Güzel Konular

Dua edildiğinde Allah’ın kaderi hareket etmeye başlar. Özellikle de toplu duanın özel bir gücü vardır; Müslümanlar topluca ve ısrarla bir istekte bulunduklarında, ve bu yönde sebebe sarıldıklarında, insanların olmayacak zannettikleri şey dahi Allah'ın izniyle olur. Allah dünyayı bu adetullah ile yaratmıştır. Devamı için:http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/47319/Kararli-dua-kaderin-anahtaridir Bir insan, neredeyse birçok konuda çok mükemmel özelliklere sahip olsa da, hayati önem taşıyan tek bir özelliğinin eksik olması, o kişiyle ‘derin bir dostluk kurulmasına’ ciddi şekilde engel teşkil eder. İşte bu hayati özelliklerin en önemlilerinden biri, ‘güvenilirlik’tir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/36623/Dost-olunacak-bir-insanda-aranilacak-en-hayati-ozelliklerden-biri-guvenilirliktir Asıl üstünlük, bir kimsenin kendi egosunu, enaniyetini ve gururunu –Allah rızası için- yenebilmesi; kendi nefsinin isteklerindense, Allah'ın razı olacağı ahlakı uygulamayı tercih edebilmesidir. Sürekli olarak kendi dediğini yaptırmanın peşinde olmaktansa, -Allah rızası için- alçakgönüllülükle, tevazuyla hareket edip, başkalarının fikirlerine ve sözlerine de değer verebilmesidir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/36346/Geri-adim-atmasini-bilmek-hakkindan-feragat-edebilen-insan-olabilmek Allah her an, insan için, ancak akılla, imanla ve vicdanla fark edilebilecek birbirinden güzel ve detaylı sürpriz güzellikler yaratır. Ancak iman gözüyle bakan kimselerin görebileceği bu olaylar ile, Allah kullarına sıcak ve yakın takibini hissettirir. Bu yakınlığı hissetmek, mümin için çok büyük bir haz ve büyük bir lütuftur. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/36243/Allahin-sizin-icin-yarattigi-surpriz-guzellikleri-fark-edebiliyor-musunuz İnsan fıtratında var olan en önemli özelliklerinden biri ‘istemek’tir. Allah, insanın ruhuna güzelliklere, iyiliklere, nimetlere karşı, hayatının sonuna dek bitmeyecek bir istek vermiştir. Dolayısıyla dünya üzerinde, kendisine nimet verilmesinden, iyilik yapılmasından, güzellik sunulmasından hoşlanmayacak tek bir insan yoktur. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/36184/Istediginiz-bir-seye-ulasmak-icin-elinizden-gelenin-en-fazlasini-yapiyor-musunuz Hayatında bir eksiklik olduğunda; beklentileri ya da istekleri umduğu şekilde gerçekleşmediğinde, genellikle insanın Allah'a yönelişindeki samimiyet, derinlik ve ihlas da alabildiğine artar... Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/35508/Gaflete-kapilmamaya-en-dikkat-edilmesi-gereken-zamanlardan-biri-de-Allahin-nimetini-artirdigi-vakitlerdir İnsanın tüm ahlakı, kişiliği, kendine özgü özellikleri, huyları, zevkleri ve yetenekleri ruhunda şekillenir. Ve eğer insan gerçekten isterse, ruh gücünü artırmak –Allah'ın izniyle- elindedir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/34618/Insan-isterse--Allahin-izniyle--ruh-gucunu-alabildigine-artirabilir Bazı insanlar, fıtrat olarak ya da çocukluk yıllarından gelen yetiştiriliş tarzından dolayı çok daha pozitif bir ahlaka sahiptirler. Bazı insanlar da, bu kimselerin tam tersine, aynı sebepler doğrultusunda daha yırtıcı, daha sert ya da daha negatif özellikler içeren bir kişilik yapısı gösterirler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/34104/Zaten-guzel-ahlakli-olabilirsiniz-Ama-eger-gucunuz-yetiyorsa-bunun-en-az-iki-kati-daha-fazla-guzel-ahlakli-olun Bazı insanlar vardır, gerçekten de çok akıllıdırlar. Çok hızlı kavrayabilme, konuların grift noktalarını hemen fark edebilme, bir olayın küçük bir parçasından bütününü görebilme gibi önemli yeteneklere sahiptirler. Zeki ve akıllı olduklarının farkında oldukları için de, bu özelliklerini istedikleri yerde ve istedikleri şekilde kullanırlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/34050/Duz-akilli-insan-degil-aklini-iyi-kullanan-insan-olmak-onemlidir Çoğu insanda rastlanabilen önemli bir özellik vardır: Konuşmak söz konusu olduğunda, pek çok insan bir konu hakkında olabilecek en güzel sözleri söyler; en doğru, en akılcı tavırlarda bulunmak gerektiğini anlatırlar. Olması gereken en iyi ahlakın ne olduğu hakkında hiçbir detay atlamadan en mükemmel sözleri söylerler. Kendilerinin de, bu en iyi, en doğru, en güzel ve en mükemmel olanı yapmayı hedeflediklerini ve bunda da çok kararlı ve istekli olduklarını anlatırlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/33007/Guzel-bir-erdemi-sozlerle-anlatip-yuceltmek-kolaydir-Onemli-olan-bunlari-uygulamak-soz-konusu-oldugunda-irade-gosterebilmektir Bir Müslümanın kişiliğini, iyi özelliklerini, güzel tavırlarını ya da fiili ibadetlerini yerine getirirken gösterdiği ahlakı dışarıdan görebilmek mümkündür. Ancak imanın en önemli göstergelerinden biri olan, kalbindeki Allah ile olan yakınlığını, dışarıdan bakan insanların bilebilmesi mümkün değildir. Kalpte Allah’a karşı yaşanan dostluk, yakınlık ve sevgi ise, herkesten ve herşeyden çok Allah'ı seven bir mümin için, dünyadaki en büyük nimetlerden biridir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/32802/Her-insanin-kalbinde-Allaha-karsi-yasadigi-cok-ozel-ve-derin-bir-samimiyet-yakinlik-ve-candanlik-sekli-olmalidir İnsan çok kalabalık; çok fazla detaydan oluşan, birbiriyle bağlantılı çok fazla olayın ve insanın içiçe olduğu bir dünyada yaşar. İnsanın çevresinde, gece gündüz bitmeyen bir hareket, eksilmeyen bir ses bütünü ve yaşanan olaylar zinciri vardır. İşte insanı en çok aldatan şeylerden biri de, bu kalabalık dünyada karşılaştığı detayların çokluğu ve gerçekliğidir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/32404/En-zor-gorunen-durumlarda-bile-insanin-Ben-bunun-altindan-nasil-kalkarim-diye-telaslanmasi-yersizdir İnsanlar genellikle bir sorun yaşadıklarında, hatayı öncelikle kendilerinde değil de, karşı tarafta arama eğilimindedirler. Bu bakış açısıyla baktıklarında, gerçekten kendilerini haklı çıkaracak delilleri de bulurlar. Ve bu delillere dayanarak da, olayları ya da konuları tek taraflı olarak yalnızca kendi yönlerinden değerlendirirler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/32369/Hatayi-once-kendinde-aramak-guzel-bir-ahlak-ozelligidir Her insan çocukluk yaşlarının hemen ardından belirli bir eğitim süreci içerisine girer. Kişiliği zaman içerisinde sürekli olarak gelişirken; bilgisi, becerisi, yetenekleri de belirli yönlerde şekillenmeye başlar. Belirli bir yaştan sonra insan artık ailesinin ya da çevresinin desteği olmadan, yavaş yavaş kendi başına da küçük ya da büyük birtakım başarılara imza atmaya başlar. Ve zamanla bu irili ufaklı başarılar, elde edilen güzel sonuçlar, bu kişi açısından güzel bir birikim meydana getirir. Eğer bu kimse, aklı ve vicdanı açık bir kimseyse, bu durumda ahlakını da sürekli olarak geliştirip güzelleştirebilir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/32191/En-tehlikeli-ve-en-sinsi-hastaliklardan-biri-Akli-begenme-hastaligi Kirliliğin insanlara getirebileceği zarar ve sıkıntıları bilen şuuru açık her insan için temizlik son derece önemli bir konudur. Ancak buna rağmen, tüm bu insanların da ‘kendilerine göre bir temizlik anlayışları’ vardır. Dolayısıyla da, en gelişmiş imkanlara sahip olsalar da, çok kısıtlı şartlar altında olsalar da, bu insanlar temizliği ancak kendi anlayışı çerçevesinde uygular. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/32114/Gizli-kirlere-ve-zincirleme-kirlenmeye-karsi-alinmasi-gereken-temizlik-onlemleri Cahiliye toplumlarında iyi insanlara karşı çok yanlış ve acımasız bir bakış açısı hakimdir. İnsanlar, güzel ahlaklı olduklarını gördükleri kimselerin, kendilerine nasıl davranılırsa davranılsın, bu ahlaklarından ödün vermeyeceklerini hissettiklerinde, onların bu özelliklerini suistimal etmeye yönelik bir tavır içerisine girerler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/32051/Iyi-bir-insan-herkes-icin-bir-nimettir Dünyanın dört bir yanındaki insanlara sorsanız, her biri de kendince “sevgiyi ve sevmeyi çok iyi bildiklerini” ve “sevdikleri çok fazla insan olduğunu” söylerler. Oysa ki dünyada sevgiyi ve sevmeyi bilen insanların sayısı çok çok azdır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/32014/Iman-etmeyenlerin-guclerinin-yetmedigi-bir-ahlak-Sevgide-kararli-olmak İnsan gün boyunca hoşuna giden ya da gitmeyen pek çok olayla karşılaşır. Çoğu insan, bu yaşadıkları üzerinde gerektiği kadar durup hayatına devam eder. Ancak bazı insanlar da vardır ki, yaşanan olayları, yapılan konuşmaları kolay kolay zihinlerinden atamaz ve her biri üzerinde detaylı analizler yaparlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/31786/Olaylari-tavirlari-konusmalari-derinlemesine-arastirip-kurcalama-aliskanligi-bazen-insana-bekledigi-gibi-huzur-degil-rahatsizlik-verebilir İnsan bir şeyi gerçekten tüm samimiyetiyle isterse, o konuda mutlaka bir çıkış yolu bulur. Ama eğer tam olarak istemezse, bu çıkış yolu gözlerinin önünde olsa dahi bunu ya göremez ya da görmezden gelir. İşte bunun bir sebebi, bu kişinin aslında içten içe tüm samimiyetiyle bu çözüm yolunu aramıyor olmasıdır... Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/31501/Gercekten-ve-cok-istemek-ile--olursa-iyi-olur--tarzinda-istemek-farklidir-Insan-gercekten-isterse--Allahin-izniyle--tum-zorluklarin-ustesinden-gelir Bazı insanlar vardır, pek çok yönden çok güzel özelliklere sahiptirler, ancak bu özelliklerine rağmen çevrelerindeki insanlar üzerinde yeterli bir beğeni oluşturamazlar. Hatta çoğu zaman kimsenin dikkatini dahi çekmez, sıradan bir insan görünümünde olurlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/31937/Kofluktan-kacinmak Allah dünya hayatında insanlar için, çok büyük haz duyacakları çok güzel nimetler yaratmıştır. Ancak insanların büyük çoğunluğu kötü huyları ve gösterdikleri kötü tavırlar nedeniyle bu nimetlerden uzak kalırlar. İşte insanlardaki, bu tahrip edici kötü huylardan biri de ‘affedememek’tir. Birçok insan sırf affedebilme olgunluğunu gösteremediği için kendi elleriyle kendini dünya hayatının pek çok güzelliğinden ve nimetinden mahrum bırakır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/31330/Muminin-en-onemli-ozelliklerinden-biri-affedebilmesidir--Affedemeyen-kimseler-ise-kalplerindeki-ofkenin-karanligina-sikisip-kalan-insanlardir Nefsin, insanı alt edebilecek, kendine ait bir gücü yoktur. Nefisteki kötülükleri etkisiz hale getirebilmek, inanan ve gerçekten isteyen bir insan için çok kolaydır. Ancak bunun için insanın nefsine kesin olarak hiç acımaması, ondan yana tavır almaması, onu sahiplenmekten ve korumaktan vazgeçmesi gerekir. Nefsini adeta düşmanı gibi karşısına alması, onunla akılcı ve ilmi bir zeminde, kesintisiz bir iradeyle mücadele etmeyi göze alması gerekir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/31198/Nefislerini-egitmek-isteyenler-nefse-asla-acimamak-destekci-cikmamak-ve-yandas-olmamak-gerektigini-unutmamalidirlar Allah insana çok muhteşem bir düşünce gücü ve kavrama yeteneği vermiştir. Ancak ne var ki, çoğu insan bu hayati özelliklerini gereği gibi kullanmaz. Aklını, yalnızca hayatını sürdürmesine yetecek kadar kullanmış olmak ve işlerini halledebilecek düzeyde yüzeysel düşünmek bu tür insanlara yeter. Bu hayat şeklinin kendilerine kaybettirdiklerinin ve mahrum kaldıkları güzelliklerin ise farkında değildirler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/31164/Sathi-ve-yuzeysel-dusunerek-yasayan-insanlar-varligindan-dahi-haberdar-olmadiklari-cok-buyuk-nimetlerden-ve-zevklerden-mahrum-kaldiklarini-biliyorlar-mi Çoğu insan hayatının olağan akışının biraz dışına çıktığında dahi, az da olsa bir duraksama ve bocalama yaşar. Alıştığı hayat şeklinden ve her zaman karşılaştığı olaylardan farklı, yeni bir şeyler tecrübe etmek, bu kişiler üzerinde pek çok açıdan önemli etkiler oluşturur. Bazı insanlar, bu tür olaylar karşısında durumu çok daha hızlı kavrar ve yeni oluşan şartlara hemen adapte olurlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/31029/Insan-yasadigi-bir-olay-karsisinda-hicbir-zaman-icin-kendini-ne-yapacagini-bilmedigine-inandirmamalidir-Allah-her-insani-her-zaman-ne-yapmasi-gerektigini-bilecek-sekilde-yaratmistir İnsanların çoğu çevrelerindeki kişilerde bir hata ya da eksiklik gördükleri zaman, refleks olarak önce kızgınlık hissine kapılma eğilimindedirler. Genellikle bu gibi durumlarda, önce konunun detaylarını araştırmaktansa, hiç soruşturmadan karşı tarafı haksız bulurlar. Henüz çocuk yaşta bir insan bile, istemeden bir tabak ya da bardak kırdığında, büyükleri, suçu hemen çocukta bulup onu azarlamaya yeltenirler. Yetişkin biri bir hata yaptığında ise, bu kişiye kızma konusunda kendilerini alabildiğine haklı görürler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/30742/Kasten-yapmamak-onemli-bir-mazerettir;-boyle-bir-durumda-kizginliga-kapilmak-degil-hosgoruyle-yaklasmak-esastir Teknolojinin gelişmesiyle ve insanların yeni buluşlarda bulunmalarıyla birlikte her toplumda dönem dönem çeşitli yenilikler yaşanır. Nasıl ki geçmişte televizyon, internet ya da cep telefonları gibi araçların insan yaşamına katılmasıyla toplumlarda çeşitli değişiklikler yaşandıysa, günümüzde de küçük ya da büyük her yenilik, insanların hayatlarına büyük farklılıklar getirmektedir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/30630/Paylasim-siteleri-Allaha-hizmet-edecek-sekilde-kullanilmali-gaflete-hizmet-edecek-sekilde-kullanilmamali Her insanın dünya hayatında olmasını çok fazla istediği olaylar vardır. Kimi için bu olayların gerçekleşmesi çok yakın, imkanları da bu durumun oluşması için çok uygundur. Kimi insanların çok büyük bir istekle arzuladıkları olayların gerçekleşmesi ise, -Allah'ın dilemesi dışında- çok zor görünmektedir. Bu kişilerin ellerindeki maddi manevi imkanlar ve içerisinde bulundukları şartlar, beklentileri için gereken özellikleri içermemektedir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/30381/Insanin-dikkatini-dunya-hayatindaki-beklentilerinin-gerceklesip-gerceklesmemesine-degil-sonsuz-hayatinda-bunlari-kazanabilecek-bir-ahlakta-olup-olmadigina-vermesi-gerekir Bir annenin, çevresindeki tehlikelerden tümüyle habersiz ve savunmasız konumdaki çocuğuna karşı yoğun bir şefkat anlayışı vardır. Allah insanların, ilk hayata geldikleri andan itibaren korunmalarına, annelere verdiği bu şefkat duygusunu vesile eder. Ve insandaki bu şefkat duygusu da, Allah’ın Rahman Rahim isminin bir tecellisidir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/30339/Anne-karakterinde-gorulen-anne-sefkati-butun-muminlerin-birbirlerine-gostermesi-gereken-guzel-bir-ahlak-ozelligidir İnsanlar arasında yaygın olan özelliklerden biri de ‘gereksiz yere uzatılan ve hikmetsiz olarak yapılan konuşmalar’dır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/30289/Konusulan-konulari-uzatma-aliskanligindan-kurtulmak-insan-icin-buyuk-bir-zaman-kazancidir Bir insana, “Bir yerlerde sana çok büyük düşmanlık besleyen biri var. Sana, olabilecek en büyük zararı verebilmek için yapmayacağı şey yok. Her türlü, hile, yalan, oyun ve sahtekarlıkta usta biri. Ve sana istediği zararı verene kadar da peşini bırakmayacak” dense, tepkisi nasıl olur?Sadece, “Tamam” deyip konuyla ilgilenmemesi ve o düşmanına karşı hiçbir tedbir almadan hayatına devam etmesi söz konusu olur mu? Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/30085/Seytan-insanin-en-tehlikeli-dusmanidir-Ancak-seytani-etkisiz-hale-getirmek-de-mumin-icin-cok-kolaydir Kimi insanlar çok sakin ve düzenli bir hayatları olsun isterler. Ani ve sürpriz gelişmelerle karşılaşmadan, büyük iniş çıkışlar yaşamadan, hayatlarının sonuna kadar alıştıkları gibi bir yaşam sürmeyi hayal ederler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/30013/Insanin-hayatindaki-ani-degisiklikler-surpriz-gelismeler-beklenmedik-inis-cikislar-insan-icin-ozel-yaratilan-buyuk-guzelliklerdir Bazı insanlar vardır, çevrelerindeki hemen herkes tarafından sevilirler. Bu sevginin en önemli sebeplerinden biri ise, bu kişilerin en belirgin özelliklerinden birinin ‘bulundukları her yerde mutlaka hep ‘hami’ konumunda olmaları’dır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29869/Himaye-eden-koruyan-kollayan-konumunda-yani-Hami-karakterinde-insan-olmak Gaddarlık, cahiliye toplumlarında çok yaygın olan bir tavır bozukluğudur. İnsanlar çocukluk yıllarından itibaren hep ‘bencil olmaya, öncelikle hep kendi menfaatlerini koruyup kollamaya’ teşvik edilirler. ‘Hayatın bazı gerçekleri’ olduğuna, bu yüzden de hayatta kalmak için acımasız ve merhametsiz olmak gerektiğine inandırılırlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29722/Gaddar-denildiginde-pek-cok-insan-bu-ozelligi-kendinden-cok-uzak-gorur Bazı insanlar, gün boyunca karşılaştıkları konular hakkındaki düşüncelerini, sürekli olarak ‘kendi kendilerine söylenerek’ dile getirirler. Kimi zaman rahatsızlık duydukları bir şey, kimi zaman aksaklık olduğunu düşündükleri bir konu, kimi zaman gördükleri yanlış bir tavır, duydukları bir söz bu kimselerin, fazla düşünmeden hemen bu konulardaki rahatsızlıklarını ifade etmelerine neden olur. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29623/Soylenmek-cirkin-bir-cahiliye-aliskanligidir- Doğallık insan için büyük bir nimettir. Doğal, samimi, içinden geldiği gibi davranabilmek, hem kişinin kendisi hem de onunla birlikte olan insanlar açısından büyük bir konfordur. Çünkü bu insanın içinde ne varsa, dışında da o vardır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29495/Icinden-geldigi-gibi-davranmak-samimiyettir-Ama-bazen-de-insanin-icinden-gelenleri-yenip-daha-guzel-olan-tavri-gostermeye-calismasi-gerekir Toplumda ‘herşeyi en iyi kendisinin bildiğini düşünerek hemen her konuda öne atılan ve insanlara bilgiçlik taslayan kimseler ‘bilmiş’ olarak adlandırılır. Bu özelliğe sahip olan insanlar genellikle, bahsi geçen hemen her konuda, -bilgileri olsa da olmasa da- mutlaka bir fikir öne sürmeleriyle ve her konuşma ortamında mutlaka söyleyecek bir şeyleri olmasıyla bilinirler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29483/Bilmis-insan-bilmisligin-iticiliginin-farkina-varmayabilir-Ancak-insan-kendisine-yapilmasini-istemedigi-bir-tavri-baskalarina-da-yapmamalidir Enaniyet, nefiste var olan ve insanın hayatı boyunca çok büyük bir titizlik, dikkat ve uyanıklıkla sakınması gereken kötülüklerden biridir. İnsanı, kendisinin bile tahmin edemeyeceği bir ahlaka, hayat şekline ve bozuk bir mantığa sürükleyebilecek çok tehlikeli bir duygudur. Enaniyetin en derin boyutunda yaşayan şeytanın da, insanı hayatının sonuna kadar bu yönde aldatmaya çalışacağı düşünüldüğünde, enaniyete karşı ne kadar dikkatli bir yaklaşım içerisinde olunması gerektiği çok daha iyi anlaşılmaktadır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29421/Insanlara-fayda-vermek-amaciyla-yapilan-bazi-tavirlarin-ardinda-gizlenebilen-enaniyet-tehlikesine-karsi-dikkatli-olmak Sevgi, her insanın isteyeceği, Allah'ın çok büyük bir nimetidir. Ahlakı, kişiliği, inancı, kültürü, yaşam tarzı her ne olursa olsun, her insan çevresindeki insanlarda sevgiyi arar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29297/Gercek-sevgi-ancak-saygi-ile-yasanabilir Her insanın zihninde ‘iyi ve ideal bir insan modeli’ vardır. Sevdiği, birlikte vakit geçirdiği, arkadaşlık ettiği tüm insanlarda bu modeli görmek ister. Ancak üzerinde pek durmadığı konu ise, ‘çevresindeki bu insanların da onda aynı ideal insan modelini arıyor olabilecekleri’dir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29202/Zihninizde-cevrenizdeki-insanlarda-gormek-istediginiz-cok-iyi-ve-ideal-bir-insan-hayal-edin-Iste-siz-de-tam-olarak-o-sekilde-olun İnsanların yaygın olarak düştükleri hatalardan biri de, bir parça zorlukla dahi karşılaştıklarında hemen karamsarlığa kapılmalarıdır. Çoğu insan, bu tür durumlarda “Mutlaka bu durumu düzeltecek bir çıkış yolu vardır” diye düşünmektense, nedense öncelikle hep “Bitti artık”, “Yapacak bir şey yok”, “Buraya kadarmış”, “Açmaza girdik”, “Bu konu burada tıkandı artık” gibi mantıklarla hareket edip tüm çözüm yollarının tükendiğine inanmaya eğilimlidirler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29150/Insanin-kendince-hicbir-cozum-yolu-kalmadigini-sandigi-bir-durumda-bile-gercekten-inananlar-icin-mutlaka-bir-cikis-yolu-vardir Her insanın, hayata bir bakış açısı vardır. Çocukluğundan itibaren aldığı eğitim, annesinin babasının kişilik yapısı, yaşadığı olaylar, sahip olduğu kültür yapısı bu bakış açısına yön verir. İnsanların olayları algılamasında, sahip oldukları bu bakış açısının önemi o kadar büyüktür ki, bazen iki ayrı insan aynı olayı birbirinin tamamen zıttı olarak algılayabilir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29072/Bazen-bir-konunun-cozumu-yalnizca-olaya-daha-farkli-bir-bakis-acisiyla-bakmaktadir İnsan, bazen çevresindeki insanlara düşüncelerini, hissettiklerini tam olarak anlatamamanın sıkıntısını yaşar. Kendini istediği gibi ifade edememek, içinde yaşadıklarını tam kendi algıladığı şekilde karşı tarafa da algılatamıyor olmak, bu kişiyi telaşlandırır. Sanki ancak bunu başarabilirse, karşısındaki kişinin de onu anlayacağı ve o doğrultuda onunla ilgili olan fikirlerini değiştireceği kanaatindedir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29037/Insan-kendini-tam-olarak-ifade-edememenin-sikintisini-yasamamalidir-Allah-insanin-icindekini-insanlara-mutlaka-hissettirir İnsan nefsinin, dikkatle düşünülmesi gereken önemli bir özelliği vardır. İnsan başına iyi şeyler geldiğinde, çevresinden hep güzellik, iyilik gördüğünde, olaylar hep istediği gibi, sevineceği, mutlu olacağı gibi geliştiğinde bundan büyük hoşnutluk duyar. Çevresinde olup biten güzel olayların ve başına gelen iyiliklerin, kendisinden kaynaklandığına inanır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29002/Size-isabet-eden-her-musibet-(ancak)-ellerinizin-kazandigi-dolayisiyladir-(Sura-Suresi-30) İnsanların hayatlarında çok nadir yaşadıkları bazı olaylar olur. Bu olayların derin etkisi, bu insanlar üzerinde aylarca hatta yıllarca sürer. O olaya ait görüntüler ve sesler, insanların gözlerinin önünden ve kulaklarından hayatlarının sonuna kadar kaybolmaz. Bazen bir insanın ölümüne şahit olmak, bazen deprem, sel, trafik kazası, yangın gibi olaylar, bazen insanın yaşadığı çok büyük bir pişmanlık, bazen çok mahçup olduğu bir olay, bazen aldığı çok önemli ve hayati bir eleştiri, insanın hayatının sonuna kadar unutmayacağı bu olaylardandır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28931/Insanin-ibret-aldigi-ders-cikardigi-tecrubelerini-ve-yasadigi-onemli-olaylarin-ruhunda-olusturdugu-etkiyi-unutmamasi-onemlidir Müminlerin cahiliye insanlarından çok önemli bir farkı vardır. Cahiliye insanları birbirlerinde gördükleri kusurları, o kişiye duydukları öfkeden dolayı dile getirirler. Yoksa, karşı tarafın daha iyi olmasına yönelik bir amaçları yoktur. İstedikleri sadece, bu kişinin kendilerini rahatsız eden, kendi menfaatlerine zarar veren, hayat kalitelerini bozan özelliklerinden kurtulmalarıdır. Böylece kendileri de bu sıkıntılardan kurtularak daha iyi bir hayat yaşayabilmeyi umarlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28902/Mumin-tartisma-ya-da-ofkesini-gosterme-amaciyla-degil-fayda-vermek-niyetiyle-elestiri-yapar Kimi insanlar içlerinden ne gelirse, hiç düşünmeden onu hemen uygulamaya geçirirler. Akıllarından ne geçerse hemen onu düşünmeden söylerler. Davranışlarının ya da konuşmalarının doğuracağı sonuçları hesaplamaya gerek duymazlar. Öfkelenirlerse, yatıştırmaya hiç gerek duymadan kızgınlıklarını dile getirirler. İçlerinde küskünlük hissediyorlarsa, bunu hemen açığa vururlar. Rahatsız oldukları bir durum oluştuğunda, buna bozulduklarını hemen karşı tarafa hissettirirler. Ağlama hissi gelirse ağlarlar. Hüzünlenme, ümitsizliğe kapılma ya da alınganlık telkinleri gelirse, hemen bu ruh hallerine geçerler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28853/Mumin-icinden-gelen-her-hisse-teslim-olmaz Bugün, hayatınızın son gününü yaşadığınızı düşünün. Ya da son birkaç haftasını veya ayını... Hızlıca bir aklınızdan geçirin, ‘Acaba nasıl bir insan olurdunuz?’... Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28799/Olmeye-hazir-bir-Muslumanin-uslubu-ve-tavri-icerisinde-olmak Çevrenizdeki insanları birkaç saat bile olsa kısaca bir gözlemleyecek olursanız, insanların büyük çoğunluğuna hakim olan önemli bir özelliği farkedersiniz: ‘Son sözü söyleme hastalığı’... Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28737/Son-sozu-soyleme-hastaligi Bazı insanlar, çoğunluğa göre çok daha dikkat çekici şekilde üstün özelliklere sahiptirler. Görenler bu kimselere karşı içlerinde derin bir saygı ve hayranlık duyarlar. Ancak bu hayranlıklarının neden kaynaklandığı üzerinde pek düşünmezler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28656/Akil-kullanmak-bir-ayricaliktir İnsan iradesini, aklını, vicdanını kullanmadığı takdirde çok sabırsız olmaya yatkındır. Herşey hemen olsun, her konu hemen sonuçlansın ister. Biraz çaba harcadığında, istediği şeyi kolaylıkla elde edebilsin, bir sorunu hemen çözebilsin, bir zorluğun üstesinden hemen gelebilsin, sıkıntılar hemen gelip geçsin ister. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28556/Sabretmek-buyuk-bir-erdemdir-Insan-hersey-hemen-olup-bitsin-hemen-sonuclansin-ister-Oysa-ki-Allah-bazi-nimetleri-yalnizca-sabretmenin-ardinda-gizlemistir Bazı insanlar vardır; hemen her gördükleri güzel şeye heves ederler. Beğendikleri bir şeyle karşılaştıklarında, ilk bir heyecanla o konuda hemen birkaç adım atarlar. Ama sonrasında devam etmeye kararlılık gösteremezler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28500/Heveslenmek-ile-gercekten-istemek-farkli-seylerdir Aklının tam olarak yatmadığı bir konu olduğunda, insanın nefsinde buna bahane bulmaya yönelik çok yoğun bir eğilim vardır. Nefsin yaygın olarak sunduğu bahanelerden biri de, “Eğer şartlar şöyle olsaydı, o zaman ben de şöyle olurdum” gibi, yapması gereken her ne ise, bunu, içerisinde bulunduğu durum müsait olmadığı için yapmadığını savunan bir mantığa dayanır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28378/Ancak-su-sartlar-olusursa-bunu-yapabilirim-mantigi-yanlistir-Mumin-Allaha-guvenecek-ve-gucu-ve-sonucu-Allahtan-isteyerek-elinden-gelen-cabanin-en-fazlasini-gosterecektir İnsanın dünya hayatındaki imtihanın önemli bir yönü de, her konuda hayatının sonuna kadar hiç ara vermeksizin çaba harcamak durumunda oluşudur. Gerçek Müslüman olmanın en önemli alametlerinden biri de zaten, kişinin ne tür şartlar içersinde olursa olsun, hayatının sonuna kadar Kuran ahlakını yaşamaktan asla taviz vermemesidir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28323/Mumin-hayatinin-sonuna-kadar-her-an-her-konuda-durmaksiniz-caba-harcamakla-yukumludur-Nasil-olsa-bu-konuyu-hallettim-diyerek-bir-gun-bir-saat-bile-olsa-bu-cabasindan-vazgecmez İnsanların günlük sohbetlerinde, yaşadıkları sıkıntılardan, zorluklardan, hastalıklarından bahsettikleri bölümler oldukça geniş bir yer tutar. Baş ağrısı, mide ağrısı, sıradan bir yorgunluk, uykusuzluk, bitkinlik gibi en sıradan bir rahatsızlıkta dahi, her fırsatta bu durumu uzun uzun dile getirirler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28244/Hastaliklarin---bir-amaci-ve-hikmeti-olmaksizin---dile-getirilmemesi-guzel-bir-ahlaktir İnsanların yaygın olarak uyguladıkları bazı tavırlar vardır ki, bakıldığında bunlar aslında yanlış değildir. Ama, o konuda gösterilebilecek ‘en güzel tavır’ da değildir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28155/Ideal-olan-tavirlarin-sadece-yanlis-olmamasi-degildir;-asil-aranilan-en-guzel-davranislarda-bulunmaktir Allah Kuran'da, insanlara verdiği nimeti artırmasında ya da azaltmasındaki bir ölçünün de, kişinin ‘kendinde olanı değiştirmesi’ olduğunu bildirmiştir. Bu ayet inanan insanlara çok önemli bir sırrı haber vermektedir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28014/Kendinde-olani-degistirmek-ne-demektir Üzüntü Allah'ın Kuran ayetleri ile yasakladığı bir tavır bozukluğudur. Allah'a iman eden, Allah'ın sonsuz güzel ahlakını, sonsuz gücünü bilen bir insan için üzülecek hiçbir şey yoktur. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27949/Uzulmenin-hic-kimseye-ve-hicbir-seye-faydasi-olmayan-bos-anlamsiz-ve-tahrip-edici-bir-tavir-oldugunu-gorebilmek-gerekir İnsan biriyle bir fikir çatışması ya da tartışma içerisine girdiğinde, elde edebileceği en iyi sonucun, ‘karşı tarafa kendi fikrini kabul ettirmesi’ olduğunu düşünür. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27895/Karsi-tarafi-sozle-yenmis-olmak-her-zaman-bir-kazanc-degildir;-bazen-de-guzel-olan-yenilmektir Dünyadaki en zor şartlarda yaşayan insanın bile hayatında, aslında saymakla bitirilemeyecek kadar çok nimet vardır. Ancak çoğu insan genellikle bu nimetleri görmektense, öncelikle eksikliklere odaklanır. Çevresindeki yüzlerce güzelliği unutur ve sahip olamadığı nimetler için üzülür. