Kral Karadeniz TV ve Adıyaman Asu TV, 18 Ocak 2010 Adnan Oktar:Tabii yani yıllardan beridir anlatıyoruz. Tamam, biz ateist siyonizmi eleştiriyoruz, zulmü eleştiriyoruz fakat Hz. Musa (a.s)’nın nesline, Hz. İbrahim (a.s)’ın nesline laf söyletmeyiz. Onlara şefkatliyiz, sevgi doluyuz çünkü 3000 yıllık bir sadakat göstermişlerdir. Allah’ın bizlere onları emanet bıraktığı çok aşikardır. Ehl-i Kitap’a koruyucu olmak, Osmanlı’nın güzel ahlakının bir parçasıydı. Ta İspanya’dan aldık getirdik onları, Allah öyle vesile etti. O bak bizim tarihimizin bir şerefidir. İstanbul’un güzel semtlerine onları yerleştirdik o mübarek nesli, çok iyi koruyup kolladık. Ama her zulüm yapan kim olursa olsun biz onun karşısında oluruz tabii ki, ister Hıristiyan olsun, ister Musevi, ister Müslüman olsun. Yani Musevidir diye ona dokunmamazlık etmeyiz. Eleştiririz ama canını yakalım, asalım, keselim böyle hiç kimse için bunu demeyiz tabii inşaAllah.
Adnan Oktar: Hayır bunu yapanlar zaten dindar Musevilerle de savaşıyorlar. Onlara karşı da, Tevrat’a da karşı bunlar. Tevrat’tan nefret eden insanlar, İncil’e karşı ciddi savaş açmış insanlar, Kur’an’la var gücüyle savaşan insanlar, bunlar Ateist Siyonistler. Bunlara Tevrat’la karşılık verilmesine ben şaşıyorum. Adam Allah’a inanmıyor zaten, şeytana inanıyor. Şeytanın dünyaya hükümdar olduğuna inanıyor ve Masonlarla ittifak etmişler Ateist Siyonistler, dünya devleti içerisinde, gizli dünya devletinin bir elemanı olarak bu güruhu kullanıyorlar. İsrailli dindar çocuklar, askere gitmek istemiyorlar birçoğu, yani çoğu da zoraki cepheye sürülüyor. Onlar da anladılar bu felaketi, onlar da kurtulamıyorlar. Yüzlerce insan var İsrail’de askere gitmek istemeyen, hapishanelerde olan bir sürü Musevi dindar genç var. Onlar da bu ahlaksızlığın, vicdansızlığın, zulmün farkındalar. Yapılacak şey, dindar Musevilerle, dindar Hıristiyanlarla, dindar Müslümanlarla ittifak ederek, ne oluyor diyerek ortaya çıkmalarıdır. Ama bunun zamanı yine Mehdi zamanındadır. Yani Mehdi ile mümkündür, Mehdi aynı zamanda Musevilere de hitap eden bir insan, Peygamber efendimiz (sav) hadisinde söylüyor onlara da diyor Tevrat’la, Tevrat’ın gerçeğiyle hükmeder diyor. Hıristiyanlara da İncil’in gerçeğiyle hükmeder diyor. Müslümanlara da Kur’an ahlakıyla hükmediyor. Onu anlatıyor, güzel ahlaka davet ediyor. Onun için kurtuluş dindarların ittifakındadır.
İran Al Alam, 23 Eylül 2008 Adnan Oktar: Aslında tek başına masonluk şeytanın dinidir. Yani bütün olay masonluktan çıkıyor. Musevilik kendi başına riskli bir yapılanma değildir, bilakis Ehl-i Kitap’tır onlar, onlarla evlenilebilir, yemeği yenir, kestiği hayvanın eti yenebilir, selamlaşılır, ticaret yapılır, onları biz seviyoruz. Yani Musevilerle bizim, Müslüman’ın bir alıp-veremediği olamaz, bilakis dosttur onlarla. Ama asıl sorun ateist-siyonistlerdir, en tehlikeli olay budur, yani masonların güdümündedir onlar, yani masonların güdümünde, masonlar da onların güdümündedir, yani şeytan bu iki sistemi birbirine kilitlemiştir, birbirinden ayrılmaz bir güç bu. Mesela bugün İsrai’de dindar Musevilere azap verenler ateist yöneticilerdir. Mesela biz orada, İsrail’de anti-darwinist, Darwinizm’i yeren, Darwinizm’i eleştiren bir konferans yapmak istedik, ateist-siyonistler engellediler. Yani bu ne demek, biz diyecektik ki “Allah yarattı kainatı” onlar diyor ki “hayır böyle değil, Allah yaratmadı, tesadüfen oldu” diyor onlar, tesadüfler, atomlar tek tek ilahtır diyor, bir bir ilahlardan oluşmuştur, atomlar yarattı diyorlar. Biz de bunu orada çürütmek istedik, fakat buna müsaade etmediler ateist-siyonistler. Demek ki hem Musevilerin karşıtı bu insanlar, hem Müslümanların karşıtı. Onun için Müslümanların yapacağı şey, masonluğa ve ateist-siyonizme karşı mücadele vermektir. Fakat dindar Musevileri ayrı tutmak, onlara şefkat ve sevgi duymak da çok önemli. Yani onları, onların içine karıştırmak çok yanlış olur. |