adnan Oktar: Sayın Kılıçdaroğlu’na da saygımız var. Yeni bir şey çıktı böyle, birbirlerine isimleri ile hitap ediyorlar. Yani hani garip bir şeymiş gibi görünüyor, ama ben ondan etkilenmem olumsuz. Tayyip Bey’in ismi; Tayyip, gayet güzel. Tayyibe, Kuran’da geçiyor Tayyip kelimesi. Kemal de kemal mertebesidir. O da güzel. Tayyip de çok güzel bir kelime. Yani mahcup edecek şey değil ki bu. Öyle bir üslup ile söylüyorlar gibi görünüyor. Ben daha önce Sayın Kılıçdaroğlu’na söyledim. Böyle işlere siz girmeyin, hiç yapmayın böyle bir şey, dedim. Yine durup durup böyle şeylere giriyor. Bence yakışmaz. Ne gerek yani? Sempati toplayacak, hoşa gidecek bir hareket değil. Mesela bazen gidiyor, şehitlerin ruhuna Fatiha okuyor. İçim açılıyor, hoşuma gidiyor, takdir ediyorum. Kuran okunuyor, dinliyor. Mesela Kuran okunması için teşvik ediyor; orada insanları topluyor, şehitlerin ruhuna. Mesela bunlar çok güzel. Dürüst üslup kullanıyor, çok güzel. Ama bunlara ne gerek var. Klasik 1960’larda, 70’lerde kalmış stil. Gerçi dozunu azalttı ama yine arada yapıyor. Böyle uyanık birisi var orada. Hafiften teşvik eden, ben biliyorum böyle. Cin gibi gözler böyle. Olmaz. Daha sıcak, daha sevecen bir ortam güzel olur. Bizim milletimiz gerginlikten zaten bunalmış vaziyette. O tip şeyler sıkar insanı. Bağırtı, çağırtı, o tip konuşmalar. Bizim milletimiz içini açacak, hoşuna gidecek şeyler arıyor. Gerçekten hoşlanmıyoruz. Buna gerek yok. Ağız kavgası, işte; “o ona onu dedi, o ona onu dedi, amma lafı oturtturdu, işte o da lafın altında kalmadı, o da ona bunu söyledi” gibi görüşte değiliz biz millet olarak. Gerek yok. Hiç gerek yok. Biz doğruyu yanlışı görüyoruz. Tabii ki bir muhalefet gerekir, tabii ki Hükümete bir eleştiri gelmesi gerekir. Faydalanıyordur Hükümet bundan. Ama yıkıcı olmamak lazım. Kim iktidara gelirse gelsin, inşaAllah. |