Kuran’ın ve hadisleri anlamak için mutlaka arapça bilinmesi gerektiğini söylüyorlar.
Oysa günümüzde Kuran’ı ve hadisleri kendi ana dillerinde okuyan yüzmilyonlarca arap var. Üstelik ana dili arapça olan milyonlarca arap Kuran’ı anlamak için arapça bilinmesi gerektiğini öne sürenlerden çok daha iyi arapça biliyorlar. Ancak arapların durumu bize arapça bilmenin Kuran’ı bilmek ve yaşamak için yeterli olmadığını açıkça gösteriyor.
Kuran’ı bilmek ve yaşamak samimiyetle olur. Allah sadece samimi kullarını Cennet’e alacağını bildiriyor. Allah en önemli hususun samimiyet olduğunu bildiriyor. Dolayısıyla arapça bilmeyen Kuran’ı bilemez mutlaka arapça bilenlerin Kuran’ı anlayacağı gibi iddiaların samimi olmadığı hemen anlaşılıyor.
Eskiden Kuran’ı ezbere bilmek önemliymiş. O zamanın şartları arapça bilmeyi gerekli kılmış olabilir. Ancak günümüzde Kuran’ın her dilde mealleri ve özellikle internet bu gerekliliği ortadan kaldırıyor. Çünkü internette her türlü bilgiye kolayca ulaşılıyor.
Peygamberler dışında hiç bir din alimi internetteki bilgiye ve böyle bir bilgiyi saklayabilecek bir hafızaya sahip olamaz.
Arapça her kelimenin çeşitli anlamları Kuran’ın hem arapça hem de her dilde açıklamalı mealleri, Kütüb-i Sitte hadislerinin arapçaları ve her kelimesinin anlamları açıklamalı olarak internette mevcut. İnternete giren herkes bu bigilere hemen ulaşabiliyor. Önemli olan Kuran ve hadisleri arapça olarak ezbere bilmek değil anlayıp samimiyetle yaşamaktır.
Zaten dünyadaki Darwinistler, materyalistler, ateistler, komünistler çok iyi arapça bilen birisini etkili görmüyorlar ve söylediklerini önemsemiyorlar. Hatta çok iyi arapça bilen birisi karşılarına çıkınca eğlence konusu oluyor katıla katıla gülüyorlar. Ancak bilim felsefe ile Darwinizm’i yerlebir eden birisi karşılarına çıkınca dehşete kapılıyorlar adeta hepsinin kanı iliği çekiliyor.
Çünkü çok iyi arapça bilen birisini tehlike olarak görmüyorlar. Komünistler, Darwinistler ateistler, tehlike olarak görmedikleri çok iyi arapça bilen bir kısım cahil hocaları karşı karşıya geldikleri zaman çok kolay yeniyorlar ve gülme konusu ediniyorlar.
İnternette tüm bilim dalları ve gerekli tüm bilgiler var. Genetik, moleküler biyoloji, paleontoloji, biyokimya her konuda tüm bilgiler var. Hiçkimsenin tamamını bilmesine imkan olmayan bilgiler zaten hazır olarak internette sunulmuş. İnternette her bilgi her an emre amade olarak sunulmuş.
Peygamberimiz bir hadiste şöyle diyor:
Mehdi, bizden, Ehl-i Beyttendir. Allah onu bir gecede ıslah eder (yani tevbesini kabul eder veya feyizler ve hikmetlerle donatır). (Sünen-i İbni Mace Kitabü-l 'fiten Tercemesi ve Şerhi- Kahraman Neşriyat, cilt 10, Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab: 34, sf.348)
Hadisten Hz Mehdinin internet yoluyla gerekli tüm bilgilere bir gecede ulaşacağı ve bunları kullanacağı anlaşılıyor.
Nitekim bir hadiste Peygamberimiz Mehdi ve talebelerinin özellikle gece yaptıkları faaliyetlere şu şekilde dikkat çekilmiştir:
Bedir savaşındaki askerler gibi 313 kişinin kumandasını elinde tutarak etrafa meydan okuyacak, çünkü bu 313 kişi gece abid, gündüz kahraman niteliğini taşımaktadırlar. (Kıyamet Alametleri, s. 169)
Gündüz uzun uğraşıları olan Hz Mehdi ve talebelerinin gece vakitlerinde interneti kullanarak insanları irşad edeceği anlaşılıyor.
Nitekim başka hadislerden de internetin Hz Mehdi ve Hz İsa’nın kılıncı olacağını anlıyoruz. İslam dininin yayılmasında ve hakim olmasında internetin en önemli araçlardan birisi olacağı gözüküyor. (doğrusunu Allah bilir)