Dünyada ve Ahirette Güzel Yaşamanın Sırrı: Kuran Ahlakı 2
ucgen

Dünyada ve Ahirette Güzel Yaşamanın Sırrı: Kuran Ahlakı 2

13876

Kuran ahlakını yaşamakta gösterilen titizlik, kişileri her türlü olumsuz tavırdan uzaklaştırıp güzel davranışlara yöneltmesinin yanında, müminlere üstün bir kalite anlayışı kazandırır.

Rabbimiz`i Razı Edeceği Umulan Davranışlar Nelerdir?

Rabbimiz`i razı edeceği umulan tavırların neler olduğunu öğrenmek için bize sunulmuş çok değerli iki rehber vardır;

Kuran-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz (sav)`in sünnetleri…

Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)`in Kuran ahlakına dair uygulamaları ve tavsiyeleri hadisler vasıtasıyla bizlere ulaşmıştır. Sünnetler, Peygamberimiz (sav)`in Kuran ahlakını nasıl yaşadığının en güzel örnekleridir. Peygamberimiz "Din kolaylıktır." (Buhari, Iman: 29; Nesai, İman: 28; Musned, 5:69) şeklinde buyurarak, insanları din ahlakını yaşamaya davet etmiştir.

Hoşgörü, affedicilik, güleryüz, ince düşünce, fedakarlık, vefa, yardımseverlik, adalet, sadakat, tevekkül, ihlas, şevk, temizlik, insaniyet, dürüstlük, şefkat, vicdan, tevazu, kanaatkarlık, sabır… Tüm bu güzel ahlak özellikleri, Kuran ahlakının yaşanmasına vesile olan, insanın yaratılış fıtratına uygun, sahip olunduğunda kişiye mutluluk ve huzur veren, Yüce Allah`ın beğendiği ve övdüğü davranışlardandır.

Şirk, bencillik, kibir, kıskançlık, yalan, alaycılık, gıybet, pislik, fitne, bozgunculuk, israf, öfke gibi davranışlar ise bilindiği gibi sakınılması gereken kötü ahlak özelliklerindendir.

Yukarıda sayılan olumlu ve olumsuz pek çok özellik, tüm toplumlarda evrensel olarak geçerli olan ahlaki erdemlerden olsa da, genelde herkesçe bilinen bu tavırların uygulamaya geçirilmesinde ortaya çıkan eksiklikler vardır. Örneğin bazı insanlar toplum içinde iyi bilinmek adına birtakım olumsuz davranışlardan uzak durabilmekte; ancak tek başlarına kaldıklarında ve kimsenin bilemeyeceğini düşündükleri bir ortam oluştuğunda kaçındıkları olumsuz tavırları kendileri sergileyebilmektedir. Çünkü bu davranışların önemleri, karşılıkları ve kişiye yükleyeceği sorumluluklar yeterince iyi bilinmemekte, düşünülmemekte veya çoğu zaman gözardı edilmektedir. Çoğu zaman güzel ahlak özelliklerine "olsa iyi olur ama olmazsa çok da önemli değil" mantığıyla yaklaşılmaktadır. Oysa Kuran ahlakının temelinde Allah korkusu ve Allah`ın rızasını kazanma özlemi vardır. Bir mümin, Allah`a olan bağlılığı, sevgisi ve korkusundan dolayı O`nun emirlerini yerine getirme konusunda büyük bir titizlik, O`nun rızasını kazanma konusunda ciddi bir çaba içinde olur. Bu sebeplerden dolayı da mümin, herkesin bildiği ama çoğu zaman uygulayamadığı ahlaki erdemleri yerine getirirken belirli bir şuur ve amaç taşır. Bu amacında da samimi, kararlı ve sürekli olur. Yüce Rabbimiz yalnızca Kendisi`ne adanarak ihlasla yapılan sürekli ve salih davranışlardan razı olacağını Kuran-ı Kerim`de bildirmiştir:

"Allah, hidayet bulanlara hidayeti artırır. Sürekli olan salih davranışlar, Rabbinin Katında sevap bakımından daha hayırlı, varılacak sonuç bakımından da daha hayırlıdır." (Meryem Suresi, 76)

Birkaç örnek verecek olursak; güzel bir sözle bir Müslümanı onore etmenin, ona Allah`ı hatırlatmanın, bir mümin için fedakarlıkta bulunmanın ve buna benzer sayısız davranış göstermenin Allah Katında karşılığı bulunan birer ibadet hükmünde olduğunun unutulmaması gerekir.

