Ev kadınlarının vazgeçemedikleri en büyük alışkanlıklardan biri de kendi aralarında "gün" adını verdikleri, kadın kadına yapılan yemekli toplantılardır. Böyle bir toplantıda, yaptıkları kek hakkında aldıkları bir övgü onların mutlu olması için yeterli olurken, yine aynı şekilde eşleri izin vermediği için bu toplantılardan birine katılamamış olmak da belki haftalarca süren bir huzursuzluk ve mutsuzluğa neden olur. Bu birçok insanın ne kadar sınırlı ve küçük bir dünyada yaşadıklarını görmek açısından dikkat çekicidir. Çünkü bu tip toplantılarda konuşulanlar, yapılanlar genellikle bu kişilerin ahiretlerine bir fayda sağlamaktan uzaktır. Söz konusu toplantılar çoğunlukla bu insanları dünyaya çekmeye yöneliktir. Ahireti, herşeyin yaratıcısı olan Allah'ın Yüceliğini, Kuran'da emredilen güzel ahlakı yaşamayı hatırlatmak yerine boş konular tartışılır, gereksiz olayların kritikleri yapılır. İnsanlar birbirlerinin Kuran'a göre güzel yönlerini değerlendirmez, aksine birbirlerine sürekli olarak dünyevi övgülerde bulunurlar. Karşılarındaki insanları Kuran ahlakını ne kadar yaşadıkları yönünde değerlendirmezler.
Dedikodu yapmak, televizyonlarda yayınlanan pembe dizilerin en son bölümünde olup bitenler ya da kek-pasta tarifleri bu toplantılarda konuşulan en hayati konuları oluşturur. Oysa aynı toplantı, aynı ortam Allah'tan korkan ve ahirete hazırlık yapan insanlar için oluşturulmuş olsa, kuşku yok ki burada yapılan sohbetlerden kişilerin hem kendilerini geliştirebilecekleri hem de başkalarına fayda sağlayabilecekleri çok faydalı sonuçlar çıkar. Çünkü Kuran'da müminlerin boş sözlerden ve boş işlerden yüz çevirmeleri ve her anlarını faydalı işlerle, faydalı düşüncelerle geçirmeleri emredilmiştir. Ayetlerde bu konu şöyle vurgulanır:
Onlar, 'tümüyle boş' şeylerden yüz çevirenlerdir. (Müminun Suresi, 3)
Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir. (Furkan Suresi, 72)
'Boş ve yararsız olan sözü' işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: "Bizim yapıp-ettiklerimiz bizim, sizin yapıp-ettikleriniz sizindir; size selam olsun, biz cahilleri benimsemeyiz" derler. (Kasas Suresi, 55)