(Oğlu) Dedi ki: "Ben bir dağa sığınacağım, o beni sudan korur." Dedi ki: "Bugün Allah'ın emrinden, esirgeyen olan (Allah)dan başka bir koruyucu yoktur."... (Hud Suresi, 43)
İnsan acizliği sebebiyle her an, her türlü zorlukla karşılaşabilir. Örneğin, dünya her an doğal afetlerin oluşabildiği bir yerdir. Depremler, seller, kasırgalar, yanardağ patlamaları sık sık karşılaşılan olaylardır. Veya aynı şekilde kişiyi manen sıkıntıya düşürebilen de pek çok olay vardır. Ve bu olaylar karşısında unutulmaması gereken bir gerçek vardır: İnsan ne kadar uğraşırsa uğraşsın, ne kadar acizliğinden kurtulmaya çalışırsa çalışsın, Allah'ın dilemesi dışında başına gelecek herhangi bir şeyden korunamaz. İnsan için tek koruyucu Rahman olan Allah'tır. Kuran'da bu durum şöyle bildirilmiştir:
De ki: "Sizi karanın ve denizin karanlıklarından kim kurtarmaktadır ki, siz (açıktan ve) gizliden gizliye ona yalvararak dua etmektesiniz: "Andolsun, bizi bundan kurtarırsan, gerçekten şükredenlerden oluruz." De ki: "Ondan ve her türlü sıkıntıdan sizi Allah kurtarmaktadır. Sonra siz yine şirk koşmaktasınız." (Enam Suresi, 63-64)
İnsanlar tek başlarına kaldıklarında, ellerindeki maddi imkanların, yakınlarının onlara hiçbir şeyle yardıma güç yetiremeyeceğini anladıkları anlarda ya da sağlıklarını yitirdiklerinde Allah'ı zikreder, O'ndan yardım dilerler. Ancak O, kendilerini kurtarınca yine nankörlük edip başlarına gelenleri unuturlar. Dünyada Allah'tan başka koruyucu bulamayacağını anlamayan, O'nun her türlü yardımına rağmen nankörlükte ayak direten bu kişiler, ahirette sonsuz bir azapla karşılaşarak gerçeği göreceklerdir.
Bu kişilerin durumu ayette şöyle haber verilmektedir:
... Çekimser davrananlar ve büyüklenenler, onları acıklı bir azabla azablandıracaktır ve kendileri için Allah'tan başka bir (vekil) koruyucu dost ve yardımcı bulamayacaklardır. (Nisa Suresi, 173)