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27807/Allahtan-bir-nimet-isterken-o-nimetleri-takdir-edebilecek-bir-ahlaki-da-Allahtan-istemek-gerekir İnsanlar bir duruma şahit olduklarında ya da bir olayla karşılaştıklarında refleks olarak ilk önce bunu olabilecek en olumsuz ihtimale göre yorumlama eğilimi gösterirler. Bu yaklaşımın ardında elbetteki haklı pek çok yön vardır. Ve yapılan bu ilk teşhisler, çoğu zaman pek çok konuda doğru sonuç da verir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27714/Insan-cevresinde-gordugu-bir-tavri-oncelikle-supheyle-ve-olumsuz-bir-bakis-acisiyla-algilama-egilimindedir Bazen insanlar iyi bir amaca ulaşmak ya da güzel bir nimeti elde etmek isterler. Ancak bu amaçlarına ya da istedikleri nimete kavuşabilmek için yanlış yöntemler kullanırlar. Hedefledikleri şeyler son derece güzel ve niyetleri de son derece iyi olduğu halde, kullandıkları yöntemlerin yanlışlığı nedeniyle hatalı bir tavır içerisine girmiş olurlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27655/Guzel-bir-seyi-yanlis-yontemlerle-elde-etmeye-calismamak İyilik, güzellik, rahatlık, kolaylık, sağlık, sıhhat, konfor... Bunlar elbetteki çok güzel nimetlerdir. Her insan, hayatının en rahat edeceği şartlar ve olabilecek en güzel nimetler içerisinde geçmesini ister ve bu gerçekleştiğinde de bundan büyük hoşnutluk duyar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27613/Hastalikta-kisilik-degistirmek-muminin-kabul-etmeyecegi-bir-tavir-bozuklugudur Bir insan pek çok açıdan güzel ahlaklı olabilir. Nefsini çok iyi eğitmiş, kişiliğindeki bozuklukları ezip yerine Kuran ahlakını yerleştirmiş olabilir. Ve tüm bu güzel özelliklerinde istikrar da elde etmiş olabilir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27533/Bos-bulunmamak-icin-dikkat-vermek İnsan çocukluk yıllarında edindiği bir alışkanlığı, -üzerine gidip değiştirmediği takdirde- hayatı boyunca sürdürür. Toplumda yaygın olan ve yanlış olup olmadığı hiç sorgulanmayan pek çok alışkanlık da bu şekilde insanlar arasında yayılır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27433/Bozulma-kulturunun-kucuk-dusuruculugunu-gorebilmek Hiç kimse hata yapmak istemez. Ama bu, dünya hayatındaki imtihanın önemli bir parçasıdır. İnsan pek çok konuda hata yaparak eğitilir ve çoğu zaman da, o hataları bir daha yapmamaya ancak bu şekilde karar verir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27362/Hatadan-sonra-yasanan-pismanlik-nasil-olmalidir Bazen insan, herhangi bir konuda hiç çaba harcamasa da, yine de kendiliğinden ortaya iyi bir şeyler çıkacağına inanır. Oysa ki bu tümüyle yanlış bir inançtır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27322/Insan-kendini-olumsuz-dusuncelere-teslim-edip-birakmamalidir Allah insana, dilediği her konuda Allah'tan yardım isteme ve dua edebilme imkanı vermiştir. Ve Allah, samimi kullarının dualarına kesin olarak karşılık vereceğini vadetmiştir. İnsan için bu, Allah'ın çok büyük bir lütfu ve nimetidir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27172/Daha-samimi-ve-daha-cok-inanarak-dua-etmek İnsanlar genellikle önemli gördükleri olaylara ve değer verdikleri insanlara karşı çok titiz bir hassasiyet içerisinde olurlar. Bu konularda en küçük bir hata dahi yapmamaya çalışırlar. Herşeyin olabilecek en kusursuz şekilde gelişmesi için ellerinden gelen herşeyi yaparlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27063/Nasil-olsa-telafi-ederim-diye-dusunup-yanlis-bir-cesaret-gostermemek İnsan hayatı boyunca karşılaştığı her olayda nasıl davranması gerektiğini bilir. Bu Allah'ın her insanın vicdanına verdiği bir özelliktir. Dolayısıyla insan yanlış bir şey yapsa bile, aslında bunun doğru olmadığını kavrayabilecek bir bilgiye sahiptir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27008/Bir-kereden-bir-sey-olmaz-mantiginin-yanlisligi-Bir-kerede-mahsur-gormeyen-daha-fazlasinda-da-bir-sakinca-gormeyebilir Güzel ahlaklı, vicdanlı, akıllı, kişilikli bir insan doğal olarak herkes tarafından çok sevilir. İnsan böyle bir kişiye karşı duyduğu sevginin gücünü çoğu zaman kendinden sanır. Halbuki bu durum daha çok, ‘karşıdaki kişinin sevilecek özelliklerinin çok güçlü olması’ndan kaynaklanır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26927/Sevginin-cok-onemli-bir-alameti-Sevdigine-kiyamamak Bazen insanlar eksik bir yönlerini düzeltmek için çaba harcarlar. Bunun socunda da gerçekten düzelttiklerini zannederler. 1 şiddetinde bir baskıyla karşılaştıklarında buna dayanırlar. 2 şiddetinde bir baskı olduğunda buna da dayanırlar. Ama biraz daha fazlası geldiğinde buna karşı direnç gösteremezler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26638/Hatalari-duzeltirken-unutulmamasi-gerekenler Dünyadaki milyarlarca insanın her biri farklı bir hayat yaşar. Tek bir tanesinin hayatı dahi bir diğerine benzemez. Ama bir sorun yaşadıklarında ya da bir sıkıntıyla karşılaştıklarında her biri, ‘dünyanın en büyük dertlerinin’ kendisinnde olduğunu zanneder. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26485/Akliniza-takilan-bir-sey-oldugunda-hemen-dunyadaki-Muslumanlarin-yasadiklari-sikintilari-dusunun Müslümanların güzel bir özelliği samimiyetleridir. Bir söz söyleyecekleri zaman bunu ‘sözün en güzeliyle’ ama ‘doğrudan ve açıkça’ dile getirirler. Dolambaçlı yöntemleri, imalı konuşmaları asla tercih etmezler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26375/Mumin-ima-yollu-konusmayi-esprilerle-mesaj-vermeyi-guzel-ve-asil-ruhuna-yakistirmaz Bazı insanlar toplumda diğerlerine kıyasla daha çok sevilir ve daha çok tercih edilirler. Bunun önemli sebeplerinden biri, bu kimselerin ‘uyumlu olmanın önemini keşfetmiş olmaları’dır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26339/Muhalefet-ruhundan-sakinmak-Uyumlu-olmak-guzel-bir-mumin-alameti-ve-onemli-bir-sevgi-vesilesidir İnsanlar genelde hayatlarının her safhasında özgür ve rahat olmak isterler. Hiçbir disipline, zorlamaya ya da sınırlamaya tabi olmadan istediği zaman istediği şeyi yapabilmek... Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26273/Ozgur-olmak-dusuncesiz-olmak-degildir Hata yapmaktan korkmamak için, önce hatanın ne olduğunu iyi düşünmek gerekir. Hata, bir insanın ‘istemeden yaptığı’ davranışlardır. Gereği gibi düşünemediği, gereken tüm tedbirleri alamadığı, gereği gibi irade gösteremediği, ihmalkarlık yaptığı, unuttuğu ya ya da yanıldığı için elinde olmadan sebep olduğu durumlardır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26228/Hata-yapmaktan-korkmamak Belirli bir saatte biriyle buluşacaksınızdır ama vaktinde gelmez. Çok başarılı bir çalışma yaparsınız ama karşınızdaki kişi bunu gereği gibi takdir edemez. Çok emek vererek karşınızdaki kişiye bir güzellik sunarsınız, o kişi bunu hiç fark etmez. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26142/Insanin-kendine-surekli-sormasi-gereken-bir-soru-Herseyi-Allahin-yaptigini-her-an-surekli-dusunuyor-muyum İnsan aklını iyi kullandığında, her konuyu olabilecek en doğru şekilde yorumlayabilecek bir yeteneğe sahiptir. Ama genelde insanlar fevri düşünmeye yatkındırlar. Bir olayla karşılaştıklarında, konuyu tüm detaylarıyla akılcı bir şekilde değerlendirmektense, ani yargılara varırlar. İnsanlar hakkında da hemen bir kanaate varırlar. Oysa dıştan görünenler çoğu zaman aldatıcıdır... Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26047/Karun-Kissasinda-gizlenen-hikmetler-Distan-gorunenlere-aldanmamak İnsanların en zorlandıkları şeylerden biri, “birbirlerine güvenmek”tir. Fikirlerine, hayata bakış açılarına, kişiliklerine uygun insanlarla dostluklar kurabilir, belirli şartlar doğrultusunda bu kimselere sevgi, saygı yöneltebilirler. Ama gerçekten güvendiklerini göstermelerini gerektiren bir durum olduğunda hemen geri adım atarlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25986/Muslumanlara-guvenmekte-tereddut-etmemek Çoğu insanın farkında olmadan yakalandığı, adı konulmamış çok önemli bir hastalık türü vardır: Bu, insanın, “aklını aşırı derecede beğenmesi ve dünyada herşeyden, herkesten çok kendi aklına güvenir hale gelmesi”dir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25882/Akil-begenme-hastaligindan-kurtulmanin-yollari Fedakarlık, cahiliye insanları arasında bir nevi “akılsızlık” olarak algılanır. Bu kimselere göre, bir insan kendi menfaatlerini ne kadar iyi kollayabiliyorsa, o kadar “akıllıdır”. Çevresindeki insanları ne kadar iyi kullanabiliyor, onların imkanlarından ne kadar çok istifade edebiliyor; diğer yandan da kendisini bu kimselere ne kadar az kullandırtıyorsa, onlara ne kadar az menfaat sağlıyorsa, bu kişi “aklını olabilecek en iyi şekilde kullanabiliyordur”. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25802/Fedakar-insan-dunyanin-en-akilli-ve-en-kazancli-insanidir Hz. Musa (a.s.) ve beraberindeki müminler, iki denizin birleştiği yere geldiklerinde, bir taraflarında deniz, diğer taraflarında ise Firavun’un askerleri vardı. O anda, Firavun’un yanındakilerden birisi, Hz. Musa (a.s.) ve yanındakilerin durumuna bakacak olsa, Firavun'un kesin olarak üstün geldiğini ve Hz. Musa (a.s.)’nın artık yapabileceği hiçbir şey olmadığını düşünebilirdi. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25780/Hz-Musa-(as)-gibi-iman-etmek-Hz-Musa-(as)-gibi-Allaha-guvenmek-Hz-Musa-(as)-gibi-Allahin-yardimindan-asla-umit-kesmemek Mümin, dualarında Allah'tan hem dünyada hem ahirette güzellik ister. Allah'ın en sevdiği, en razı olduğu kulu olabilmek için Allah'a dua eder. Gelmiş geçmiş tüm insanlar arasında Allah'ın en yakın dostu olabilmeyi; Allah'ı, bir insanın sevebileceği en fazla sevgiyle sevebilmeyi ister. Tüm insanlar arasında, Allah'ı en hakkıyla takdir edip yüceltebilen kulu olmak ister. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25700/Mumin-guzel-ahlakindan-dolayi-dualarinda-kendisi-icin-istedigi-her-seyi-kardesleri-icin-de-ister İnsanlar genelde bir sıkıntıları olduğunda, o konuya en iyi gelecek çözümün “yanlızlık” olduğunu sanırlar. Hemen bulundukları yerden uzaklaşıp kendilerine yanlız kalabilecekleri bir yer bulmaya çalışırlar. İşyerlerinde ya da dışarıda bir yerlerdelerse, hemen eve ulaşmaya çalışırlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25683/Hicbir-sebebi-olmaksizin-yalniz-kalma-istegi-seytanin-bir-oyunudur ‘Nezaket, ince düşünce’ denilince insanların akıllarına gelen belli başlı tavır ve davranışlar vardır. Çocukluk yıllarından itibaren herkesin “nezaket kuralları” adı altında öğrendiği bu kurallar bütününü uygulayan insanlar, toplumda “nazik, kibar, ince düşünceli” kimseler olarak tanınırlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25631/Nezaketin-daha-nezaketlisini-ince-dusuncenin-daha-ince-dusuncelisini-bulup-uygulamaya-calismak Ölüm, insanın, var olduğunu zannettiği tüm gücünü yitirdiği, Rabbimiz'in karşısındaki zavallığını, muhtaçlığını, aczini kamil anlamda ve olabilecek en açık şuurla kavradığı andır. Normal şartlarda bu apaçık gerçekle yüzleşen bir insanın, o ana kadar her nasıl bir ahlak yaşamış olursa olsun, büyük bir sevgi, saygı ve acz ile Allah'a teslim olması umulur. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25595/Olum-aninda-bile-adamlik-dinini-uygulayabilmek-uzerinde-dusunulmesi-gereken-onemli-bir-ibret-vesilesidir Çocukluk yıllarından itibaren karşılaştıkları olaylar, insanların kişiliklerinin gelişmesine pek çok yönden etki eder. Bazen bazen zorluk ve sıkıntılar, bazen hastlalıklar, ölümler, bazen de nimetlerin artışı ve elde edilen başarılar insanların kişiliklerini olgunlaştırır. Bu tarzda zamanla ve yaşanan olaylarla sürekli daha olumluya giden bir kişilik değişimi, insanlar için güzel bir nimettir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25537/Gunune-ya-da-saatine-gore-farkli-ve-surpriz-bir-kisilik-gosteren-bir-kisiyle-dost-olmak-ister-misiniz İnsanlar kendilerini ilgilendiren herhangi bir konu olduğunda, sonuna kadar kendilerini etraflarındaki insanlara açıklayabilmek isterler. Eğer söylemek istedikleri bir şey varsa ve bunu istedikleri gibi anlatamamışlarsa müthiş bir sıkıntıya kapılırlar. Bu çok küçük bir detay dahi olsa, mutlaka o konuda bir açıklama yapmak isterler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25492/Elestiri-karsisinda-aciklama-yapma-istegi-bir-hastaliktir;-makbul-olan-aciklama-yapmadan-guzel-ahlak-gosterip-elestiriyi-kabul-etmektir Cahiliye toplumlarında insanlar pek çok sebepten birbirlerinden rahatsızlık duyabilirler. Kimi zaman bir kişinin yüzü, ağzı, burnu, sesi, gülme şekli, aksanı, boyunun kısalığı ya da uzunluğu, saç şekli, saç rengi, vücut şekli, kilosu; kimi zaman oturduğu semt, yaptığı iş, kimi zaman arabası, evi, kimi zaman bir mimiği, cümle kuruş tarzı, kısacası herşey bu duruma neden olabilir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25401/Toplum-genelinde-gicik-olmak-sozleriyle-ifade-edilen-tavir-bozuklugu-ile-muminlerin-Allah-rizasi-icin-bir-kisiye-bugz-etme-ahlaki-birbirinden-cok-farklidir Bazen insanlar kişiliklerindeki bazı olumsuzlukları değiştirmek ister, ancak gösterdikleri çabayla istedikleri sonuca ulaşamazlar. Böyle bir durumda şeytanın bu kimseleri yönelttiği hemen hemen ilk düşünce, “kişiliklerinin sabit ve değişmez olduğu; dolayısıyla ne kadar çaba harcasalar da karakterlerini değiştiremeyecekleri” şeklindedir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25362/Benim-karakterim-boyle-Elimde-degil;-ne-yapsam-kotu-huylarimi-degistiremiyorum-mantigi-Kurana-uygun-degildir Allah'ın insanlara verdiği en önemli nimetlerden biri gözleridir. Akıl sağlığı yerinde olan her insan, bakışlarını güzel kullanma ve bakışları ile duygularını ifade etme yeteneğine sahiptir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25335/Gozleri-guzel-kullanmak;-guzel-ve-anlamli-bakmak-mumin-icin-bir-zevktir Toplumda alışkanlık haline gelmiş bazı konuşma kalıpları vardır. Bu, tüm insanların kullandığı ortak bir dildir. Sabah kalkıldığında “Günaydın”, akşam karşılaşıldığında “İyi akşamlar”, gece yatarken “İyi geceler, iyi uykular”, yemek yerken “Afiyet olsun”, hastalanıldığında “Geçmiş olsun”, bir iş yaparken “Kolay gelsin”, hapşurulduğunda “Çok yaşa” gibi... Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25301/Gunaydin-afiyet-olsun-cok-yasa-gecmis-olsun-gibi-iyi-niyet-dileklerinde-muminin-uslup-farkliligi Mümin iman ettiği anda, zaten hayatının her anını Allah'ın rızasını kazanma çabasıyla geçirmeye karar vermiştir. Ve o andan itibaren de, maddi manevi her yönde imani bir şevk ve gayret içindedir. Ama müminin önemli bir özelliği de, imanını hiçbir zaman için yeterli görmemesidir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25190/Bugununuze-yeniden-bir-niyet-ederek;-her-aninizi-salih-amelle-gecirme-karariyla-baslayin İnsanların gün içinde karşı karşıya kaldıkları olayların büyük bir kısmında, genellikle olaya dahil olan her iki tarafın da haklılık payı vardır. Bir kişi için ‘tamamen haklı’, diğeri için ise ‘tamamen haksız’ gibi bir yorumda bulunmak pek mümkün olmaz. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25158/Daima-karsi-tarafin-hakliligini-kabul-etmek-onemli-bir-sevgi-gosterisidir İnsan bazen küçük konuları gereğinden fazla büyütür. Ehemmiyetsiz olduğu halde sıradan bir konuyu, o an için hayatının en önemli konusu olarak görür. Dikkatini bu duruma verdikçe, o küçük konu, gözünde giderek daha da büyümeye ve kendisine daha da fazla rahatsızlık vermeye başlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25082/Kafaniza-takilan-onemsiz-konulari-bir-kac-on-yil-sonrasina-erteleyin Şeytanın kullandığı yöntemlerden biri de insanları olumsuz konuşmaya teşvik etmesidir. Şeytanın bu telkini altına giren bir insan, bazı durumlarda olumsuz konuşmanın son derece gerekli ve faydalı olduğuna inanır. Hatta pek çok konuyu halledebilmek için bir olayın olumsuz yönlerinin de irdelenmesinin zaruri olduğunu düşünür. Ancak bu doğru değildir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25031/Bir-olayi-olumsuzdan-yola-cikarak-halletmeye-calismak-cogu-zaman-yapici-degil-yikici-etki-olusturur İnsan aklı, hiçbir ek yapmaksızın saf olarak Kuran ile düşünmediği takdirde, karmakarışık bir hale gelmeye çok müsaittir. Bu durumda da kişi, “akıllı insan” olma vasfını kaybeder. Aklı, duru, temiz, isabetli ve faydalı hale getiren tek yol, katıksız olarak iman etmek; Allah'ın sonsuz ve kusursuz aklına, Kuran'a tam uymaktır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/24912/Muminin-yasarken-kendisini-oldu-kabul-ederek-hareket-etmesi-seytanin-tum-oyunlarini-bozacak-onemli-bir-yoldur
Kararlı dua, kaderin anahtarıdır

Kararlı dua, kaderin anahtarıdır

Dua edildiğinde Allah’ın kaderi hareket etmeye başlar. Özellikle de toplu duanın özel bir gücü vardır; Müslümanlar topluca ve ısrarla bir istekte bulunduklarında, ve bu yönde sebebe sarıldıklarında, insanların olmayacak zannettikleri şey dahi Allah'ın izniyle olur. Allah dünyayı bu adetullah ile yaratmıştır. Devamı için:http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/47319/Kararli-dua-kaderin-anahtaridir
Dost olunacak bir insanda aranılacak en hayati özelliklerden biri 'güvenilirlik'tir

Dost olunacak bir insanda aranılacak en hayati özelliklerden biri 'güvenilirlik'tir

Bir insan, neredeyse birçok konuda çok mükemmel özelliklere sahip olsa da, hayati önem taşıyan tek bir özelliğinin eksik olması, o kişiyle ‘derin bir dostluk kurulmasına’ ciddi şekilde engel teşkil eder. İşte bu hayati özelliklerin en önemlilerinden biri, ‘güvenilirlik’tir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/36623/Dost-olunacak-bir-insanda-aranilacak-en-hayati-ozelliklerden-biri-guvenilirliktir
Geri adım atmasını bilmek, hakkından feragat edebilen insan olabilmek...

Geri adım atmasını bilmek, hakkından feragat edebilen insan olabilmek...

Asıl üstünlük, bir kimsenin kendi egosunu, enaniyetini ve gururunu –Allah rızası için- yenebilmesi; kendi nefsinin isteklerindense, Allah'ın razı olacağı ahlakı uygulamayı tercih edebilmesidir. Sürekli olarak kendi dediğini yaptırmanın peşinde olmaktansa, -Allah rızası için- alçakgönüllülükle, tevazuyla hareket edip, başkalarının fikirlerine ve sözlerine de değer verebilmesidir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/36346/Geri-adim-atmasini-bilmek-hakkindan-feragat-edebilen-insan-olabilmek
Allah'ın sizin için yarattığı sürpriz güzellikleri fark edebiliyor musunuz?...

Allah'ın sizin için yarattığı sürpriz güzellikleri fark edebiliyor musunuz?...

Allah her an, insan için, ancak akılla, imanla ve vicdanla fark edilebilecek birbirinden güzel ve detaylı sürpriz güzellikler yaratır. Ancak iman gözüyle bakan kimselerin görebileceği bu olaylar ile, Allah kullarına sıcak ve yakın takibini hissettirir. Bu yakınlığı hissetmek, mümin için çok büyük bir haz ve büyük bir lütuftur. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/36243/Allahin-sizin-icin-yarattigi-surpriz-guzellikleri-fark-edebiliyor-musunuz
İstediğiniz bir şeye ulaşmak için, elinizden gelenin en fazlasını yapıyor musunuz?

İstediğiniz bir şeye ulaşmak için, elinizden gelenin en fazlasını yapıyor musunuz?

İnsan fıtratında var olan en önemli özelliklerinden biri ‘istemek’tir. Allah, insanın ruhuna güzelliklere, iyiliklere, nimetlere karşı, hayatının sonuna dek bitmeyecek bir istek vermiştir. Dolayısıyla dünya üzerinde, kendisine nimet verilmesinden, iyilik yapılmasından, güzellik sunulmasından hoşlanmayacak tek bir insan yoktur. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/36184/Istediginiz-bir-seye-ulasmak-icin-elinizden-gelenin-en-fazlasini-yapiyor-musunuz
Gaflete kapılmamaya en dikkat edilmesi gereken zamanlardan biri de, Allah'ın nimetini artırdığı vakitlerdir.

Gaflete kapılmamaya en dikkat edilmesi gereken zamanlardan biri de, Allah'ın nimetini artırdığı vakitlerdir.

Hayatında bir eksiklik olduğunda; beklentileri ya da istekleri umduğu şekilde gerçekleşmediğinde, genellikle insanın Allah'a yönelişindeki samimiyet, derinlik ve ihlas da alabildiğine artar... Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/35508/Gaflete-kapilmamaya-en-dikkat-edilmesi-gereken-zamanlardan-biri-de-Allahin-nimetini-artirdigi-vakitlerdir
İnsan isterse, -Allah'ın izniyle- ruh gücünü alabildiğine artırabilir...

İnsan isterse, -Allah'ın izniyle- ruh gücünü alabildiğine artırabilir...

İnsanın tüm ahlakı, kişiliği, kendine özgü özellikleri, huyları, zevkleri ve yetenekleri ruhunda şekillenir. Ve eğer insan gerçekten isterse, ruh gücünü artırmak –Allah'ın izniyle- elindedir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/34618/Insan-isterse--Allahin-izniyle--ruh-gucunu-alabildigine-artirabilir
''Zaten güzel ahlaklı olabilirsiniz. Ama eğer gücünüz yetiyorsa, bunun en az iki katı daha fazla güzel ahlaklı olun.''

''Zaten güzel ahlaklı olabilirsiniz. Ama eğer gücünüz yetiyorsa, bunun en az iki katı daha fazla güzel ahlaklı olun.''

Bazı insanlar, fıtrat olarak ya da çocukluk yıllarından gelen yetiştiriliş tarzından dolayı çok daha pozitif bir ahlaka sahiptirler. Bazı insanlar da, bu kimselerin tam tersine, aynı sebepler doğrultusunda daha yırtıcı, daha sert ya da daha negatif özellikler içeren bir kişilik yapısı gösterirler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/34104/Zaten-guzel-ahlakli-olabilirsiniz-Ama-eger-gucunuz-yetiyorsa-bunun-en-az-iki-kati-daha-fazla-guzel-ahlakli-olun
'Düz akıllı insan' değil, 'aklını iyi kullanan insan' olmak önemlidir...

'Düz akıllı insan' değil, 'aklını iyi kullanan insan' olmak önemlidir...

Bazı insanlar vardır, gerçekten de çok akıllıdırlar. Çok hızlı kavrayabilme, konuların grift noktalarını hemen fark edebilme, bir olayın küçük bir parçasından bütününü görebilme gibi önemli yeteneklere sahiptirler. Zeki ve akıllı olduklarının farkında oldukları için de, bu özelliklerini istedikleri yerde ve istedikleri şekilde kullanırlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/34050/Duz-akilli-insan-degil-aklini-iyi-kullanan-insan-olmak-onemlidir
Güzel bir erdemi sözlerle anlatıp yüceltmek kolaydır. Önemli olan, bunları uygulamak söz konusu olduğunda irade gösterebilmektir.

Güzel bir erdemi sözlerle anlatıp yüceltmek kolaydır. Önemli olan, bunları uygulamak söz konusu olduğunda irade gösterebilmektir.

Çoğu insanda rastlanabilen önemli bir özellik vardır: Konuşmak söz konusu olduğunda, pek çok insan bir konu hakkında olabilecek en güzel sözleri söyler; en doğru, en akılcı tavırlarda bulunmak gerektiğini anlatırlar. Olması gereken en iyi ahlakın ne olduğu hakkında hiçbir detay atlamadan en mükemmel sözleri söylerler. Kendilerinin de, bu en iyi, en doğru, en güzel ve en mükemmel olanı yapmayı hedeflediklerini ve bunda da çok kararlı ve istekli olduklarını anlatırlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/33007/Guzel-bir-erdemi-sozlerle-anlatip-yuceltmek-kolaydir-Onemli-olan-bunlari-uygulamak-soz-konusu-oldugunda-irade-gosterebilmektir
Her insanın kalbinde, Allah'a karşı yaşadığı çok özel ve derin bir samimiyet, yakınlık ve candanlık şekli olmalıdır. Bir kimsenin böyle anlarda bile soğuk ve mesafeli bir üslup içerisinde olması ise, ciddiyetle düşünülmesi gereken çok önemli bir eksiklikt

Her insanın kalbinde, Allah'a karşı yaşadığı çok özel ve derin bir samimiyet, yakınlık ve candanlık şekli olmalıdır. Bir kimsenin böyle anlarda bile soğuk ve mesafeli bir üslup içerisinde olması ise, ciddiyetle düşünülmesi gereken çok önemli bir eksiklikt

Bir Müslümanın kişiliğini, iyi özelliklerini, güzel tavırlarını ya da fiili ibadetlerini yerine getirirken gösterdiği ahlakı dışarıdan görebilmek mümkündür. Ancak imanın en önemli göstergelerinden biri olan, kalbindeki Allah ile olan yakınlığını, dışarıdan bakan insanların bilebilmesi mümkün değildir. Kalpte Allah’a karşı yaşanan dostluk, yakınlık ve sevgi ise, herkesten ve herşeyden çok Allah'ı seven bir mümin için, dünyadaki en büyük nimetlerden biridir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/32802/Her-insanin-kalbinde-Allaha-karsi-yasadigi-cok-ozel-ve-derin-bir-samimiyet-yakinlik-ve-candanlik-sekli-olmalidir
En zor görünen durumlarda bile insanın, ''Ben bunun altından nasıl kalkarım?'' diye telaşlanması yersizdir. İnsanın yapacağı, yalnızca 'çok samimi olmak'tır. Herşeyi yaratacak olan ise yalnızca Allah'tır...

En zor görünen durumlarda bile insanın, ''Ben bunun altından nasıl kalkarım?'' diye telaşlanması yersizdir. İnsanın yapacağı, yalnızca 'çok samimi olmak'tır. Herşeyi yaratacak olan ise yalnızca Allah'tır...

İnsan çok kalabalık; çok fazla detaydan oluşan, birbiriyle bağlantılı çok fazla olayın ve insanın içiçe olduğu bir dünyada yaşar. İnsanın çevresinde, gece gündüz bitmeyen bir hareket, eksilmeyen bir ses bütünü ve yaşanan olaylar zinciri vardır. İşte insanı en çok aldatan şeylerden biri de, bu kalabalık dünyada karşılaştığı detayların çokluğu ve gerçekliğidir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/32404/En-zor-gorunen-durumlarda-bile-insanin-Ben-bunun-altindan-nasil-kalkarim-diye-telaslanmasi-yersizdir
Hatayı önce kendinde aramak, güzel bir ahlak özelliğidir...

Hatayı önce kendinde aramak, güzel bir ahlak özelliğidir...

İnsanlar genellikle bir sorun yaşadıklarında, hatayı öncelikle kendilerinde değil de, karşı tarafta arama eğilimindedirler. Bu bakış açısıyla baktıklarında, gerçekten kendilerini haklı çıkaracak delilleri de bulurlar. Ve bu delillere dayanarak da, olayları ya da konuları tek taraflı olarak yalnızca kendi yönlerinden değerlendirirler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/32369/Hatayi-once-kendinde-aramak-guzel-bir-ahlak-ozelligidir
En tehlikeli ve en sinsi hastalıklardan biri: Aklı beğenme hastalığı

En tehlikeli ve en sinsi hastalıklardan biri: Aklı beğenme hastalığı

Her insan çocukluk yaşlarının hemen ardından belirli bir eğitim süreci içerisine girer. Kişiliği zaman içerisinde sürekli olarak gelişirken; bilgisi, becerisi, yetenekleri de belirli yönlerde şekillenmeye başlar. Belirli bir yaştan sonra insan artık ailesinin ya da çevresinin desteği olmadan, yavaş yavaş kendi başına da küçük ya da büyük birtakım başarılara imza atmaya başlar. Ve zamanla bu irili ufaklı başarılar, elde edilen güzel sonuçlar, bu kişi açısından güzel bir birikim meydana getirir. Eğer bu kimse, aklı ve vicdanı açık bir kimseyse, bu durumda ahlakını da sürekli olarak geliştirip güzelleştirebilir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/32191/En-tehlikeli-ve-en-sinsi-hastaliklardan-biri-Akli-begenme-hastaligi
'Gizli kirlere' ve 'zincirleme kirlenme'ye karşı alınması gereken temizlik önlemleri

'Gizli kirlere' ve 'zincirleme kirlenme'ye karşı alınması gereken temizlik önlemleri

Kirliliğin insanlara getirebileceği zarar ve sıkıntıları bilen şuuru açık her insan için temizlik son derece önemli bir konudur. Ancak buna rağmen, tüm bu insanların da ‘kendilerine göre bir temizlik anlayışları’ vardır. Dolayısıyla da, en gelişmiş imkanlara sahip olsalar da, çok kısıtlı şartlar altında olsalar da, bu insanlar temizliği ancak kendi anlayışı çerçevesinde uygular. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/32114/Gizli-kirlere-ve-zincirleme-kirlenmeye-karsi-alinmasi-gereken-temizlik-onlemleri
İyi bir insan, herkes için bir nimettir. 'Nasıl olsa güzel ahlaklı; her halükarda zaten iyi davranır' diyerek böyle insanların iyi niyetlerini suistimal etmeye çalışmak Kuran ahlakına ve vicdana uygun değildir.

İyi bir insan, herkes için bir nimettir. 'Nasıl olsa güzel ahlaklı; her halükarda zaten iyi davranır' diyerek böyle insanların iyi niyetlerini suistimal etmeye çalışmak Kuran ahlakına ve vicdana uygun değildir.

Cahiliye toplumlarında iyi insanlara karşı çok yanlış ve acımasız bir bakış açısı hakimdir. İnsanlar, güzel ahlaklı olduklarını gördükleri kimselerin, kendilerine nasıl davranılırsa davranılsın, bu ahlaklarından ödün vermeyeceklerini hissettiklerinde, onların bu özelliklerini suistimal etmeye yönelik bir tavır içerisine girerler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/32051/Iyi-bir-insan-herkes-icin-bir-nimettir
İman etmeyenlerin güçlerinin yetmediği bir ahlak: Sevgide kararlı olmak...

İman etmeyenlerin güçlerinin yetmediği bir ahlak: Sevgide kararlı olmak...

Dünyanın dört bir yanındaki insanlara sorsanız, her biri de kendince “sevgiyi ve sevmeyi çok iyi bildiklerini” ve “sevdikleri çok fazla insan olduğunu” söylerler. Oysa ki dünyada sevgiyi ve sevmeyi bilen insanların sayısı çok çok azdır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/32014/Iman-etmeyenlerin-guclerinin-yetmedigi-bir-ahlak-Sevgide-kararli-olmak
Olayları, tavırları, konuşmaları derinlemesine araştırıp kurcalama alışkanlığı, bazen insana beklediği gibi huzur değil, rahatsızlık verebilir...

Olayları, tavırları, konuşmaları derinlemesine araştırıp kurcalama alışkanlığı, bazen insana beklediği gibi huzur değil, rahatsızlık verebilir...

İnsan gün boyunca hoşuna giden ya da gitmeyen pek çok olayla karşılaşır. Çoğu insan, bu yaşadıkları üzerinde gerektiği kadar durup hayatına devam eder. Ancak bazı insanlar da vardır ki, yaşanan olayları, yapılan konuşmaları kolay kolay zihinlerinden atamaz ve her biri üzerinde detaylı analizler yaparlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/31786/Olaylari-tavirlari-konusmalari-derinlemesine-arastirip-kurcalama-aliskanligi-bazen-insana-bekledigi-gibi-huzur-degil-rahatsizlik-verebilir
'Gerçekten ve çok istemek' ile '-olursa iyi olur- tarzında istemek' farklıdır. İnsan gerçekten isterse, -Allah'ın izniyle- tüm zorlukların üstesinden gelir...

'Gerçekten ve çok istemek' ile '-olursa iyi olur- tarzında istemek' farklıdır. İnsan gerçekten isterse, -Allah'ın izniyle- tüm zorlukların üstesinden gelir...

İnsan bir şeyi gerçekten tüm samimiyetiyle isterse, o konuda mutlaka bir çıkış yolu bulur. Ama eğer tam olarak istemezse, bu çıkış yolu gözlerinin önünde olsa dahi bunu ya göremez ya da görmezden gelir. İşte bunun bir sebebi, bu kişinin aslında içten içe tüm samimiyetiyle bu çözüm yolunu aramıyor olmasıdır... Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/31501/Gercekten-ve-cok-istemek-ile--olursa-iyi-olur--tarzinda-istemek-farklidir-Insan-gercekten-isterse--Allahin-izniyle--tum-zorluklarin-ustesinden-gelir
Kofluktan kaçınmak...

Kofluktan kaçınmak...

Bazı insanlar vardır, pek çok yönden çok güzel özelliklere sahiptirler, ancak bu özelliklerine rağmen çevrelerindeki insanlar üzerinde yeterli bir beğeni oluşturamazlar. Hatta çoğu zaman kimsenin dikkatini dahi çekmez, sıradan bir insan görünümünde olurlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/31937/Kofluktan-kacinmak
Müminin en önemli özelliklerinden biri 'affedebilmesi'dir... 'Affedemeyen' kimseler ise, kalplerindeki öfkenin karanlığına sıkışıp kalan insanlardır...

Müminin en önemli özelliklerinden biri 'affedebilmesi'dir... 'Affedemeyen' kimseler ise, kalplerindeki öfkenin karanlığına sıkışıp kalan insanlardır...

Allah dünya hayatında insanlar için, çok büyük haz duyacakları çok güzel nimetler yaratmıştır. Ancak insanların büyük çoğunluğu kötü huyları ve gösterdikleri kötü tavırlar nedeniyle bu nimetlerden uzak kalırlar. İşte insanlardaki, bu tahrip edici kötü huylardan biri de ‘affedememek’tir. Birçok insan sırf affedebilme olgunluğunu gösteremediği için kendi elleriyle kendini dünya hayatının pek çok güzelliğinden ve nimetinden mahrum bırakır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/31330/Muminin-en-onemli-ozelliklerinden-biri-affedebilmesidir--Affedemeyen-kimseler-ise-kalplerindeki-ofkenin-karanligina-sikisip-kalan-insanlardir
Nefislerini eğitmek isteyenler, nefse asla acımamak, destekçi çıkmamak ve yandaş olmamak gerektiğini unutmamalıdırlar...

Nefislerini eğitmek isteyenler, nefse asla acımamak, destekçi çıkmamak ve yandaş olmamak gerektiğini unutmamalıdırlar...

Nefsin, insanı alt edebilecek, kendine ait bir gücü yoktur. Nefisteki kötülükleri etkisiz hale getirebilmek, inanan ve gerçekten isteyen bir insan için çok kolaydır. Ancak bunun için insanın nefsine kesin olarak hiç acımaması, ondan yana tavır almaması, onu sahiplenmekten ve korumaktan vazgeçmesi gerekir. Nefsini adeta düşmanı gibi karşısına alması, onunla akılcı ve ilmi bir zeminde, kesintisiz bir iradeyle mücadele etmeyi göze alması gerekir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/31198/Nefislerini-egitmek-isteyenler-nefse-asla-acimamak-destekci-cikmamak-ve-yandas-olmamak-gerektigini-unutmamalidirlar
Sathi ve yüzeysel düşünerek yaşayan insanlar, varlığından dahi haberdar olmadıkları çok büyük nimetlerden ve zevklerden mahrum kaldıklarını biliyorlar mı?...

Sathi ve yüzeysel düşünerek yaşayan insanlar, varlığından dahi haberdar olmadıkları çok büyük nimetlerden ve zevklerden mahrum kaldıklarını biliyorlar mı?...

Allah insana çok muhteşem bir düşünce gücü ve kavrama yeteneği vermiştir. Ancak ne var ki, çoğu insan bu hayati özelliklerini gereği gibi kullanmaz. Aklını, yalnızca hayatını sürdürmesine yetecek kadar kullanmış olmak ve işlerini halledebilecek düzeyde yüzeysel düşünmek bu tür insanlara yeter. Bu hayat şeklinin kendilerine kaybettirdiklerinin ve mahrum kaldıkları güzelliklerin ise farkında değildirler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/31164/Sathi-ve-yuzeysel-dusunerek-yasayan-insanlar-varligindan-dahi-haberdar-olmadiklari-cok-buyuk-nimetlerden-ve-zevklerden-mahrum-kaldiklarini-biliyorlar-mi
İnsan yaşadığı bir olay karşısında hiçbir zaman için kendini, 'ne yapacağını bilmediğine' inandırmamalıdır. Allah, her insanı, her zaman 'ne yapması gerektiğini bilecek' şekilde yaratmıştır...

İnsan yaşadığı bir olay karşısında hiçbir zaman için kendini, 'ne yapacağını bilmediğine' inandırmamalıdır. Allah, her insanı, her zaman 'ne yapması gerektiğini bilecek' şekilde yaratmıştır...

Çoğu insan hayatının olağan akışının biraz dışına çıktığında dahi, az da olsa bir duraksama ve bocalama yaşar. Alıştığı hayat şeklinden ve her zaman karşılaştığı olaylardan farklı, yeni bir şeyler tecrübe etmek, bu kişiler üzerinde pek çok açıdan önemli etkiler oluşturur. Bazı insanlar, bu tür olaylar karşısında durumu çok daha hızlı kavrar ve yeni oluşan şartlara hemen adapte olurlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/31029/Insan-yasadigi-bir-olay-karsisinda-hicbir-zaman-icin-kendini-ne-yapacagini-bilmedigine-inandirmamalidir-Allah-her-insani-her-zaman-ne-yapmasi-gerektigini-bilecek-sekilde-yaratmistir
Kasten yapmamak önemli bir mazerettir; böyle bir durumda kızgınlığa kapılmak değil, hoşgörüyle yaklaşmak esastır...

Kasten yapmamak önemli bir mazerettir; böyle bir durumda kızgınlığa kapılmak değil, hoşgörüyle yaklaşmak esastır...

İnsanların çoğu çevrelerindeki kişilerde bir hata ya da eksiklik gördükleri zaman, refleks olarak önce kızgınlık hissine kapılma eğilimindedirler. Genellikle bu gibi durumlarda, önce konunun detaylarını araştırmaktansa, hiç soruşturmadan karşı tarafı haksız bulurlar. Henüz çocuk yaşta bir insan bile, istemeden bir tabak ya da bardak kırdığında, büyükleri, suçu hemen çocukta bulup onu azarlamaya yeltenirler. Yetişkin biri bir hata yaptığında ise, bu kişiye kızma konusunda kendilerini alabildiğine haklı görürler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/30742/Kasten-yapmamak-onemli-bir-mazerettir;-boyle-bir-durumda-kizginliga-kapilmak-degil-hosgoruyle-yaklasmak-esastir
Paylaşım siteleri Allah'a hizmet edecek şekilde kullanılmalı, gaflete hizmet edecek şekilde kullanılmamalı

Paylaşım siteleri Allah'a hizmet edecek şekilde kullanılmalı, gaflete hizmet edecek şekilde kullanılmamalı

Teknolojinin gelişmesiyle ve insanların yeni buluşlarda bulunmalarıyla birlikte her toplumda dönem dönem çeşitli yenilikler yaşanır. Nasıl ki geçmişte televizyon, internet ya da cep telefonları gibi araçların insan yaşamına katılmasıyla toplumlarda çeşitli değişiklikler yaşandıysa, günümüzde de küçük ya da büyük her yenilik, insanların hayatlarına büyük farklılıklar getirmektedir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/30630/Paylasim-siteleri-Allaha-hizmet-edecek-sekilde-kullanilmali-gaflete-hizmet-edecek-sekilde-kullanilmamali
İnsanın dikkatini, dünya hayatındaki beklentilerinin gerçekleşip gerçekleşmemesine değil, sonsuz hayatında bunları kazanabilecek bir ahlakta olup olmadığına vermesi gerekir...

İnsanın dikkatini, dünya hayatındaki beklentilerinin gerçekleşip gerçekleşmemesine değil, sonsuz hayatında bunları kazanabilecek bir ahlakta olup olmadığına vermesi gerekir...

Her insanın dünya hayatında olmasını çok fazla istediği olaylar vardır. Kimi için bu olayların gerçekleşmesi çok yakın, imkanları da bu durumun oluşması için çok uygundur. Kimi insanların çok büyük bir istekle arzuladıkları olayların gerçekleşmesi ise, -Allah'ın dilemesi dışında- çok zor görünmektedir. Bu kişilerin ellerindeki maddi manevi imkanlar ve içerisinde bulundukları şartlar, beklentileri için gereken özellikleri içermemektedir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/30381/Insanin-dikkatini-dunya-hayatindaki-beklentilerinin-gerceklesip-gerceklesmemesine-degil-sonsuz-hayatinda-bunlari-kazanabilecek-bir-ahlakta-olup-olmadigina-vermesi-gerekir
Anne karakterinde görülen 'anne şefkati' bütün müminlerin birbirlerine göstermesi gereken güzel bir ahlak özelliğidir...

Anne karakterinde görülen 'anne şefkati' bütün müminlerin birbirlerine göstermesi gereken güzel bir ahlak özelliğidir...

Bir annenin, çevresindeki tehlikelerden tümüyle habersiz ve savunmasız konumdaki çocuğuna karşı yoğun bir şefkat anlayışı vardır. Allah insanların, ilk hayata geldikleri andan itibaren korunmalarına, annelere verdiği bu şefkat duygusunu vesile eder. Ve insandaki bu şefkat duygusu da, Allah’ın Rahman Rahim isminin bir tecellisidir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/30339/Anne-karakterinde-gorulen-anne-sefkati-butun-muminlerin-birbirlerine-gostermesi-gereken-guzel-bir-ahlak-ozelligidir
Konuşulan konuları uzatma alışkanlığından kurtulmak, insan için büyük bir zaman kazancıdır...

Konuşulan konuları uzatma alışkanlığından kurtulmak, insan için büyük bir zaman kazancıdır...

İnsanlar arasında yaygın olan özelliklerden biri de ‘gereksiz yere uzatılan ve hikmetsiz olarak yapılan konuşmalar’dır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/30289/Konusulan-konulari-uzatma-aliskanligindan-kurtulmak-insan-icin-buyuk-bir-zaman-kazancidir
Şeytan, insanın en tehlikeli düşmanıdır. Ancak şeytanı etkisiz hale getirmek de mümin için çok kolaydır.

Şeytan, insanın en tehlikeli düşmanıdır. Ancak şeytanı etkisiz hale getirmek de mümin için çok kolaydır.

Bir insana, “Bir yerlerde sana çok büyük düşmanlık besleyen biri var. Sana, olabilecek en büyük zararı verebilmek için yapmayacağı şey yok. Her türlü, hile, yalan, oyun ve sahtekarlıkta usta biri. Ve sana istediği zararı verene kadar da peşini bırakmayacak” dense, tepkisi nasıl olur?Sadece, “Tamam” deyip konuyla ilgilenmemesi ve o düşmanına karşı hiçbir tedbir almadan hayatına devam etmesi söz konusu olur mu? Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/30085/Seytan-insanin-en-tehlikeli-dusmanidir-Ancak-seytani-etkisiz-hale-getirmek-de-mumin-icin-cok-kolaydir
İnsanın hayatındaki ani değişiklikler, sürpriz gelişmeler, beklenmedik iniş çıkışlar, insan için özel yaratılan büyük güzelliklerdir.

İnsanın hayatındaki ani değişiklikler, sürpriz gelişmeler, beklenmedik iniş çıkışlar, insan için özel yaratılan büyük güzelliklerdir.

Kimi insanlar çok sakin ve düzenli bir hayatları olsun isterler. Ani ve sürpriz gelişmelerle karşılaşmadan, büyük iniş çıkışlar yaşamadan, hayatlarının sonuna kadar alıştıkları gibi bir yaşam sürmeyi hayal ederler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/30013/Insanin-hayatindaki-ani-degisiklikler-surpriz-gelismeler-beklenmedik-inis-cikislar-insan-icin-ozel-yaratilan-buyuk-guzelliklerdir
'Himaye eden, koruyan, kollayan' konumunda, yani 'Hami' karakterinde insan olmak...

'Himaye eden, koruyan, kollayan' konumunda, yani 'Hami' karakterinde insan olmak...

Bazı insanlar vardır, çevrelerindeki hemen herkes tarafından sevilirler. Bu sevginin en önemli sebeplerinden biri ise, bu kişilerin en belirgin özelliklerinden birinin ‘bulundukları her yerde mutlaka hep ‘hami’ konumunda olmaları’dır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29869/Himaye-eden-koruyan-kollayan-konumunda-yani-Hami-karakterinde-insan-olmak
'Gaddar' denildiğinde pek çok insan bu özelliği kendinden çok uzak görür. Ama 'gaddarlık', günlük hayatta, insanın kendine kondurmadığı pek çok tavırda ortaya çıkar...

'Gaddar' denildiğinde pek çok insan bu özelliği kendinden çok uzak görür. Ama 'gaddarlık', günlük hayatta, insanın kendine kondurmadığı pek çok tavırda ortaya çıkar...

Gaddarlık, cahiliye toplumlarında çok yaygın olan bir tavır bozukluğudur. İnsanlar çocukluk yıllarından itibaren hep ‘bencil olmaya, öncelikle hep kendi menfaatlerini koruyup kollamaya’ teşvik edilirler. ‘Hayatın bazı gerçekleri’ olduğuna, bu yüzden de hayatta kalmak için acımasız ve merhametsiz olmak gerektiğine inandırılırlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29722/Gaddar-denildiginde-pek-cok-insan-bu-ozelligi-kendinden-cok-uzak-gorur
'Söylenmek' çirkin bir cahiliye alışkanlığıdır ...

'Söylenmek' çirkin bir cahiliye alışkanlığıdır ...

Bazı insanlar, gün boyunca karşılaştıkları konular hakkındaki düşüncelerini, sürekli olarak ‘kendi kendilerine söylenerek’ dile getirirler. Kimi zaman rahatsızlık duydukları bir şey, kimi zaman aksaklık olduğunu düşündükleri bir konu, kimi zaman gördükleri yanlış bir tavır, duydukları bir söz bu kimselerin, fazla düşünmeden hemen bu konulardaki rahatsızlıklarını ifade etmelerine neden olur. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29623/Soylenmek-cirkin-bir-cahiliye-aliskanligidir-
'İçinden geldiği gibi davranmak' samimiyettir. Ama bazen de insanın içinden gelenleri yenip, daha güzel olan tavrı göstermeye çalışması gerekir

'İçinden geldiği gibi davranmak' samimiyettir. Ama bazen de insanın içinden gelenleri yenip, daha güzel olan tavrı göstermeye çalışması gerekir

Doğallık insan için büyük bir nimettir. Doğal, samimi, içinden geldiği gibi davranabilmek, hem kişinin kendisi hem de onunla birlikte olan insanlar açısından büyük bir konfordur. Çünkü bu insanın içinde ne varsa, dışında da o vardır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29495/Icinden-geldigi-gibi-davranmak-samimiyettir-Ama-bazen-de-insanin-icinden-gelenleri-yenip-daha-guzel-olan-tavri-gostermeye-calismasi-gerekir
Bilmiş insan, bilmişliğin iticiliğinin farkına varmayabilir... Ancak insan kendisine yapılmasını istemediği bir tavrı, başkalarına da yapmamalıdır.

Bilmiş insan, bilmişliğin iticiliğinin farkına varmayabilir... Ancak insan kendisine yapılmasını istemediği bir tavrı, başkalarına da yapmamalıdır.

Toplumda ‘herşeyi en iyi kendisinin bildiğini düşünerek hemen her konuda öne atılan ve insanlara bilgiçlik taslayan kimseler ‘bilmiş’ olarak adlandırılır. Bu özelliğe sahip olan insanlar genellikle, bahsi geçen hemen her konuda, -bilgileri olsa da olmasa da- mutlaka bir fikir öne sürmeleriyle ve her konuşma ortamında mutlaka söyleyecek bir şeyleri olmasıyla bilinirler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29483/Bilmis-insan-bilmisligin-iticiliginin-farkina-varmayabilir-Ancak-insan-kendisine-yapilmasini-istemedigi-bir-tavri-baskalarina-da-yapmamalidir
İnsanlara fayda vermek amacıyla yapılan bazı tavırların ardında gizlenebilen enaniyet tehlikesine karşı dikkatli olmak...

İnsanlara fayda vermek amacıyla yapılan bazı tavırların ardında gizlenebilen enaniyet tehlikesine karşı dikkatli olmak...

Enaniyet, nefiste var olan ve insanın hayatı boyunca çok büyük bir titizlik, dikkat ve uyanıklıkla sakınması gereken kötülüklerden biridir. İnsanı, kendisinin bile tahmin edemeyeceği bir ahlaka, hayat şekline ve bozuk bir mantığa sürükleyebilecek çok tehlikeli bir duygudur. Enaniyetin en derin boyutunda yaşayan şeytanın da, insanı hayatının sonuna kadar bu yönde aldatmaya çalışacağı düşünüldüğünde, enaniyete karşı ne kadar dikkatli bir yaklaşım içerisinde olunması gerektiği çok daha iyi anlaşılmaktadır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29421/Insanlara-fayda-vermek-amaciyla-yapilan-bazi-tavirlarin-ardinda-gizlenebilen-enaniyet-tehlikesine-karsi-dikkatli-olmak
Gerçek sevgi ancak saygı ile yaşanabilir

Gerçek sevgi ancak saygı ile yaşanabilir

Sevgi, her insanın isteyeceği, Allah'ın çok büyük bir nimetidir. Ahlakı, kişiliği, inancı, kültürü, yaşam tarzı her ne olursa olsun, her insan çevresindeki insanlarda sevgiyi arar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29297/Gercek-sevgi-ancak-saygi-ile-yasanabilir
Zihninizde, çevrenizdeki insanlarda görmek istediğiniz 'çok iyi ve ideal bir insan' hayal edin. İşte siz de, tam olarak o şekilde olun.

Zihninizde, çevrenizdeki insanlarda görmek istediğiniz 'çok iyi ve ideal bir insan' hayal edin. İşte siz de, tam olarak o şekilde olun.

Her insanın zihninde ‘iyi ve ideal bir insan modeli’ vardır. Sevdiği, birlikte vakit geçirdiği, arkadaşlık ettiği tüm insanlarda bu modeli görmek ister. Ancak üzerinde pek durmadığı konu ise, ‘çevresindeki bu insanların da onda aynı ideal insan modelini arıyor olabilecekleri’dir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29202/Zihninizde-cevrenizdeki-insanlarda-gormek-istediginiz-cok-iyi-ve-ideal-bir-insan-hayal-edin-Iste-siz-de-tam-olarak-o-sekilde-olun
İnsanın, kendince hiçbir çözüm yolu kalmadığını sandığı bir durumda bile, gerçekten inananlar için mutlaka bir çıkış yolu vardır

İnsanın, kendince hiçbir çözüm yolu kalmadığını sandığı bir durumda bile, gerçekten inananlar için mutlaka bir çıkış yolu vardır

İnsanların yaygın olarak düştükleri hatalardan biri de, bir parça zorlukla dahi karşılaştıklarında hemen karamsarlığa kapılmalarıdır. Çoğu insan, bu tür durumlarda “Mutlaka bu durumu düzeltecek bir çıkış yolu vardır” diye düşünmektense, nedense öncelikle hep “Bitti artık”, “Yapacak bir şey yok”, “Buraya kadarmış”, “Açmaza girdik”, “Bu konu burada tıkandı artık” gibi mantıklarla hareket edip tüm çözüm yollarının tükendiğine inanmaya eğilimlidirler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29150/Insanin-kendince-hicbir-cozum-yolu-kalmadigini-sandigi-bir-durumda-bile-gercekten-inananlar-icin-mutlaka-bir-cikis-yolu-vardir
Bazen bir konunun çözümü, yalnızca olaya ''daha farklı bir bakış açısıyla bakmakta''dır

Bazen bir konunun çözümü, yalnızca olaya ''daha farklı bir bakış açısıyla bakmakta''dır

Her insanın, hayata bir bakış açısı vardır. Çocukluğundan itibaren aldığı eğitim, annesinin babasının kişilik yapısı, yaşadığı olaylar, sahip olduğu kültür yapısı bu bakış açısına yön verir. İnsanların olayları algılamasında, sahip oldukları bu bakış açısının önemi o kadar büyüktür ki, bazen iki ayrı insan aynı olayı birbirinin tamamen zıttı olarak algılayabilir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29072/Bazen-bir-konunun-cozumu-yalnizca-olaya-daha-farkli-bir-bakis-acisiyla-bakmaktadir
İnsan, 'kendini tam olarak ifade edememe'nin sıkıntısını yaşamamalıdır. Allah insanın içindekini insanlara mutlaka hissettirir.

İnsan, 'kendini tam olarak ifade edememe'nin sıkıntısını yaşamamalıdır. Allah insanın içindekini insanlara mutlaka hissettirir.

İnsan, bazen çevresindeki insanlara düşüncelerini, hissettiklerini tam olarak anlatamamanın sıkıntısını yaşar. Kendini istediği gibi ifade edememek, içinde yaşadıklarını tam kendi algıladığı şekilde karşı tarafa da algılatamıyor olmak, bu kişiyi telaşlandırır. Sanki ancak bunu başarabilirse, karşısındaki kişinin de onu anlayacağı ve o doğrultuda onunla ilgili olan fikirlerini değiştireceği kanaatindedir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29037/Insan-kendini-tam-olarak-ifade-edememenin-sikintisini-yasamamalidir-Allah-insanin-icindekini-insanlara-mutlaka-hissettirir
''Size isabet eden her musibet, (ancak) ellerinizin kazandığı dolayısıyladır'' (Şura Suresi, 30)

''Size isabet eden her musibet, (ancak) ellerinizin kazandığı dolayısıyladır'' (Şura Suresi, 30)

İnsan nefsinin, dikkatle düşünülmesi gereken önemli bir özelliği vardır. İnsan başına iyi şeyler geldiğinde, çevresinden hep güzellik, iyilik gördüğünde, olaylar hep istediği gibi, sevineceği, mutlu olacağı gibi geliştiğinde bundan büyük hoşnutluk duyar. Çevresinde olup biten güzel olayların ve başına gelen iyiliklerin, kendisinden kaynaklandığına inanır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/29002/Size-isabet-eden-her-musibet-(ancak)-ellerinizin-kazandigi-dolayisiyladir-(Sura-Suresi-30)
İnsanın, ibret aldığı, ders çıkardığı tecrübelerini ve yaşadığı önemli olayların ruhunda oluşturduğu etkiyi unutmaması önemlidir...

İnsanın, ibret aldığı, ders çıkardığı tecrübelerini ve yaşadığı önemli olayların ruhunda oluşturduğu etkiyi unutmaması önemlidir...

İnsanların hayatlarında çok nadir yaşadıkları bazı olaylar olur. Bu olayların derin etkisi, bu insanlar üzerinde aylarca hatta yıllarca sürer. O olaya ait görüntüler ve sesler, insanların gözlerinin önünden ve kulaklarından hayatlarının sonuna kadar kaybolmaz. Bazen bir insanın ölümüne şahit olmak, bazen deprem, sel, trafik kazası, yangın gibi olaylar, bazen insanın yaşadığı çok büyük bir pişmanlık, bazen çok mahçup olduğu bir olay, bazen aldığı çok önemli ve hayati bir eleştiri, insanın hayatının sonuna kadar unutmayacağı bu olaylardandır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28931/Insanin-ibret-aldigi-ders-cikardigi-tecrubelerini-ve-yasadigi-onemli-olaylarin-ruhunda-olusturdugu-etkiyi-unutmamasi-onemlidir
Mümin, tartışma ya da öfkesini gösterme amacıyla değil, fayda vermek niyetiyle eleştiri yapar...

Mümin, tartışma ya da öfkesini gösterme amacıyla değil, fayda vermek niyetiyle eleştiri yapar...

Müminlerin cahiliye insanlarından çok önemli bir farkı vardır. Cahiliye insanları birbirlerinde gördükleri kusurları, o kişiye duydukları öfkeden dolayı dile getirirler. Yoksa, karşı tarafın daha iyi olmasına yönelik bir amaçları yoktur. İstedikleri sadece, bu kişinin kendilerini rahatsız eden, kendi menfaatlerine zarar veren, hayat kalitelerini bozan özelliklerinden kurtulmalarıdır. Böylece kendileri de bu sıkıntılardan kurtularak daha iyi bir hayat yaşayabilmeyi umarlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28902/Mumin-tartisma-ya-da-ofkesini-gosterme-amaciyla-degil-fayda-vermek-niyetiyle-elestiri-yapar
Mümin içinden gelen her hisse teslim olmaz...

Mümin içinden gelen her hisse teslim olmaz...

Kimi insanlar içlerinden ne gelirse, hiç düşünmeden onu hemen uygulamaya geçirirler. Akıllarından ne geçerse hemen onu düşünmeden söylerler. Davranışlarının ya da konuşmalarının doğuracağı sonuçları hesaplamaya gerek duymazlar. Öfkelenirlerse, yatıştırmaya hiç gerek duymadan kızgınlıklarını dile getirirler. İçlerinde küskünlük hissediyorlarsa, bunu hemen açığa vururlar. Rahatsız oldukları bir durum oluştuğunda, buna bozulduklarını hemen karşı tarafa hissettirirler. Ağlama hissi gelirse ağlarlar. Hüzünlenme, ümitsizliğe kapılma ya da alınganlık telkinleri gelirse, hemen bu ruh hallerine geçerler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28853/Mumin-icinden-gelen-her-hisse-teslim-olmaz
Ölmeye hazır bir Müslümanın üslubu ve tavrı içerisinde olmak...

Ölmeye hazır bir Müslümanın üslubu ve tavrı içerisinde olmak...

Bugün, hayatınızın son gününü yaşadığınızı düşünün. Ya da son birkaç haftasını veya ayını... Hızlıca bir aklınızdan geçirin, ‘Acaba nasıl bir insan olurdunuz?’... Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28799/Olmeye-hazir-bir-Muslumanin-uslubu-ve-tavri-icerisinde-olmak
Son sözü söyleme hastalığı...

Son sözü söyleme hastalığı...

Çevrenizdeki insanları birkaç saat bile olsa kısaca bir gözlemleyecek olursanız, insanların büyük çoğunluğuna hakim olan önemli bir özelliği farkedersiniz: ‘Son sözü söyleme hastalığı’... Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28737/Son-sozu-soyleme-hastaligi
Akıl kullanmak bir ayrıcalıktır

Akıl kullanmak bir ayrıcalıktır

Bazı insanlar, çoğunluğa göre çok daha dikkat çekici şekilde üstün özelliklere sahiptirler. Görenler bu kimselere karşı içlerinde derin bir saygı ve hayranlık duyarlar. Ancak bu hayranlıklarının neden kaynaklandığı üzerinde pek düşünmezler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28656/Akil-kullanmak-bir-ayricaliktir
Sabretmek büyük bir erdemdir. İnsan, herşey hemen olup bitsin, hemen sonuçlansın ister. Oysa ki, Allah bazı nimetleri yalnızca sabretmenin ardında gizlemiştir.

Sabretmek büyük bir erdemdir. İnsan, herşey hemen olup bitsin, hemen sonuçlansın ister. Oysa ki, Allah bazı nimetleri yalnızca sabretmenin ardında gizlemiştir.

İnsan iradesini, aklını, vicdanını kullanmadığı takdirde çok sabırsız olmaya yatkındır. Herşey hemen olsun, her konu hemen sonuçlansın ister. Biraz çaba harcadığında, istediği şeyi kolaylıkla elde edebilsin, bir sorunu hemen çözebilsin, bir zorluğun üstesinden hemen gelebilsin, sıkıntılar hemen gelip geçsin ister. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28556/Sabretmek-buyuk-bir-erdemdir-Insan-hersey-hemen-olup-bitsin-hemen-sonuclansin-ister-Oysa-ki-Allah-bazi-nimetleri-yalnizca-sabretmenin-ardinda-gizlemistir
''Heveslenmek'' ile ''gerçekten istemek'' farklı şeylerdir.

''Heveslenmek'' ile ''gerçekten istemek'' farklı şeylerdir.

Bazı insanlar vardır; hemen her gördükleri güzel şeye heves ederler. Beğendikleri bir şeyle karşılaştıklarında, ilk bir heyecanla o konuda hemen birkaç adım atarlar. Ama sonrasında devam etmeye kararlılık gösteremezler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28500/Heveslenmek-ile-gercekten-istemek-farkli-seylerdir
''Ancak şu şartlar oluşursa, bunu yapabilirim'' mantığı yanlıştır. Mümin Allah'a güvenecek ve gücü ve sonucu Allah'tan isteyerek, elinden gelen çabanın en fazlasını gösterecektir.

''Ancak şu şartlar oluşursa, bunu yapabilirim'' mantığı yanlıştır. Mümin Allah'a güvenecek ve gücü ve sonucu Allah'tan isteyerek, elinden gelen çabanın en fazlasını gösterecektir.

Aklının tam olarak yatmadığı bir konu olduğunda, insanın nefsinde buna bahane bulmaya yönelik çok yoğun bir eğilim vardır. Nefsin yaygın olarak sunduğu bahanelerden biri de, “Eğer şartlar şöyle olsaydı, o zaman ben de şöyle olurdum” gibi, yapması gereken her ne ise, bunu, içerisinde bulunduğu durum müsait olmadığı için yapmadığını savunan bir mantığa dayanır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28378/Ancak-su-sartlar-olusursa-bunu-yapabilirim-mantigi-yanlistir-Mumin-Allaha-guvenecek-ve-gucu-ve-sonucu-Allahtan-isteyerek-elinden-gelen-cabanin-en-fazlasini-gosterecektir
Mümin hayatının sonuna kadar, her an, her konuda durmaksınız çaba harcamakla yükümlüdür. ''Nasıl olsa bu konuyu hallettim'' diyerek bir gün, bir saat bile olsa bu çabasından vazgeçmez.

Mümin hayatının sonuna kadar, her an, her konuda durmaksınız çaba harcamakla yükümlüdür. ''Nasıl olsa bu konuyu hallettim'' diyerek bir gün, bir saat bile olsa bu çabasından vazgeçmez.

İnsanın dünya hayatındaki imtihanın önemli bir yönü de, her konuda hayatının sonuna kadar hiç ara vermeksizin çaba harcamak durumunda oluşudur. Gerçek Müslüman olmanın en önemli alametlerinden biri de zaten, kişinin ne tür şartlar içersinde olursa olsun, hayatının sonuna kadar Kuran ahlakını yaşamaktan asla taviz vermemesidir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28323/Mumin-hayatinin-sonuna-kadar-her-an-her-konuda-durmaksiniz-caba-harcamakla-yukumludur-Nasil-olsa-bu-konuyu-hallettim-diyerek-bir-gun-bir-saat-bile-olsa-bu-cabasindan-vazgecmez
Hastalıkların, - bir amacı ve hikmeti olmaksızın - dile getirilmemesi güzel bir ahlaktır...

Hastalıkların, - bir amacı ve hikmeti olmaksızın - dile getirilmemesi güzel bir ahlaktır...

İnsanların günlük sohbetlerinde, yaşadıkları sıkıntılardan, zorluklardan, hastalıklarından bahsettikleri bölümler oldukça geniş bir yer tutar. Baş ağrısı, mide ağrısı, sıradan bir yorgunluk, uykusuzluk, bitkinlik gibi en sıradan bir rahatsızlıkta dahi, her fırsatta bu durumu uzun uzun dile getirirler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28244/Hastaliklarin---bir-amaci-ve-hikmeti-olmaksizin---dile-getirilmemesi-guzel-bir-ahlaktir
İdeal olan, tavırların sadece ''yanlış olmaması'' değildir; asıl aranılan ''en güzel davranışlarda bulunmak''tır...

İdeal olan, tavırların sadece ''yanlış olmaması'' değildir; asıl aranılan ''en güzel davranışlarda bulunmak''tır...

İnsanların yaygın olarak uyguladıkları bazı tavırlar vardır ki, bakıldığında bunlar aslında yanlış değildir. Ama, o konuda gösterilebilecek ‘en güzel tavır’ da değildir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28155/Ideal-olan-tavirlarin-sadece-yanlis-olmamasi-degildir;-asil-aranilan-en-guzel-davranislarda-bulunmaktir
''Kendinde olanı değiştirmek'' ne demektir?

''Kendinde olanı değiştirmek'' ne demektir?

Allah Kuran'da, insanlara verdiği nimeti artırmasında ya da azaltmasındaki bir ölçünün de, kişinin ‘kendinde olanı değiştirmesi’ olduğunu bildirmiştir. Bu ayet inanan insanlara çok önemli bir sırrı haber vermektedir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/28014/Kendinde-olani-degistirmek-ne-demektir
Üzülmenin, hiç kimseye ve hiçbir şeye faydası olmayan, boş, anlamsız ve tahrip edici bir tavır olduğunu görebilmek gerekir...

Üzülmenin, hiç kimseye ve hiçbir şeye faydası olmayan, boş, anlamsız ve tahrip edici bir tavır olduğunu görebilmek gerekir...

Üzüntü Allah'ın Kuran ayetleri ile yasakladığı bir tavır bozukluğudur. Allah'a iman eden, Allah'ın sonsuz güzel ahlakını, sonsuz gücünü bilen bir insan için üzülecek hiçbir şey yoktur. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27949/Uzulmenin-hic-kimseye-ve-hicbir-seye-faydasi-olmayan-bos-anlamsiz-ve-tahrip-edici-bir-tavir-oldugunu-gorebilmek-gerekir
Karşı tarafı sözle yenmiş olmak, her zaman bir kazanç değildir; bazen de güzel olan yenilmektir...

Karşı tarafı sözle yenmiş olmak, her zaman bir kazanç değildir; bazen de güzel olan yenilmektir...

İnsan biriyle bir fikir çatışması ya da tartışma içerisine girdiğinde, elde edebileceği en iyi sonucun, ‘karşı tarafa kendi fikrini kabul ettirmesi’ olduğunu düşünür. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27895/Karsi-tarafi-sozle-yenmis-olmak-her-zaman-bir-kazanc-degildir;-bazen-de-guzel-olan-yenilmektir
Allah'tan bir nimet isterken, o nimetleri takdir edebilecek bir ahlakı da Allah'tan istemek gerekir

Allah'tan bir nimet isterken, o nimetleri takdir edebilecek bir ahlakı da Allah'tan istemek gerekir

Dünyadaki en zor şartlarda yaşayan insanın bile hayatında, aslında saymakla bitirilemeyecek kadar çok nimet vardır. Ancak çoğu insan genellikle bu nimetleri görmektense, öncelikle eksikliklere odaklanır. Çevresindeki yüzlerce güzelliği unutur ve sahip olamadığı nimetler için üzülür. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27807/Allahtan-bir-nimet-isterken-o-nimetleri-takdir-edebilecek-bir-ahlaki-da-Allahtan-istemek-gerekir
İnsan çevresinde gördüğü bir tavrı öncelikle şüpheyle ve olumsuz bir bakış açısıyla algılama eğilimindedir. Ancak gerçekler her zaman ilk bakışta algılandığı gibi olmayabilir. Mümin nefsindeki bu eğilime karşı hüsn-ü zan ederek tedbir almalıdır.

İnsan çevresinde gördüğü bir tavrı öncelikle şüpheyle ve olumsuz bir bakış açısıyla algılama eğilimindedir. Ancak gerçekler her zaman ilk bakışta algılandığı gibi olmayabilir. Mümin nefsindeki bu eğilime karşı hüsn-ü zan ederek tedbir almalıdır.

İnsanlar bir duruma şahit olduklarında ya da bir olayla karşılaştıklarında refleks olarak ilk önce bunu olabilecek en olumsuz ihtimale göre yorumlama eğilimi gösterirler. Bu yaklaşımın ardında elbetteki haklı pek çok yön vardır. Ve yapılan bu ilk teşhisler, çoğu zaman pek çok konuda doğru sonuç da verir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27714/Insan-cevresinde-gordugu-bir-tavri-oncelikle-supheyle-ve-olumsuz-bir-bakis-acisiyla-algilama-egilimindedir
Güzel bir şeyi yanlış yöntemlerle elde etmeye çalışmamak...

Güzel bir şeyi yanlış yöntemlerle elde etmeye çalışmamak...

Bazen insanlar iyi bir amaca ulaşmak ya da güzel bir nimeti elde etmek isterler. Ancak bu amaçlarına ya da istedikleri nimete kavuşabilmek için yanlış yöntemler kullanırlar. Hedefledikleri şeyler son derece güzel ve niyetleri de son derece iyi olduğu halde, kullandıkları yöntemlerin yanlışlığı nedeniyle hatalı bir tavır içerisine girmiş olurlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27655/Guzel-bir-seyi-yanlis-yontemlerle-elde-etmeye-calismamak
Hastalıkta kişilik değiştirmek, müminin kabul etmeyeceği bir tavır bozukluğudur

Hastalıkta kişilik değiştirmek, müminin kabul etmeyeceği bir tavır bozukluğudur

İyilik, güzellik, rahatlık, kolaylık, sağlık, sıhhat, konfor... Bunlar elbetteki çok güzel nimetlerdir. Her insan, hayatının en rahat edeceği şartlar ve olabilecek en güzel nimetler içerisinde geçmesini ister ve bu gerçekleştiğinde de bundan büyük hoşnutluk duyar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27613/Hastalikta-kisilik-degistirmek-muminin-kabul-etmeyecegi-bir-tavir-bozuklugudur
Boş bulunmamak için dikkat vermek...

Boş bulunmamak için dikkat vermek...

Bir insan pek çok açıdan güzel ahlaklı olabilir. Nefsini çok iyi eğitmiş, kişiliğindeki bozuklukları ezip yerine Kuran ahlakını yerleştirmiş olabilir. Ve tüm bu güzel özelliklerinde istikrar da elde etmiş olabilir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27533/Bos-bulunmamak-icin-dikkat-vermek
''Bozulma kültürü''nün küçük düşürücülüğünü görebilmek...

''Bozulma kültürü''nün küçük düşürücülüğünü görebilmek...

İnsan çocukluk yıllarında edindiği bir alışkanlığı, -üzerine gidip değiştirmediği takdirde- hayatı boyunca sürdürür. Toplumda yaygın olan ve yanlış olup olmadığı hiç sorgulanmayan pek çok alışkanlık da bu şekilde insanlar arasında yayılır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27433/Bozulma-kulturunun-kucuk-dusuruculugunu-gorebilmek
Hatadan sonra yaşanan pişmanlık nasıl olmalıdır...

Hatadan sonra yaşanan pişmanlık nasıl olmalıdır...

Hiç kimse hata yapmak istemez. Ama bu, dünya hayatındaki imtihanın önemli bir parçasıdır. İnsan pek çok konuda hata yaparak eğitilir ve çoğu zaman da, o hataları bir daha yapmamaya ancak bu şekilde karar verir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27362/Hatadan-sonra-yasanan-pismanlik-nasil-olmalidir
İnsan kendini olumsuz düşüncelere teslim edip bırakmamalıdır...

İnsan kendini olumsuz düşüncelere teslim edip bırakmamalıdır...

Bazen insan, herhangi bir konuda hiç çaba harcamasa da, yine de kendiliğinden ortaya iyi bir şeyler çıkacağına inanır. Oysa ki bu tümüyle yanlış bir inançtır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27322/Insan-kendini-olumsuz-dusuncelere-teslim-edip-birakmamalidir
Daha samimi ve daha çok inanarak dua etmek...

Daha samimi ve daha çok inanarak dua etmek...

Allah insana, dilediği her konuda Allah'tan yardım isteme ve dua edebilme imkanı vermiştir. Ve Allah, samimi kullarının dualarına kesin olarak karşılık vereceğini vadetmiştir. İnsan için bu, Allah'ın çok büyük bir lütfu ve nimetidir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27172/Daha-samimi-ve-daha-cok-inanarak-dua-etmek
''Nasıl olsa telafi ederim'' diye düşünüp yanlış bir cesaret göstermemek...

''Nasıl olsa telafi ederim'' diye düşünüp yanlış bir cesaret göstermemek...

İnsanlar genellikle önemli gördükleri olaylara ve değer verdikleri insanlara karşı çok titiz bir hassasiyet içerisinde olurlar. Bu konularda en küçük bir hata dahi yapmamaya çalışırlar. Herşeyin olabilecek en kusursuz şekilde gelişmesi için ellerinden gelen herşeyi yaparlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27063/Nasil-olsa-telafi-ederim-diye-dusunup-yanlis-bir-cesaret-gostermemek
''Bir kereden bir şey olmaz'' mantığının yanlışlığı: Bir kerede mahsur görmeyen, daha fazlasında da bir sakınca görmeyebilir...

''Bir kereden bir şey olmaz'' mantığının yanlışlığı: Bir kerede mahsur görmeyen, daha fazlasında da bir sakınca görmeyebilir...

İnsan hayatı boyunca karşılaştığı her olayda nasıl davranması gerektiğini bilir. Bu Allah'ın her insanın vicdanına verdiği bir özelliktir. Dolayısıyla insan yanlış bir şey yapsa bile, aslında bunun doğru olmadığını kavrayabilecek bir bilgiye sahiptir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/27008/Bir-kereden-bir-sey-olmaz-mantiginin-yanlisligi-Bir-kerede-mahsur-gormeyen-daha-fazlasinda-da-bir-sakinca-gormeyebilir
Sevginin çok önemli bir alameti: ''Sevdiğine kıyamamak''...

Sevginin çok önemli bir alameti: ''Sevdiğine kıyamamak''...

Güzel ahlaklı, vicdanlı, akıllı, kişilikli bir insan doğal olarak herkes tarafından çok sevilir. İnsan böyle bir kişiye karşı duyduğu sevginin gücünü çoğu zaman kendinden sanır. Halbuki bu durum daha çok, ‘karşıdaki kişinin sevilecek özelliklerinin çok güçlü olması’ndan kaynaklanır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26927/Sevginin-cok-onemli-bir-alameti-Sevdigine-kiyamamak
Hataları düzeltirken unutulmaması gerekenler...

Hataları düzeltirken unutulmaması gerekenler...

Bazen insanlar eksik bir yönlerini düzeltmek için çaba harcarlar. Bunun socunda da gerçekten düzelttiklerini zannederler. 1 şiddetinde bir baskıyla karşılaştıklarında buna dayanırlar. 2 şiddetinde bir baskı olduğunda buna da dayanırlar. Ama biraz daha fazlası geldiğinde buna karşı direnç gösteremezler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26638/Hatalari-duzeltirken-unutulmamasi-gerekenler
Aklınıza takılan bir şey olduğunda, hemen dünyadaki Müslümanların yaşadıkları sıkıntıları düşünün. 'Çok büyük bir sorun' olduğunu zannettiğiniz konuların, aslında ne kadar önemsiz detaylar olduğunu çok daha iyi görebileceksiniz...

Aklınıza takılan bir şey olduğunda, hemen dünyadaki Müslümanların yaşadıkları sıkıntıları düşünün. 'Çok büyük bir sorun' olduğunu zannettiğiniz konuların, aslında ne kadar önemsiz detaylar olduğunu çok daha iyi görebileceksiniz...

Dünyadaki milyarlarca insanın her biri farklı bir hayat yaşar. Tek bir tanesinin hayatı dahi bir diğerine benzemez. Ama bir sorun yaşadıklarında ya da bir sıkıntıyla karşılaştıklarında her biri, ‘dünyanın en büyük dertlerinin’ kendisinnde olduğunu zanneder. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26485/Akliniza-takilan-bir-sey-oldugunda-hemen-dunyadaki-Muslumanlarin-yasadiklari-sikintilari-dusunun
Mümin, ima yollu konuşmayı, esprilerle mesaj vermeyi güzel ve asil ruhuna yakıştırmaz...

Mümin, ima yollu konuşmayı, esprilerle mesaj vermeyi güzel ve asil ruhuna yakıştırmaz...

Müslümanların güzel bir özelliği samimiyetleridir. Bir söz söyleyecekleri zaman bunu ‘sözün en güzeliyle’ ama ‘doğrudan ve açıkça’ dile getirirler. Dolambaçlı yöntemleri, imalı konuşmaları asla tercih etmezler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26375/Mumin-ima-yollu-konusmayi-esprilerle-mesaj-vermeyi-guzel-ve-asil-ruhuna-yakistirmaz
''Muhalefet ruhu''ndan sakınmak: Uyumlu olmak, güzel bir mümin alameti ve önemli bir sevgi vesilesidir...

''Muhalefet ruhu''ndan sakınmak: Uyumlu olmak, güzel bir mümin alameti ve önemli bir sevgi vesilesidir...

Bazı insanlar toplumda diğerlerine kıyasla daha çok sevilir ve daha çok tercih edilirler. Bunun önemli sebeplerinden biri, bu kimselerin ‘uyumlu olmanın önemini keşfetmiş olmaları’dır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26339/Muhalefet-ruhundan-sakinmak-Uyumlu-olmak-guzel-bir-mumin-alameti-ve-onemli-bir-sevgi-vesilesidir
Özgür olmak, düşüncesiz olmak değildir...

Özgür olmak, düşüncesiz olmak değildir...

İnsanlar genelde hayatlarının her safhasında özgür ve rahat olmak isterler. Hiçbir disipline, zorlamaya ya da sınırlamaya tabi olmadan istediği zaman istediği şeyi yapabilmek... Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26273/Ozgur-olmak-dusuncesiz-olmak-degildir
Hata yapmaktan korkmamak...

Hata yapmaktan korkmamak...

Hata yapmaktan korkmamak için, önce hatanın ne olduğunu iyi düşünmek gerekir. Hata, bir insanın ‘istemeden yaptığı’ davranışlardır. Gereği gibi düşünemediği, gereken tüm tedbirleri alamadığı, gereği gibi irade gösteremediği, ihmalkarlık yaptığı, unuttuğu ya ya da yanıldığı için elinde olmadan sebep olduğu durumlardır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26228/Hata-yapmaktan-korkmamak
İnsanın kendine sürekli sorması gereken bir soru: Herşeyi Allah'ın yaptığını her an sürekli düşünüyor muyum?

İnsanın kendine sürekli sorması gereken bir soru: Herşeyi Allah'ın yaptığını her an sürekli düşünüyor muyum?

Belirli bir saatte biriyle buluşacaksınızdır ama vaktinde gelmez. Çok başarılı bir çalışma yaparsınız ama karşınızdaki kişi bunu gereği gibi takdir edemez. Çok emek vererek karşınızdaki kişiye bir güzellik sunarsınız, o kişi bunu hiç fark etmez. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26142/Insanin-kendine-surekli-sormasi-gereken-bir-soru-Herseyi-Allahin-yaptigini-her-an-surekli-dusunuyor-muyum
Karun Kıssası'nda gizlenen hikmetler: Dıştan görünenlere aldanmamak...

Karun Kıssası'nda gizlenen hikmetler: Dıştan görünenlere aldanmamak...

İnsan aklını iyi kullandığında, her konuyu olabilecek en doğru şekilde yorumlayabilecek bir yeteneğe sahiptir. Ama genelde insanlar fevri düşünmeye yatkındırlar. Bir olayla karşılaştıklarında, konuyu tüm detaylarıyla akılcı bir şekilde değerlendirmektense, ani yargılara varırlar. İnsanlar hakkında da hemen bir kanaate varırlar. Oysa dıştan görünenler çoğu zaman aldatıcıdır... Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/26047/Karun-Kissasinda-gizlenen-hikmetler-Distan-gorunenlere-aldanmamak
Müslümanlara güvenmekte tereddüt etmemek...

Müslümanlara güvenmekte tereddüt etmemek...

İnsanların en zorlandıkları şeylerden biri, “birbirlerine güvenmek”tir. Fikirlerine, hayata bakış açılarına, kişiliklerine uygun insanlarla dostluklar kurabilir, belirli şartlar doğrultusunda bu kimselere sevgi, saygı yöneltebilirler. Ama gerçekten güvendiklerini göstermelerini gerektiren bir durum olduğunda hemen geri adım atarlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25986/Muslumanlara-guvenmekte-tereddut-etmemek
''Akıl beğenme hastalığı''ndan kurtulmanın yolları...

''Akıl beğenme hastalığı''ndan kurtulmanın yolları...

Çoğu insanın farkında olmadan yakalandığı, adı konulmamış çok önemli bir hastalık türü vardır: Bu, insanın, “aklını aşırı derecede beğenmesi ve dünyada herşeyden, herkesten çok kendi aklına güvenir hale gelmesi”dir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25882/Akil-begenme-hastaligindan-kurtulmanin-yollari
Fedakar insan, dünyanın en akıllı ve en kazançlı insanıdır

Fedakar insan, dünyanın en akıllı ve en kazançlı insanıdır

Fedakarlık, cahiliye insanları arasında bir nevi “akılsızlık” olarak algılanır. Bu kimselere göre, bir insan kendi menfaatlerini ne kadar iyi kollayabiliyorsa, o kadar “akıllıdır”. Çevresindeki insanları ne kadar iyi kullanabiliyor, onların imkanlarından ne kadar çok istifade edebiliyor; diğer yandan da kendisini bu kimselere ne kadar az kullandırtıyorsa, onlara ne kadar az menfaat sağlıyorsa, bu kişi “aklını olabilecek en iyi şekilde kullanabiliyordur”. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25802/Fedakar-insan-dunyanin-en-akilli-ve-en-kazancli-insanidir
Hz. Musa (a.s.) gibi iman etmek, Hz. Musa (a.s.) gibi Allah'a güvenmek, Hz. Musa (a.s.) gibi Allah'ın yardımından asla ümit kesmemek...

Hz. Musa (a.s.) gibi iman etmek, Hz. Musa (a.s.) gibi Allah'a güvenmek, Hz. Musa (a.s.) gibi Allah'ın yardımından asla ümit kesmemek...

Hz. Musa (a.s.) ve beraberindeki müminler, iki denizin birleştiği yere geldiklerinde, bir taraflarında deniz, diğer taraflarında ise Firavun’un askerleri vardı. O anda, Firavun’un yanındakilerden birisi, Hz. Musa (a.s.) ve yanındakilerin durumuna bakacak olsa, Firavun'un kesin olarak üstün geldiğini ve Hz. Musa (a.s.)’nın artık yapabileceği hiçbir şey olmadığını düşünebilirdi. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25780/Hz-Musa-(as)-gibi-iman-etmek-Hz-Musa-(as)-gibi-Allaha-guvenmek-Hz-Musa-(as)-gibi-Allahin-yardimindan-asla-umit-kesmemek
Mümin, güzel ahlakından dolayı, dualarında kendisi için istediği her şeyi, kardeşleri için de ister

Mümin, güzel ahlakından dolayı, dualarında kendisi için istediği her şeyi, kardeşleri için de ister

Mümin, dualarında Allah'tan hem dünyada hem ahirette güzellik ister. Allah'ın en sevdiği, en razı olduğu kulu olabilmek için Allah'a dua eder. Gelmiş geçmiş tüm insanlar arasında Allah'ın en yakın dostu olabilmeyi; Allah'ı, bir insanın sevebileceği en fazla sevgiyle sevebilmeyi ister. Tüm insanlar arasında, Allah'ı en hakkıyla takdir edip yüceltebilen kulu olmak ister. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25700/Mumin-guzel-ahlakindan-dolayi-dualarinda-kendisi-icin-istedigi-her-seyi-kardesleri-icin-de-ister
Hiçbir sebebi olmaksızın ''yalnız kalma isteği'', şeytanın bir oyunudur.

Hiçbir sebebi olmaksızın ''yalnız kalma isteği'', şeytanın bir oyunudur.

İnsanlar genelde bir sıkıntıları olduğunda, o konuya en iyi gelecek çözümün “yanlızlık” olduğunu sanırlar. Hemen bulundukları yerden uzaklaşıp kendilerine yanlız kalabilecekleri bir yer bulmaya çalışırlar. İşyerlerinde ya da dışarıda bir yerlerdelerse, hemen eve ulaşmaya çalışırlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25683/Hicbir-sebebi-olmaksizin-yalniz-kalma-istegi-seytanin-bir-oyunudur
Nezaketin daha nezaketlisini, ince düşüncenin daha ince düşüncelisini bulup uygulamaya çalışmak...

Nezaketin daha nezaketlisini, ince düşüncenin daha ince düşüncelisini bulup uygulamaya çalışmak...

‘Nezaket, ince düşünce’ denilince insanların akıllarına gelen belli başlı tavır ve davranışlar vardır. Çocukluk yıllarından itibaren herkesin “nezaket kuralları” adı altında öğrendiği bu kurallar bütününü uygulayan insanlar, toplumda “nazik, kibar, ince düşünceli” kimseler olarak tanınırlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25631/Nezaketin-daha-nezaketlisini-ince-dusuncenin-daha-ince-dusuncelisini-bulup-uygulamaya-calismak
Ölüm anında bile adamlık dinini uygulayabilmek, üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir ibret vesilesidir

Ölüm anında bile adamlık dinini uygulayabilmek, üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir ibret vesilesidir

Ölüm, insanın, var olduğunu zannettiği tüm gücünü yitirdiği, Rabbimiz'in karşısındaki zavallığını, muhtaçlığını, aczini kamil anlamda ve olabilecek en açık şuurla kavradığı andır. Normal şartlarda bu apaçık gerçekle yüzleşen bir insanın, o ana kadar her nasıl bir ahlak yaşamış olursa olsun, büyük bir sevgi, saygı ve acz ile Allah'a teslim olması umulur. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25595/Olum-aninda-bile-adamlik-dinini-uygulayabilmek-uzerinde-dusunulmesi-gereken-onemli-bir-ibret-vesilesidir
Gününe ya da saatine göre farklı ve sürpriz bir kişilik gösteren bir kişiyle dost olmak ister misiniz?

Gününe ya da saatine göre farklı ve sürpriz bir kişilik gösteren bir kişiyle dost olmak ister misiniz?

Çocukluk yıllarından itibaren karşılaştıkları olaylar, insanların kişiliklerinin gelişmesine pek çok yönden etki eder. Bazen bazen zorluk ve sıkıntılar, bazen hastlalıklar, ölümler, bazen de nimetlerin artışı ve elde edilen başarılar insanların kişiliklerini olgunlaştırır. Bu tarzda zamanla ve yaşanan olaylarla sürekli daha olumluya giden bir kişilik değişimi, insanlar için güzel bir nimettir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25537/Gunune-ya-da-saatine-gore-farkli-ve-surpriz-bir-kisilik-gosteren-bir-kisiyle-dost-olmak-ister-misiniz
Eleştiri karşısında açıklama yapma isteği bir hastalıktır; makbul olan, açıklama yapmadan güzel ahlak gösterip eleştiriyi kabul etmektir

Eleştiri karşısında açıklama yapma isteği bir hastalıktır; makbul olan, açıklama yapmadan güzel ahlak gösterip eleştiriyi kabul etmektir

İnsanlar kendilerini ilgilendiren herhangi bir konu olduğunda, sonuna kadar kendilerini etraflarındaki insanlara açıklayabilmek isterler. Eğer söylemek istedikleri bir şey varsa ve bunu istedikleri gibi anlatamamışlarsa müthiş bir sıkıntıya kapılırlar. Bu çok küçük bir detay dahi olsa, mutlaka o konuda bir açıklama yapmak isterler. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25492/Elestiri-karsisinda-aciklama-yapma-istegi-bir-hastaliktir;-makbul-olan-aciklama-yapmadan-guzel-ahlak-gosterip-elestiriyi-kabul-etmektir
Toplum genelinde ''gıcık olmak'' sözleriyle ifade edilen tavır bozukluğu ile, müminlerin ''Allah rızası için bir kişiye buğz etme'' ahlakı birbirinden çok farklıdır

Toplum genelinde ''gıcık olmak'' sözleriyle ifade edilen tavır bozukluğu ile, müminlerin ''Allah rızası için bir kişiye buğz etme'' ahlakı birbirinden çok farklıdır

Cahiliye toplumlarında insanlar pek çok sebepten birbirlerinden rahatsızlık duyabilirler. Kimi zaman bir kişinin yüzü, ağzı, burnu, sesi, gülme şekli, aksanı, boyunun kısalığı ya da uzunluğu, saç şekli, saç rengi, vücut şekli, kilosu; kimi zaman oturduğu semt, yaptığı iş, kimi zaman arabası, evi, kimi zaman bir mimiği, cümle kuruş tarzı, kısacası herşey bu duruma neden olabilir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25401/Toplum-genelinde-gicik-olmak-sozleriyle-ifade-edilen-tavir-bozuklugu-ile-muminlerin-Allah-rizasi-icin-bir-kisiye-bugz-etme-ahlaki-birbirinden-cok-farklidir
''Benim karakterim böyle. Elimde değil; ne yapsam kötü huylarımı değiştiremiyorum'' mantığı Kuran'a uygun değildir

''Benim karakterim böyle. Elimde değil; ne yapsam kötü huylarımı değiştiremiyorum'' mantığı Kuran'a uygun değildir

Bazen insanlar kişiliklerindeki bazı olumsuzlukları değiştirmek ister, ancak gösterdikleri çabayla istedikleri sonuca ulaşamazlar. Böyle bir durumda şeytanın bu kimseleri yönelttiği hemen hemen ilk düşünce, “kişiliklerinin sabit ve değişmez olduğu; dolayısıyla ne kadar çaba harcasalar da karakterlerini değiştiremeyecekleri” şeklindedir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25362/Benim-karakterim-boyle-Elimde-degil;-ne-yapsam-kotu-huylarimi-degistiremiyorum-mantigi-Kurana-uygun-degildir
Gözleri güzel kullanmak; güzel ve anlamlı bakmak mümin için bir zevktir

Gözleri güzel kullanmak; güzel ve anlamlı bakmak mümin için bir zevktir

Allah'ın insanlara verdiği en önemli nimetlerden biri gözleridir. Akıl sağlığı yerinde olan her insan, bakışlarını güzel kullanma ve bakışları ile duygularını ifade etme yeteneğine sahiptir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25335/Gozleri-guzel-kullanmak;-guzel-ve-anlamli-bakmak-mumin-icin-bir-zevktir
''Günaydın'', ''afiyet olsun'', ''çok yaşa'', ''geçmiş olsun'' gibi iyi niyet dileklerinde müminin üslup farklılığı

''Günaydın'', ''afiyet olsun'', ''çok yaşa'', ''geçmiş olsun'' gibi iyi niyet dileklerinde müminin üslup farklılığı

Toplumda alışkanlık haline gelmiş bazı konuşma kalıpları vardır. Bu, tüm insanların kullandığı ortak bir dildir. Sabah kalkıldığında “Günaydın”, akşam karşılaşıldığında “İyi akşamlar”, gece yatarken “İyi geceler, iyi uykular”, yemek yerken “Afiyet olsun”, hastalanıldığında “Geçmiş olsun”, bir iş yaparken “Kolay gelsin”, hapşurulduğunda “Çok yaşa” gibi... Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25301/Gunaydin-afiyet-olsun-cok-yasa-gecmis-olsun-gibi-iyi-niyet-dileklerinde-muminin-uslup-farkliligi
Bugününüze yeniden bir niyet ederek; her anınızı salih amelle geçirme kararıyla başlayın

Bugününüze yeniden bir niyet ederek; her anınızı salih amelle geçirme kararıyla başlayın

Mümin iman ettiği anda, zaten hayatının her anını Allah'ın rızasını kazanma çabasıyla geçirmeye karar vermiştir. Ve o andan itibaren de, maddi manevi her yönde imani bir şevk ve gayret içindedir. Ama müminin önemli bir özelliği de, imanını hiçbir zaman için yeterli görmemesidir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25190/Bugununuze-yeniden-bir-niyet-ederek;-her-aninizi-salih-amelle-gecirme-karariyla-baslayin
Daima karşı tarafın haklılığını kabul etmek önemli bir sevgi gösterisidir

Daima karşı tarafın haklılığını kabul etmek önemli bir sevgi gösterisidir

İnsanların gün içinde karşı karşıya kaldıkları olayların büyük bir kısmında, genellikle olaya dahil olan her iki tarafın da haklılık payı vardır. Bir kişi için ‘tamamen haklı’, diğeri için ise ‘tamamen haksız’ gibi bir yorumda bulunmak pek mümkün olmaz. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25158/Daima-karsi-tarafin-hakliligini-kabul-etmek-onemli-bir-sevgi-gosterisidir
Kafanıza takılan önemsiz konuları ''bir kaç on yıl sonrasına'' erteleyin...

Kafanıza takılan önemsiz konuları ''bir kaç on yıl sonrasına'' erteleyin...

İnsan bazen küçük konuları gereğinden fazla büyütür. Ehemmiyetsiz olduğu halde sıradan bir konuyu, o an için hayatının en önemli konusu olarak görür. Dikkatini bu duruma verdikçe, o küçük konu, gözünde giderek daha da büyümeye ve kendisine daha da fazla rahatsızlık vermeye başlar. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25082/Kafaniza-takilan-onemsiz-konulari-bir-kac-on-yil-sonrasina-erteleyin
Bir olayı olumsuzdan yola çıkarak halletmeye çalışmak, çoğu zaman yapıcı değil yıkıcı etki oluşturur.

Bir olayı olumsuzdan yola çıkarak halletmeye çalışmak, çoğu zaman yapıcı değil yıkıcı etki oluşturur.

Şeytanın kullandığı yöntemlerden biri de insanları olumsuz konuşmaya teşvik etmesidir. Şeytanın bu telkini altına giren bir insan, bazı durumlarda olumsuz konuşmanın son derece gerekli ve faydalı olduğuna inanır. Hatta pek çok konuyu halledebilmek için bir olayın olumsuz yönlerinin de irdelenmesinin zaruri olduğunu düşünür. Ancak bu doğru değildir. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/25031/Bir-olayi-olumsuzdan-yola-cikarak-halletmeye-calismak-cogu-zaman-yapici-degil-yikici-etki-olusturur
Müminin, yaşarken kendisini ''öldü'' kabul ederek hareket etmesi, şeytanın tüm oyunlarını bozacak önemli bir yoldur.

Müminin, yaşarken kendisini ''öldü'' kabul ederek hareket etmesi, şeytanın tüm oyunlarını bozacak önemli bir yoldur.

İnsan aklı, hiçbir ek yapmaksızın saf olarak Kuran ile düşünmediği takdirde, karmakarışık bir hale gelmeye çok müsaittir. Bu durumda da kişi, “akıllı insan” olma vasfını kaybeder. Aklı, duru, temiz, isabetli ve faydalı hale getiren tek yol, katıksız olarak iman etmek; Allah'ın sonsuz ve kusursuz aklına, Kuran'a tam uymaktır. Devamı için: http://www.harunyahya.org/tr/Guzel-Konular/24912/Muminin-yasarken-kendisini-oldu-kabul-ederek-hareket-etmesi-seytanin-tum-oyunlarini-bozacak-onemli-bir-yoldur
1891
PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo