06.12.2008 tarihli Vatan gazetesinde “5 milyon yıl sonra insan” başlığı altında bir haber yayınlandı. Milliyet gazetesinde ve NTV web sitesinde tekrar eden bu haberde insanın, 5 milyon yıl sonra, sözde evrimleşerek adeta bir uzaylıya dönüşeceği iddia ediliyordu. Yazıda insanın, her milyon yılda bir, hayali şekilde değişerek garip görünümde bir mahluka dönüşeceği yine hayali çizimlerle resmedilmişti. Bu büyük aldatmaca, Darwinizm’in çöküşünü hazmedemeyen bazı odakların, “bir ihtimal insanları aldatmaya devam ederiz” düşüncesiyle ortaya attıkları mantık dışı ve Darwinistler açısından utanç verici bir senaryodur. Darwinistler bu defa, topluma, insanın sözde evrimleştiği ve hatta bu hayali evrimin devam ettiği telkinini verebilmek için, uzaylı resimlerine başvurmaktadırlar.
06.12.2008 tarihli Vatan gazetesinde “5 milyon yıl sonra insan” başlığı altında bir haber yayınlandı. Milliyet gazetesinde ve NTV web sitesinde tekrar eden bu haberde insanın, 5 milyon yıl sonra, sözde evrimleşerek adeta bir uzaylıya dönüşeceği iddia ediliyordu. Yazıda insanın, her milyon yılda bir, hayali şekilde değişerek garip görünümde bir mahluka dönüşeceği yine hayali çizimlerle resmedilmişti.
Bu büyük aldatmaca, Darwinizm’in çöküşünü hazmedemeyen bazı odakların, “bir ihtimal insanları aldatmaya devam ederiz” düşüncesiyle ortaya attıkları mantık dışı ve Darwinistler açısından utanç verici bir senaryodur. Darwinistler bu defa, topluma, insanın sözde evrimleştiği ve hatta bu hayali evrimin devam ettiği telkinini verebilmek için, uzaylı resimlerine başvurmaktadırlar.
Oysa tüm Darwinistlerin de çok iyi bildiği gibi, artık TÜM DÜNYADA insanlar EVRİM TEORİSİNİN KESİN VE BÜYÜK BİR YALAN OLDUĞUNU BİLMEKTEDİRLER. İnsanlar artık;
Artık Darwinistlerin insanları, BUNUN AKSİNE İKNA EDEBİLMELERİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.
Hiçbir ara fosil olmayışının teorisi için en büyük itiraz olacağını, Darwin bile itiraf etmiştir:
Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemişse, neden sayısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz? Neden bütün doğa bir karmaşa halinde değil de, tam olarak tanımlanmış ve yerli yerinde? Sayısız ara geçiş formu olmalı, FAKAT NİÇİN YERYÜZÜNÜN SAYILAMAYACAK KADAR ÇOK KATMANINDA GÖMÜLÜ OLARAK BULAMIYORUZ... Niçin her jeolojik yapı ve her tabaka böyle bağlantılarla dolu değil? Jeoloji iyi derecelendirilmiş bir süreç ortaya çıkarmamaktadır ve belki de BU BENİM TEORİME KARŞI İLERİ SÜRÜLECEK EN BÜYÜK İTİRAZ OLACAKTIR. (Charles Darwin, The Origin of Species, s. 172, 280)
Darwin, bu şekilde söylemiştir ve bu gerçekleşmiştir. 150 yıldan beri tek bir ara fosil bulunamamıştır. Bulunan fosillerin tümü ayrı müstakil canlılara ait fosillerdir. Darwin’in evrim teorisi bu açık gerçek karşısında kesin olarak çökmüştür.
İnsanlar artık, Darwinistlerin “çamurlu suda kendi kendine oluşan ilk hücre” senaryolarına da inanmamaktadırlar.
- Tek bir proteinin oluşması için DNA gerekir
- Protein olmadan DNA oluşamaz
- DNA olmadan protein oluşamaz
- Protein olmadan protein oluşamaz
- Tek bir proteinin oluşması için 60 ayrı protein gerekir
- Bu proteinlerin bir tanesi bile eksik olsa protein var olamaz
- Ribozom olmadan protein oluşmaz
- RNA olmadan da protein oluşmaz
- ATP olmadan protein oluşmaz
- ATP’yi üretecek mitokondri olmadan da protein oluşmaz.
- Hücre çekirdeği olmadan protein oluşmaz
- Sitoplazma olmadan da protein oluşmaz
- Hücredeki organellerden bir tanesi eksik olsa protein oluşamaz
- Hücredeki bütün organellerin var olması ve çalışması için de proteinler gereklidir
- Bu organeller olmadan da hiçbir şekilde protein olmaz.
Bu sistem, bir arada çalışmak zorunda olan iç içe bir sistemdir. Biri olmadan diğeri olamaz. Tek bir parçası var olsa bile, sistemin diğer parçaları olmadan bu parça hiçbir işe yaramaz.
Kısacası,
BİR PROTEİNİN VAR OLMASI İÇİN HÜCRENİN TAMAMI GEREKİR.Hücre, bugün incelediğimiz ve çok az bir kısmını anlayabildiğimiz mükemmel kompleks yapısı ile var olmadığı sürece, TEK BİR TANE BİLE PROTEİN MEYDANA GELEMEZ.
İnsanlar artık, Darwinistlerin, canlıların kökenine ve gelişimine dair yaptıkları tüm açıklamaların birer aldatmacadan ibaret olduğunu biliyorlar. Artık Darwinistlerin, İNSANLARI ALDATABİLMELERİ İMKANSIZDIR.
150 yıldan beri tek bir ara fosil bulunamamıştır bunların hepsi ayrı müstakil canlılara ait fosillerdir.
Dolayısıyla Darwinistlerin, engin hayal güçlerini yansıtan sahte çizimlerle insanları aldatmaya yönelik boş çırpınışları, DARWINİSTLERİ YALNIZCA KÜÇÜK DÜŞÜRMEKTEDİR. Bu çabalar, yalnızca, DARWINİZM’İN ÇÖKÜŞÜNÜN BİR İLANIDIR. Başka bir amaca hizmet etmemektedir.
Ayrıca hatırlatmak gerekirse, bundan yalnızca iki ay önce Vatan gazetesi de dahil olmak üzere tüm Doğan grubuna ait basın organlarında yayınlanan bir başka propaganda haberinde, “insanın hayali evriminin artık durduğu” iddia edilmiştir. Birbiriyle tamamen çelişen bu izahlar, yapılan haberlerin yalnızca ne olursa olsun Darwinizm’in propagandasını yapma amaçlı olduğu, bunlar için delil ve mantık aranmadığı, yalnızca “ne kadar iyi propaganda yaparsam o kadar çok taraftar bulurum” düşüncesine dayandığı izlenimi vermektedir. İşte bu, 150 yıldır süregelen klasik, tüm dünyada uygulanan bilindik Darwinist demagoji yöntemidir. Evrimi savunmak için hiçbir bilimsel delil ve mantıklı izah yoktur. Amaç sadece, bir aldatmacaya insanları alıştırabilmek, onları buna inandırabilmektir.
Ama artık bu aldatmaca olduğu gibi deşifre olmuştur. Darwinizm çürüyüp gitmiş, Darwinist sahtekarlıkların ve Darwinist demagojinin ortaya çıkmasıyla bu sahte ideolojinin dayanak noktası kalmamıştır. İnsanlar Yaratılış delillerini, değişmeden kalmış 100 milyon fosili görmüşler ve Darwinizm masallarının saçmalığına ispatlı ve delilli olarak şahit olmuşlardır. Artık insanların Darwinizm yalanına kanmaları Allah’ın izniyle imkansızdır. Science dergisinin de belgelediği gibi, Türkiye’nin %90’ı artık evrime inanmamaktadır. (Science, 11 Ağustos 2006: 765-766) Yaratılış Atlası, tüm dünyada Darwinist diktatörlüğün sonunun gelmesine vesile olmuştur. Evrim aldatmacasını ayakta tutabilmenin artık hiçbir yolu yoktur.