ADNAN OKTAR'IN KAÇKAR TV'DEKİ CANLI RÖPORTAJI (15 ARALIK 2010)
ADNAN OKTAR: Araf Suresi, 128. Şeytandan Allah’a sığınırım, “Musa kavmine: ‘Allah'tan yardım dileyin ve sabredin.’” Müslüman sürekli Allah’tan yardım dileyecek. Her yardım dilemesi hem sevaptır, ibadettir, kalbini açar, bayağı güzel bir ibadet. “Ve sabredin.” İyi ahlakta sabretmek, tebliğde sabretmek, dostlukta sabretmek. Mesela Müslümanların birbirlerini sevmesi Allah’ın bir emri ve sever. Ama senede bir kere görüşüyorsa adam, bu normal bir hareket değil. Bu samimi sevgi değildir. Eğer seviyorsa; sahabeler ne yapıyordu? Sürekli görüşüyorlardı, sürekli birbirlerini seviyorlardı. Sahabe sevgisini eğer örnek alıyorlarsa Müslümanlar, birbirlerine düşkün olması ve birbirleri ile görüşmeleri gerekir. Çok nadir görüşmek istiyorsa, görüşmek istemiyorsa, Allah kalbinden sevgiyi almış demektir. Bu ne demektir? İman zafiyeti ve akıl zafiyeti demektir, bunun açıklaması yoktur. Baksınlar bir Müslümana, eğer Müslüman kardeşlerine karşı içinde bir sevgi yoksa, onlarla muhabbetten rahatsız oluyorsa, onlara yakın olmaktan rahatsız oluyorsa imanı hastadır. Dolayısıyla söylediklerinde samimi değildir, anlattıkları da samimi değildir. Hem Risale-i Nur’a davet edeceksin, hem Kuran’a davet edeceksin, hem Resulullah (s.a.v.)’ın hayatına davet edeceksin ama Müslümanları sevmeyeceksin. O zaman kafanda sen firavuni bir din oluşturmuşsun. Firavunlaşmış beynin, kendin yepyeni bir din anlayışı çıkartmışsın. Din öyle karmaşık değil. Din; sevgi, merhamet ve şefkat dostluktur. Bunu sen yaşayamıyorsan, bu dostluğu, bu sevgiyi yaşayamıyorsan, kalbinde, kafanda ciddi bir sorun var demektir, hastasın demektir. “Gerçek şu ki, arz Allah'ındır.” Yani Amerika’nın, Rusya‘nın falan değil dünya, Allah’ın. “Ona kullarından dilediğini mirasçı kılar.” Kimi dilerse, mesela isterse Hz. Mehdi (a.s.)’a, isterse Hz. İsa (a.s.)’a, ikisi birlikte. “En güzel sonuç muttakiler içindir." Kim içinmiş? Herhangi bir insan için değil, muttaki yani samimi, candan, gerçek Müslümanlar için.