Kuran Ahlakının Kişiye Kazandırdığı Üstün Özellikler

Kuran ahlakını yaşamaya karar veren bir kimsenin kendini Allah`a teslim etmesi ve Kuran ahlakını kendisine rehber edinmesi gerekir;
 

  • Böylelikle bu kişinin hayatında, davranışlarında, düşüncelerinde, kararlarında ve konuşmalarında son derece önemli değişiklikler meydana gelir.
     
  • Bundan böyle -Allah`ın dilemesiyle- kalbine yerleşecek olan Allah korkusu sayesinde hesap gününde hesabını veremeyeceği hiçbir şeyi yapmamaya azami gayret gösterecektir. Çünkü bu kişi, Allah`ın her an kendisini gördüğüne ve dünya hayatındaki tüm işlerinden hesaba çekileceğine dair kesin bir inanca sahip olacaktır.
     
  • Bu nedenle çevresindeki insanların herhangi bir hatası karşısında hoşgörülü ve affedici olacaktır. Küçük gibi görünen bir iyiliğin bile, ahirette karşılığının misliye verileceğini bildiği için çevresindeki insanlara karşı her zaman yardımsever, fedakar, alçakgönüllü, saygılı ve adil olmak için çaba gösterecektir.
     
  • Olaylar planlandığı gibi gelişmediğinde bunun kendisi için hayırlı bir durum olduğunu bilmenin, Allah`a tevekkül etmenin ve kadere teslimiyetin konforunu yaşayacaktır.
     
  • Öfkelendiğinde öfkesini yenmenin, merhametli ve şefkatli tavırlar göstermenin, sabırlı, adil ve alçakgönüllü olmanın lezzetini hissedecek, buna benzer tüm güzel ahlak özelliklerini sergilemekten büyük zevk alacaktır.
     
  • Aldığı karar sonucu Kuran ahlakını kendisine rehber edinen kişinin geçmişteki değer yargıları da tamamen değişecektir. Örneğin artık, her zaman ve her durumda güçlünün değil haklının yanında olacak, adaletten ayrılmayacaktır.
     
  • Çevresindeki insanları makamlarına, güzelliklerine, kültürlerine veya zenginliklerine göre değil Allah korkularına göre değerlendirecektir.
     
  • Allah'tan başka kimseden medet ummayacak, korkuya, ümitsizliğe ve karamsarlığa kapılmayacaktır.
     
  • İsraftan kaçınmak, nefsinin bencil tutkularından korunmak, temizliğe ve estetiğe önem vermek bu kişinin doğal olarak titizlik göstereceği konulardan olacaktır.
     
  • Kendisine çeşitli nimetler lütfedildiğinde ve bolluk içinde yaşadığı anlarda olduğu gibi darlık, zorluk ve sıkıntı zamanlarında da şükredici olacaktır.


Tüm bu saydıklarımızdan kişinin ruhu zevk alacak, Allah`ın rızasını gözeterek yaptığı ve sıradan gibi gözüken her iş, yediği her yemek, seyrettiği her güzel manzara, sarf ettiği her güzel söz kendisi için bir ecir ve mutluluk kaynağı olacaktır.

Ayrıca bu güzel ahlak özelliklerinden haberdar olan bir insanın yapması gereken; Allah`tan bir sorumluluk olarak, İslam ahlakının insanlar arasında yayılması için çaba göstermek veya bu konuda çaba gösterenlere yardımcı olmaktır.

Unutmamak gerekir ki, Rabbimiz kullarından sürekli olan salih davranışlarda bulunmalarını istemiştir. Dolayısıyla din ahlakı ancak taviz vermeksizin kararlılık ve iradeyle yaşanabilir. Müslümanın görevi, Allah`ın vahyettiği bu üstün ahlakı en ince ayrıntısına kadar uygulamaktır.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo